Konuyla ilgili bugün bir
basın toplantısı düzenleyen TTSO Yönetim Kurulu Başkanı
Suat Hacısalihoğlu, "2010-2011
futbol sezonunda yaşanan
şike olayları ile ilgili
Türkiye Futbol
Federasyonu'nun 15 Ağustos'ta yaptığı talihsiz açıklamayla Türk futbolu kaosa sürüklenmiş, kafasını kuma gömen bir tutumla uluslararası arenada Türkiye'ye ve Türk takımlarını zora düşürmüştür.
Etik kurulu talimatının 5'nci maddesinin 3 bendi, 'Başvuru konusu ile ilgili yeterli bilgi ve
belge içermeyen başvuruların esas bakımından incelenmesi için Etik Kurulu'na sevki yapılamaz' dediği halde federasyonun Etik Kurulu'na sevk ettiğine göre yeterli bilgi ve belge var demektir.
Çünkü Etik Kurulu'ndan bir görüş beyan etmesini ve karar vermesini beklerken çıkıp federasyon yeterli bilgi ve belge olmadığı şeklinde talihsiz bir açıklama yapıyorsa bu nasıl bir çelişkidir. Bu bir zaman kazanma taktiğidir. Federasyon,
savcılık iddianamesinin
mahkeme tarafından kabul edilmesine kadar geçecek olan zamanı kazanmaktır. Daha kötü olanı, 'savcılık dosyalarında karar için yeterli bilgi. belge ve
delil yoktur', bu sebepten alınmamıştır' gerekçesini, bu federasyon tedbirli ve tedbirsiz olarak
disiplin kuruluna göndermiştir. Bu süre içersinde karar verilmediği için kulübümüz şikeye karışmış gibi gösterilmekte ve şu günlerde
Avrupa Kupaları'nda oynamış olduğumuz oyunlarda açıkça
hakemlerin bu konuları da dikkate alarak maçlarımızı yönetmekte ve aleyhimizde karar verdikleri gözükmektedir. Ayrıca kulüp yöneticilerimiz zan altında bırakarak, manevi kişilikleri rencide edilmektedir" dedi.
"
Trabzonspor Kulübümüzün şike konusunda hiç bir suçu olmadığının tespit edilmesine rağmen konunun bir parçası olarak bazı açıklamalar şeklinde disiplin kuruluna gönderilmesi kabul edilemez" diyen Hacısalihoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"
Trabzonspor bugüne kadar karışmamış olduğu şike olaylarından olumsuz yönde en fazla etkilenen kulüp olmuştur. Mağdur edilmiştir. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda şampiyonluğu elinden alınmıştır. Hukuk devleti olan ülkemizde bu hakkımızın bu yılda verilmemesi durumunda her türlü
kanuni yoldan haklarımızı arayacağımızı açıkça beyan ediyoruz. Avrupa Kupalarında bu günlerde yapmış olduğumuz müsabakalarda hakkımızın daha fazla yenmemesi, hakemler tarafından şikeci kulüp düşüncesi ile taraflı maç yönetilmemesi için futbol federasyonunun acilen bu konuda kararını vermesi, elimizden tespit edilmiş şike olayları ile alınan şampiyonluğumuzun kulübümüz adına
tescil edilmesi şarttır. Konunun askıya alınarak zaman geçirilmesi Türk futboluna vurulacak en büyük darbedir. Beklentimiz acilen bu kararın düzeltilmesi ve hakkımız olan şampiyonluğun gerçek sahibi olan Trabzonsporumuza teslim edilmesidir."