Futbol Federasyonu, yaptığı yazılı açıklamada
hedef saptırmayı amaçlayan hezeyan dolu tepkilerin
futbola zarar verdiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: "Türk futbolunun önemli kurumlarından biri olan
Galatasaray Spor Kulübü'nün kamuoyu ile paylaştığı açıklaması,
Türkiye Futbol Federasyonu'nu derinden üzmüştür. Üzüntümüz, Türk futbolunun temel değerlerine hiçbir somut kanıt olmadan saldırılmasından kaynaklanmaktadır. Sahada alınan sonuçlar neticesinde doğabilecek muhtemel eleştirileri, sorumluluğu başkalarının üzerine atarak geçiştirmeye çalışmak, köklü bir camiayı temsil eden bir
yönetimin başvuracağı yöntem olmamalıdır. Göreve geldiğinden beri duruşu, ilkeleri ve futbolun değerleri adına ortaya koyduğu girişimler ve çağdaş yönetim anlayışı ile farklı bir yerde olduğu, hem kamuoyu hem de devre arasında bizzat Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan
Polat tarafından takdir edilen
Türkiye Futbol Federasyonu'nu, hemen bir ay sonra böylesine bir yaklaşımla suçlamaya kalkışmak haksızlıktır. Türkiye Futbol Federasyonu'nun mevcut yönetiminin son derece tecrübeli ve dinamik kadrosunun ulusal ve uluslararası
spor camiasında itibar sahibi kişilerden oluşması Türk futbolunun artı değerlerinden biridir. Böyle bir suçlamayı dile getirenlerin başka yönetimlere yapabilecekleri bu hezeyan dolu tepkilerinin değerlendirmesini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu'nun bir kulübün yanında ya da karşısında olması, çeşitli senaryoların odağında durması gibi bir yaklaşımı söz konusu dahi edilemez. Galatasaray gibi 104 yıllık geçmişi olan bir kulübün mevcut yönetiminin de bu düşünce tarzımızı en iyi şekilde bilenlerden biri olduğunu görmek isterdik. Türkiye Futbol Federasyonu, bugün olduğu gibi yarın da duruşunu, hiçbir kuruma ayrıcalık ve ödün vermeden sürdürecektir. Hedef saptırmaktan öte hiçbir anlamı olmayan ve futbolun değerlerine zarar veren bu tür tepkiler, Türkiye Futbol Federasyonu'nun ilke, çalışmaları ve sorumluluklarındaki tarafsızlık düsturunu asla etkilemeyecektir. Belirtmek isteriz ki, uluslararası düzeyde en üst seviyedeki iki hakemimizden biri olan
FIFA kokartlı
Selçuk Dereli'ye ve hem MHK'na hem de diğer kurullarımıza olan en üst seviyedeki güvenimizde en ufak bir azalma yoktur.
Selçuk Dereli'nin dün akşamki maç gibi zorluk derecesi yüksek daha birçok müsabakayı başarıyla yöneteceğinden eminiz. Söz konusu maçın başlama düdüğüne kadar her ortamda açıkça Türkiye Futbol Federasyonu'nu destekleyen, icraatlerini övenlerin sadece 90 dakika sonra desteğini tümden çektiğini belirtmesi, sabrının taştığını dile getirmesi ne yaman bir çelişkidir. Günlük kısır çekişmelerin uzağında duran ve bu tavrıyla da kamuoyunun takdirini alan yönetim tarzımız, zaman içerisinde, bugün eleştirenlerin dahi aynı anlayış noktasına gelmelerini sağlayacak olup bundan da Türk futbolu yarar görecektir. Türkiye Futbol Federasyonu'nun adil ve
modern yönetim anlayışının kıyaslanmayacak ölçüde kararlı olacağını belirtmek isteriz."