Fenerbahçe Dergisi'nin
Mart sayısında yayınlanan başyazıda Aziz
Yıldırım, camiaya şöyle seslendi:
"Fenerbahçe Spor Kulübü, Dünya'nın en büyük
spor kulüplerinden biri. Kulübümüz, 9 branşta; 1700'e yakın sporcusu ile mücadele verirken; kulüp içindeki 700 çalışanımız da kulübümüze diğer alanlarda
hizmet ediyorlar. Başkanından yöneticisine; sporcusundan kulüp profesyonellerine kadar herkes, büyük bir özveri ile her kulvarda ve her alanda Fenerbahçemizin başarısı için
emek harcıyor, ter döküyor. Futboldan basketbola;
voleyboldan yelkene kadar birçok branşta faaliyet gösteren sporcularımız, mücadele ettikleri her alanda elbette ki: 'Şampiyonlukların en büyük adayları olarak' ter döküyorlar. Fenerbahçe, ikinciliklerin
takımı değildir; olmamıştır ve asla da olmayacaktır. Sayın
İslam Çupi'nin de dediği gibi; "Fenerbahçe büyüklüğü ne
şampiyonluk büyüklüğü, ne
kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz". İşte, adı konamayan o yüce duygu, o büyüklük; Fenerbahçeliliktir. Bizi Dünyadaki tüm kulüplerden ayıran; içimizde taşıdığımız, Fenerbahçelilik duygusudur ve bu sürekli başarıyı hedefleyen; yenilgiyi asla hazmedemeyen bir duygudur. İşte, bu sebeple; 'Hep başarıyı isteriz'. Buna ulaşmak için de her zaman tek yürek olur; omuz omuza mücadele ederiz. Bugüne kadar sergilediğimiz birlik ve beraberliğin, bize ne büyük başarılar getirdiğini; nasıl büyük zaferler yaşattığını hep birlikte gördük. O nedenle biliyoruz ki, bizler tek yürek oldukça; o adı konamayan Fenerbahçelilik büyüklüğünü kalplerimizde hissettikçe daha nice başarılara ulaşacağız, nice saldırılara, eleştirilere göğüs gerip her saldırıdan daha da güçlenerek çıkacağız.
Ligin ilk yarısında ardarda galibiyetler alan profesyonel
futbol takımımızın, ikinci yarıda şanssız bir başlangıç yapması, hepimizi çok üzdü. Buna rağmen takımımız, yıllardır özlemini duyduğumuz
Türkiye Kupası'nda hedefe bir adım daha yaklaşmayı başardı. Dergimizin baskıya girdiği şu günlerde,
Turkcell Süper Lig'de en yakın rakibimizin sadece iki puan gerisindeyiz ki; 3 puanlı sistemde oynayacağımız sadece bir karşılaşma bile öne geçmemiz için yeterli olacaktır. Dolayısıyla, sezonun ikinci yarısının başında yaşadığımız bu sendelemeye rağmen takımımız, şampiyonluğun da Türkiye Kupası'nın da en güçlü adayıdır. Fenerbahçe Spor Kulübü, bugüne dek her sezona
şampiyonluk iddiasıyla başlamıştır ve bu her zaman böyle de olmalıdır. Bu sebeple, şampiyonluk iddiası 'Kişisel bir söylem değildir'. Bizden önceki yönetimler de bizler de ve bizlerden sonra yönetime gelecek olanlar da elbette ki sahip olduğumuz her branşta, her zaman şampiyonluk iddiası ve söyleminde bulunacaklar ve ona ulaşmak üzere mücadele edeceklerdir. Bu, Fenerbahçeliliğin gereğidir.
Hedeflerimize ilerlerken, son günlerde takımımızın aldığı olumsuz sonuçların giderilmesi adına;
futbolcularımız ve
teknik heyetimiz üzerlerine düşeni yapacaklardır. Kendilerine bu konuda sonsuz güveniyoruz. Şu ana dek, bizleri memnun eden sahadaki mücadelenin; ilerleyen günlerde galibiyetlerle perçinleneceğinden hiç şüphemiz yok. Takımda yaşanan ciddi
sakatlık sorununun da ortadan kalkması ile birlikte, yolumuza daha da güçlenmiş bir şekilde devam edeceğiz. Tedavileri süren sporcularımızın, biran önce formalarını sırtlarına geçirmek için harcadıkları çaba, bizleri daha da cesaretlendiriyor ama şunu da kabul etmek gerekir ki,
futbolcular makine değildir; etten kemikten insanlardır ve onların da hastalıkları, sakatlıkları ve motivasyonlarını kaybettikleri anlar olabilir. Bu yoğun maç trafiği içerisinde; bazı sporcularımız, kişisel sorunları ile ilgili yorgunluklar yaşıyor ve bu da onların performanslarını etkiliyor olabilir. Sportif direktörümüz Sayın Aykut
Kocaman başta olmak üzere tüm idari ve teknik kadromuz, futbolcularımızın en
küçük sorunları ile gece gündüz demeden ilgileniyorlar ve hep daha iyi olmak adına büyük çabalar sarf ediyorlar. Ancak kimi zaman; öyle durumlar vardır ki, teknik kadroların yaklaşımları da sadece bir noktaya kadar etkili olur. Bu noktada devreye; büyük Fenerbahçe taraftarının girmesi gerekir. Bilinmelidir ki, Fenerbahçe formasını giyen her sporcu, onu giymeyi hak edecek kalite ve yeteneğe sahip olduğu için o formayı sırtında taşımaktadır. Büyük Fenerbahçe taraftarı da o kutsal formayı giyen her sporcunun; "Hep
destek tam destek" sloganı ile desteklenmesi gerektiğini bilir. Takım ya da bir futbolcu sendelendiğinde; onu eleştirmek, yuhalamak en kolay çözümdür; bu çözüm sadece çözümsüzlüğe sebep olur ve Fenerbahçe camiasına asla yakışmaz. Bize yakışan; birlik olmak ve her sendelemenin ardından daha da güçlü şekilde yeniden doğrulmaktır. Taraftarımız, son maçta futbolcumuz Guiza'ya verdiği destek ile bunu bir kez daha kanıtlamış ve bizim neden diğer camialardan farklı olduğumuzu net bir biçimde ortaya koymuştur.
UEFA Avrupa Ligi'nde, tura bu kadar yaklaşmış ve bunu hak ettiğimizi ortaya koyan bir oyun sergilemişken elenmemiz; üzüntümüzü bir nebze olsun hafifletmiştir. Bu desteği ve birliği görmek; bizleri sevindiriyor ve gelecek günlere umutla bakmamızı sağlıyor.
Geride bıraktığımız ayda bizleri mutlu eden bir gelişme, basketbol erkeklerde 43 yıl aranın ardından, yeniden Türkiye Kupası'na ulaşmamız oldu. Fenerbahçe
Ülker,
Teknosa Türkiye Kupası'nı müzemize getirerek; bizlere tarifi imkansız bir sevinç yaşattı. Bu noktada, Ülker grubu ile yakaladığımız uyum ve sinerjinin;
Erkek Basketbol Takımımızda nasıl olumlu sonuçlar doğurduğunu görmek de şüphesiz ayrı bir heyecan ve sevinç kaynağı…
Benzer şekilde,
Acıbadem Sağlık Grubu ile Bayan Voleybol Takımımız için yapmakta olduğumuz
işbirliği de 'Yenilmez bir takımın ortaya çıkmasını' sağladı ve kızlarımız, mücadele ettikleri her alanda göğsümüzü kabartıyorlar. Indesit
Şampiyonlar Ligi'nde, 12'li play-off turunda, Romanya'nın Metal Galati takımını iki maçta da 3-0 yenerek; 6'lı play-off'a yükselen takımımız, Mart ayında karşılaşacağı Rus takımını da elerse; Final-Four'a kalacak. Kızlarımız, Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olma yolunda emin adımlarla ilerliyorlar. Taraftarımızın, salonlarda kızlarımıza gereken desteği vereceğine eminim.
Bu ay boyunca,
Atletizm ve Boks Şubelerimizin sporcuları da; bizleri gururlandıran başarılara
imza attılar. Avrupa Şampiyon
Kulüpler Kupası Kros Yarışları, İspanya'nın Bilbao kentinde yapıldı. Şampiyonanın,
gençler kategorisinde; Genç Erkek Kros Takımımız, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da şampiyon oldu. Müsabakalarda ayrıca atletlerimizden
Muhammed Emin Tan, birinci olarak
altın madalya kazandı. İzmir'de yapılan Türkiye Bayanlar (Yıldızlar, Gençler ve Büyükler) Boks Şampiyonası'nda, Kulübümüz sporcuları; 6 altın, 1
gümüş, 2 bronz olmak üzere toplam 9 madalya kazandılar. Bizlere madalyalar kazandıran Fenerbahçe formasını, bir kez daha madalyalar ile süsleyen tüm sporcularımızı canı gönülden kutluyorum.
Turkcell Süper Lig'in yayıncı kuruluşu
Digiturk ile yeni bir çalışma başlatıyoruz. Bu sayede stadyumumuzda bizi yalnız bırakmayan,
kombine kart alan ya da yenileyen veya
bilet alarak maçlara gelen taraftarlarımıza; hem stadyumumuzda eğlenceli organizasyonlar düzenleyecek hem de önemli armağanlar vereceğiz. Kombine kart v
e bilet numaralarına göre taraftarlarımız; otomobiller, Lig tv abonelikleri, LCD TV'ler kazanacaklar. Bizleri, zaten hiçbir zaman yalnız bırakmayan taraftarımızın; yapacağımız bu organizasyon ile daha da eğlenceli bir atmosfer yaşayacağını
ümit ediyoruz."
(CİHAN)