Güneş, Usta Otel'de düzenlediği basın toplantısında,
Güney Kore seyahati öncesinde yeni
takımı ve
Trabzonspor ile ilgili olarak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Güneş, Uzakdoğunun kendisi için yeni bir dönem olacağını belirterek,
''Batıdaki
futbol anlayışına uyum sağlayamadık. Maalesef
ülke olarak o sıkıntımız var. Batıda ticari boyut üst seviyeye ulaştı.
Güney Kore'de ise futbola ve başarıya açlar. Güzel futbol izlemek istiyorlar. Benim işim de bunu sağlamak'' dedi.
1967'de futbola başladığını 1987 yılında da antrenör olduğunu dile getiren Güneş, şunları söyledi: ''Antrenörlüğe başladığım ilk günkü heyecanla Güney Kore'ye gidiyorum. Nelerin beni beklediğini bilmiyorum. Hayalimde oradaki futbola katkı yapmak var. Profesyonel olanlarla çalışmayı seviyorlar ancak
teknik taktik eksiklikleri
gördüm. Beceri olarak onlara birşey katmaya çalışacağız. Futbol dışında da kazanacağımız şeyler olabilir.
Türkiye, 200 milyon dolar
ihraç ürünü gönderirken 3 milyar dolar oradan satın alıyor. Türkiye'nin ürünlerini satabiliriz, turizmi kullanabiliriz. Daha iyisi Kore halkı bizi seviyor. Benim de oraya gitmem bunlara
vesile olur diye düşünüyorum.''
''ÇOK HATALAR YAPILDI''
Trabzonspor konusunda değerlendirmelerde bulunan
Şenol Güneş, bordo-mavili kulüpte çok hatalar yapıldığını söyledi. Güneş, Trabzonspor'un geldiği noktanın üzüntü verici olduğunu belirterek,
şunları söyledi: ''Trabzonspor, başarısız gözüküyor. 1967 yılında kuruldu. Deneyimi var ancak hataları var. Hatalar herkesin başına gelebilir. Önemli olan bu başarısızlıkları nasıl değiştirebileceğinin tespitin yapılması. Bunlar Trabzonspor'un sahiplerine düşen görevdir. Teknik
heyet ve
yönetime incitmeden yön vermek lazım. Taraftar,
çizgisini kaybetti. Trabzonspor bizimdir, bizim olacak ama hata yapıyoruz. Görevde bulunanlara saygısızlık olmasın diye uzak durarak daha fazla hata yapmalarına neden olduk. Trabzonspor'un ilk 5'e gireceğini düşünüyorum. Öyle yanlışlar yapıldı. O hatalar olmasaydı takım ilk 5'de olurdu. Büyük paralar harcanarak yapılan transferler Trabzonspor'u
şampiyon yapmaz, dibe getirir.''
Trabzonspor'da bölünmelerin olduğunu ifade eden Güneş, ''Sen ben
kavgaları yoğunlaştı. Çözüm tarafına geldi mi bir araya gelmeyi düşünmüyoruz. Bugünkü yönetime sadece herşey bırakılmamalı. Trabzonspor'un anayasası ortaya çıkartılmalı. Yeni çıkacak fikirlere göre kim
yönetici gelirse gelsin, nasıl bir bütçeyle çalışacağını, nasıl
oyuncu alacağını önceden bilmeli. Bunun belirlenmesi
yapılmalı. Herkesin elinde Trabzonspor, başka yere gidiyor. Trabzonspor anlayışına uygun bir yapı olmalı. Trabzonspor, ilkeler, prensipler koyacak. 'Biz böyle antrenör istiyoruz, böyle
futbolcu istiyoruz' diyecek. Devamlı dışarıdan
yardım alan Trabzonspor başarılı olamaz. Kendi özdeğerlerini de kullanmalı'' diye
konuştu.
''DOĞAN DA KURTARAMAZ''
Güneş, Trabzonspor'u, içinde bulunduğu durumdan bir teknik direktörün
kurtaramayacağı söyledi. ''Bugünkü antrenör Trabzonspor'u kurtaramaz'' diyen Güneş, ''Bunu
Ziya Doğan ile ilgili söylemiyorum. Çünkü tek başına birşey yapamaz. Ben de olsam yapamam''
dedi.
Güneş, başarı ve başarısızlığın sahibinin yönetim kurulu olduğunu da
belirterek, ''
UEFA kriterlerine uymamak Türkiye'nin sorunudur. Eski patron zihniyetiyle kulüpler yönetiliyor. Kurumsallaşmayla yönetilse sorun olmaz. Bir antrenör alınıp daha sonra suçlanılmamalı. Demek ki kendi başarısızlığına kılıf arıyorsun. Görev verdiğiniz elinizden, kolunuzdan şikayetsiniz. Gittiğim kulüpte 2 profesyonel var. Bütçem bu, şartlar bu, böyle çalışacağız. Iş bitiyor. Aldığınız oyuncuyu kovmak için bahane arıyorsunuz. Yöneticiler düşünce üretmeli''
diye konuştu.
Güneş, görevi bıraktıktan sonra kimseye
cevap vermediğini kaydederek, şöyle devam etti: ''Sokakta kadınlar gibi dedikodu yapıyorlar. Derdi olan varsa benimle konuşmalı. Bunları kavga yapmak için söylemiyorum. Transferdeki kararsızlığım ile ilgili konuşuluyor. Devre arasında Szymkowiak'ı aldılar, peki neden Zurawski'yi almadılar. Bu isimleri ben verdim. Ancak 'Zurawski'nin parası fazla' dediler. 'O
zaman almayın' dedim. Sonra gidip aynı paraya başka oyuncu alıyorsun. Benim disiplinsiz olduğumu söylüyor. Herkes benimle ilgili konuşuyor. Ağzımı açsam sokağa çıkamazlar. 'Futbol A.Ş'nin başına geçmedi' diyorlar. Ne A.Ş'si, hangi A.Ş.? Parayı kazanacaklar bana al harca mı diyecekler? 'Altyapı tesisi için harcama yapalım' dedim, yapmadılar. Oyuncuya
prim vermiyorlar. Niye geçeyim daha Futbol A.Ş'nin başına. Sen oyuncuyu zehirlemişsin. Ineği dereye getirebilirsin
ama zorla su içeremezsin.'' Güneş, bir gazetecinin ''Futbol
Federasyonunun seçime gitmesi milli takımı olumsuz etkiler mi'' şeklindeki sorusuna ise, ''Seçimler yönetimlerle ilgili,
takımla ilgili değil. Milli takıma gelen fahri olarak geliyor. Fatih Terim'i de etkileyeceğini sanmıyorum'' dedi.
Güneş, meşru olmayan bir şey varsa bunun ortaya koyulması gerektiğini ifade ederek, 'Bu devletin, federasyonun, herkesin görevi olmalı. Seçimle gelen seçimle gitmeli. Ama şüphelerle, güvensizlikle yaşayamayız. Insanların birbirlerine güvensizliği var. Her alanda böyle. Bugünkü federasyon bunu taşıyamaz hale geldi. Gelene güvenecek miyiz, belli değil'' diye konuştu