Galatasaray Teknik Direktörü
Skibbe,
Antalya kampının ilk gününde gündemdeki soruları yanıtladı.
Skibbe ile gerçekleştirilen
röportaj şöyle:
Türkiye Ligi'nin kalitesini nasıl buluyorsunuz.
Avrupa'yla kıyaslar mısınız?
Üst sıralarda yer alan ve
ekonomik anlamda güçlü olan
takımların kendilerini Avrupa'da güsterme fırsatı oluyor. Ligde dinamik ve ofansif
futbol oynanıyor. Bundan dolayı önümüzdeki yıllarda Türkiye'deki
takımların Avrupa standartlarına yaklaşacağını düşünüyorum.
Yüzde olarak bunu söylemek pek mümkün değil çünkü
şampiyonluk yolundaki takımlar arasındaki puan farkı çok az. Tek tek
oyuncu kalitesine bakarsanız bizden sonra en iyi takım
Fenerbahçe olarak görünüyor. Ama
Trabzonspor ve Sivasspor'un buna karşılık takım halinde gösterdikleri per
formans çok önemli. Tabi ki
Ankaraspor ve Beşiktaş'ı da unutmamız lazım. Bu 6 takım gelecek
sezonda Avrupa'da yer almak için mücadele verecekler.
Galatasaray lige kötü başlamıştı ancak son haftalarda aldığı galibiyetle ligin 1 numaralı favorisi olarak gösteriliyor. Bunu doğru buluyor musunuz, bu durum
genç takım üzerinde
baskı yaratır mı ?
Kalite olarak son oynanan maçlar bizim için çok üst seviyedeydi. Güzel ve göze hoş gelen bir futbol sergiledik. İyi sonuçlar almaya başlamamızdaki en önemli katkı defansif orta saha oyuncularımızın takıma dönmesiydi. Emre
Güngör ve Linderoth da geldiği zaman bunu sürdüreceğimizi düşünüyorum.
Lincoln ne zaman kampa katılacak?
Lincoln geç kalmadı. Tam söylediğimiz zamanda İstanbul'a döndü. Geldikten hemen sonra da dün ve bugün idmanlarına devam etti. Kewell'la birlikte İstanbul'da kalmalarının sebebi
Adnan Sezgin ile toplantıları olması. Toplantının içeriğinden haberim var. En kısa zamanda da kampa katılacaklar.
Lincoln'ün formunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Lincoln'ün pefronmansında sizin de yaklaşımınızın etkisi olduğu görünüyor...
Buradaki en önemli konu Lincoln'ün bu sezon hiç sakatlanmadan oynayabilmesi. İyi bir performans göstermek için sakatlanmamak ve idmanlı olmak çok önemli. Tabi bu yıl da daha ofansif ve yaratıcı
futbolcularla birarada olması ve kendine daha uygun bir
sistem içinde oynaması da önemli bir etken. Lincoln'ün bu performansında arkasında oynayan defansif oyuncuların da çok önemli bir rolü var. Sadece Lincoln ile değil tüm takım oyuncularıyla iyi bir ilişki kurmaya çalışıyorum. Birbirine güvenen, dayanan bir ilişki kurmaya çalışıyorum. Bu da tabiki takıma yansıyor.
Mehmet Yıldız transferi gerçekleşmeyince üzüldünüz mü?
Mevcut tüm hücum oyuncularımdan memnunum. Zaten bu lige yansıyor. En çok gol atan takım konumundayız. Mehmet Yıldız da Türkiye Ligi'nin en tehlikeli ve golcü santraforlarından bir tanesi. Böyle olunca da Galatasaray için ilgi
çekici oluyor.
5 günlük çalışma sonunda takımınızı
Altay maçına nasıl hazırladınız?
Bunun ilk şartı istekli olmak. Lige verilen 12 günlük ara hiçbirşey yapmasanız bile bütün kondisyonunuz kaybetmenize neden olacak bir boşluk değildi. Aynı zamanda da her futbolcu tatile çıktığında bir
koşu programı uygulamıştı. Çünkü Mayıs'a kadar çok yoğun bir programımız olacak. 3 kulvarda yolumuza devam edeceğiz. O yüzden bu tempoyu sürdürebilmemiz için kafayı ve ruhu boşaltıp rahatlatmak gerekiyordu. Bunu iyi yaptıklarını düşünüyorum.
Steaua
Bükreş maçında sahaya yanlış bir kadro sürdüğünüzü düşünüyor musunuz?
O an için çalıştığımız o kısa dönemde benim için en hazır en uygun gördüğüm takımı sahaya sürdüm. Yediğimiz ilk şanssız golün mağlubiyette çok büyük etkisi oldu. Yenilgiyi sahadaki kadroya bağlamamak lazım. Kewell'ın kafa vuruşu da direkten dönmese çok daha farklı olabilirdi. Bunlar hep ihtimal...
Bükreş maçında De Santcis ve
Baros olsa sonuç farklı olur muydu?
O maçta tüm kadromuzu kullanabilseydik elbette galibiyet şansımız daha fazla olurdu. O dönemde
Servet, Emre ve Kewell gibi çok önemli oyuncularım yoktu. Onlardan 1 ya da 2'si olsaydı bizim çok önemli olurdu.
Altay maçında son dakikalarda gelen 2 golü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son paslarda sıkıntı yaşadık. Lincoln son pasları çok iyi verebilen bir oyuncu. Bazen
rakip kalecinin de çok formda olması golün geç gelmesine neden oluyor. Bu tip maçlar her takıma denk gelebiliyor. Bundan sonra
final paslarını verip o golleri atacağımıza inanıyorum.
UEFA dahil olmak üzere ikinci yarıdaki 4 maçı deplasmanda oynayacaksınız. Bu
fikstür dezavantajını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Herşeyden evvel
Bordeaux maçını deplasmanda oynamak bizim için
küçük te olsa bir avantajdır. Deplasmanlarda özellikle, içeride oynadığımız maçlara nazaran, ileri çıkabileceğimiz alanları daha çok buluyoruz. Ayrıca deplasmanda oynadığımız maçlarda taraftarlarımız bizi hiç yalnız bırakmıyor. İlk maçları deplasmanda oynayacak olmamız, son maçları evimizde oynayacağımız anlamına gelir. Son maçları Ali
Sami Yen Stadı'nda oynayacak olmamız, bizi şampiyonluğa bi adım daha yaklaştıracaktır.
Hasan Şaş ve Ümit Karan'ın sakatlanmasıyla takımda
kaptanlık sorunu ortaya çıktı.
Arda ve Sabri'nin de beklentileri doğrultusunda hayal kırıkları oldu ve yönetimde bu konuya hoşgörüyle yaklaşmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve ikinci yarıda kendi hoşgörülü yaklaşımınızla bunu nasıl çözeceksiniz?
3 tane kaptanım var. Bunlar Hasan, Ümit ve Ayhan. Kaptanlık meselesine gelince Ayhan cezalıydı. Lincoln, Meira ve Servet ise futbolcuların çıkarttığı temsilci grubuydu. Bu üç kaptanımızın hiçbirinin olmadığı zamanlarda, diğer 3 kişiden birinin kaptan çıkacağına karar vermiştik. Benim düşünceme göre
yabancı yada
yerli olsun, aynı şartlara sahip olmalı. Sonuçta herkesin Galatasaray'a
hizmet için geldiğini düşünüyorum. Özellikle Lincoln kulübüne karşı daha bir yakınlık hissediyor. Ama burada uzun süreden beri forma giyen oyuncuların kırılmaya da hakları var.
Dün oynanan Altay maçında oyundan alınan Ümit Karan'ın biraz kırgın olduğu gözlendi. Ligin ilk yarısında genelde yedek kulübesinde oturan Ümit'tin kırgın olduğu açıkca belli oluyor. Ümit Karan'ı nasıl kazanacaksınız? Baros ya da Nonda sakatlandığında Ümit'ten tam verim alabilecekmisiniz?
Geçen sene Lincoln için bahsettiğimiz şeyleri bu sene Ümit için de söyleyebiliriz. Çünkü, Ümit bu sene limitinin en üstünde oynama fırsatı bulamadı. İlk devreye de bakarsak, Ümit'in 3 kere adele sakatlığı oldu. Bizim yaptığımız işte fizik çok önemli. Eğer fizik olarak yüzde yüz hazır olmazsanız, tam olarak verimli olamazsınız.
Hürriyet