Dört senelik sözleşme imzaladığı Beşiktaş'la ilk yıl sonunda yolları ayrılınca Medical Park Antalyaspor'un başına geçen Samet Aybaba, Slovenya kampında Milliyet'in sorularını yanıtladı. Kırmızı-beyazlı takımın başında yeni bir yarışa hazırlanan deneyimli teknik adam çarpıcı ifadeler kullandı.
* Genel olarak nasıl bir lig bekliyorsunuz? Teknik adamlar değişiyor, önemli kadro değişiklikleri oluyor.
Bu dönemde herkes bütçesine göre bir şeyler yapmaya çalışıyor tabii. Sonuçta bu bir takım oyunudur. Takım oyununu biraz daha ileri götürecek tipte oyuncular almak önemli. Kulüpler iskelet kadrolarını oluşturmuşsa bunu daha ileriye götürecek oyuncu almaları gayet doğaldır. Ama iskelet kadro oluşturmadan bunun üzerine kaç tane oyuncu koyarsanız koyun ne ligimize katkısı olur ne de kulüplere.
* Nasıl bir takım teslim aldınız? Geçen yılki 7.'lik sizin için iyi bir referans mı?
Her takımın eksikleri vardır. Barcelona transfer yapıyor. Dünyanın en iyi takımları transfer yapıyor. Dolayısıyla transfer bitmez. Ama bizim takımımız iyi bir takım. Yaş ortalaması biraz yüksek. Onunla ilgili revizyona gideceğiz. Onun dışında Mehmet Özdilek hoca iyi bir takım bıraktı.
* Beşiktaş Yönetimi'ne karşı kırgınlığınız var mı?
O konuyla ilgili konuşmak istemiyorum. Konuyu uzatmanın kimseye faydası yok.
* Ya tazminat meselesi.
Herhangi bir sorun yok.
* Beşiktaş'ta belki hedefe varamadınız ama oynattığınız futbolla alkışlandınız. Bu felsefe Antalyaspor'da da olacak mı?
Düşüncemiz bu.
* Son yıllarda önce Barcelona şimdi de Bayern Münih rüzgarı var. Bizim futbolumuz ve kulüplerimiz nerede?
Bunların hiçbir yerinde değiliz. Daha doğru bir ifadeyle yakınında bile değiliz. Belki de tarihimizin en kötü günlerini yaşıyoruz. Kulüplerin ceza durumları, çalkantılar. Altyapıya önem vermemek, doğru yönetim tarzını bulamamak, bir sürü negatif durum var.
* Yabancı statüsü için görüşünüz nedir?
Galatasaray, UEFA Kupası'nı aldığında kadroda 3 yabancısı vardı. Yabancı sayısını kısıtlamak gerekir bence. Ancak ondan önce de iyi planlama ve altyapıdan oyuncu çıkarmak gerekiyor. Ama biz üretemiyoruz. Üretemeden kısıtlamaya gitmek doğru değil. 5-10 senelik planlar yapmak lazım. Yukardan kısıtlama yaparken aşağıdan üretimi bir noktaya getirebilseydik yabancı oyuncu olsa da olurdu olmasa da. Sayı anlamında söylüyorum.
* Yeni sözleşmeniz kaç yıllık hocam?
Önemli mi? İmzalar Türkiye'de neyin göstergesi ki! 4 yıl imzalıyorsunuz 1 sene sonra gidiyorsunuz. 1 yıl imzalıyorsunuz 3-4 yıl devam ediyorsunuz.
*Milli Takım için ne söyleyeceksiniz?
Bu kadar kötü giden bir lig, bu oyuncu grubu ile neyi yapabilirdi.
*Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Avrupa'daki başarılarını neye bağlıyorsunuz?
Takım oyununa. İstikrarı ne yazık ki yakalayamıyoruz. 5-10 yıl yerli oyuncu üretme konusunda planlar yapılmalı. Kulüpler, federasyon ile bu planlamanın içinde olmalı. Bu sistemle yukardan kısarak çözmek zor. Aşağıda üreteceksiniz ve yukarıya kalitelisini getireceksiniz. Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülkesiyiz. Almanlar 3-4 milyondan bu kadar Türk'ü buluyor ve yitiştiriyorsa biz niye kendi içimizde bulmayalım...
