SAĞLAM: KÖPRÜ OLACAĞIM

Ertuğrul Sağlam, artık Türk kamuoyunda fazlasıyla bilinen ve tanınan bir isim oldu. Beşiktaş'ta 1 yılı aşkın süreçte yaptıkları ve yapamadıkları ile sürekli gündemde oldu. Futbolculuğu gibi antrenörlüğü de dramatik bir şekilde bıraktı Beşiktaş'ta.

SAĞLAM: KÖPRÜ OLACAĞIM

Kendine has duruşu ve tarzı ile takdir edilirken, her lafa verilecek cevabı olmasına rağmen bu hakkını fazla kullanmadı! Daha çok lafa baktı, laf mı diye! Az konuştu, öz konuştu. Ve giderayak yaptığı açıklamada da, "Adam gibi geldim adam gibi gidiyorum." söylemi ile finali duygusal bir atmosferde yaptı. Bursaspor ile yeni ufuklara yelken açan Ertuğrul Sağlam ile Zaman Gazetesi'nden M.Burak Bürkük röportaj yaptı... Bursaspor'un başına geçme süreciniz nasıl gelişti? "Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra sezon sonuna kadar takım çalıştırmayı düşünmüyordum. Yurtiçinden ve yurtdışından bazı takımlardan teklifler almıştım. Avrupa'dan 2 ülkeden, Asya ve Uzakdoğu'dan bazı teklifler geldi. Ülke içinde 6-7 kulüpten teklif aldım. Ancak kendi kriterlerimize uygun bir beklenti içindeydik. Sayın İbrahim Yazıcı'dan uzun vadeli, planlı-programlı ve bizim hedef ve beklentilerimize uygun bir teklif gelince ciddi bir şekilde düşünmeye başladım." Görevi kabul etmenizde hangi faktörler etkili oldu? "Öncelikle Bursa'daki potansiyeli iyi analiz edip şehrin ileri gelenlerinden de bu konuda fikir alarak teklifi kabul ettim. Bursaspor, Türk futbolunda herkesin beklenti içinde olduğu bir camia. Ancak aynı zamanda çeşitli sebeplerden dolayı bu beklentilere yeterince karşılık verememişler. Hangi futbolsevere sorarsanız sorun aşağı yukarı büyük çoğunluk 4 büyüklerden sonra Bursaspor'u şampiyonluğa en yakın aday olarak gösterecektir." Takım için çok önemli bir isim olan Yusuf Şimşek, Beşiktaş'a gitti. Boşluğunu doldurabilecek misiniz? "Yusuf Şimşek, Bursaspor için önemli bir futbolcuydu. Ancak ben gelmeden önce kendisini Bursaspor'dan soyutlamıştı zaten. Bu düşünce içinde olan birini zorla tutamazdık. Daha sonraki dönemde Bursaspor'un menfaati doğrultusunda bu transfer gelişti. Kalması bizim için çok iyi olurdu; ama o arkadaşımızın yerine bize daha gönülden, daha heyecanla oynayacak arkadaşlarımız gelecek." Beşiktaş'ı tanıyan biri olarak sizce Delgado'nun olduğu bir ortamda Yusuf'un transferi doğru bir karar mıydı? "O tabii Beşiktaş'ın ve Mustafa hocanın sorunu. Benim düşünmem gereken Bursaspor. Ben bundan sonra bütün enerjimi ve konsantrasyonumu Bursaspor'un menfaati doğrultusunda kullanmak istiyorum." Beşiktaş'ta yabancılar konusunda sıkıntılar yaşanmıştı. Bursaspor'a bakıldığında burada da verimsiz bir tablo var. Bu konuda neler yapmayı planlıyorsunuz? "Yabancı futbolcu transferleri her zaman bünyesinde risk barındırmıştır. İlk yarıya baktığınızda Bursaspor, yabancı futbolculardan en az verimi almış takımdır. Bu konuda oldukça hassas davranıyoruz. Bundan sonra acele edip yanlışın içine düşmek istemiyoruz. Geç olsun ama doğru oyuncu doğru şartlarda alınsın istiyoruz artık. Çünkü günü kurtarmak amacıyla işe koyulmadığımız için uzun vadede fayda sağlayacak isimler almamız bizim için çok önemli." Taraftarın size gösterdiği teveccüh, yıllardır Beşiktaş ile yaşanan sürtüşmenin de bir anlamda son bulacağının sinyallerini verdi mi size? "Öncelikle imza sürecinde bize verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum. Sporun özünde barış ve kardeşlik yatar. Futbol bugün dünyada her ne kadar büyük bir rekabet unsuru olsa da neticede bir spor. Sahada bu sporu icra edenler maçtan sonra sarmaş dolaş sahayı terk edebiliyorsa tribündeki taraftar da bunu pekala başarabilir. Eğer eski ve yeni takımın arasında böyle bir köprü görevi üstlenirsem ne mutlu bana." 4 büyükler dışında bir takımda şampiyonluktan bahsetmek risk değil mi? "Kısa vadeden bakıldığı zaman işimizin yoğun ve zor olduğunun farkındayız. Ancak Bursaspor'da bu potansiyel var. Şehrin iç dinamiklerini harekete geçirebilirsek o sihirli cümleyi kullanabiliriz. Ben bunu bir hayal olarak görmüyorum. Zaten imza atmadan önce kendi kendime bazı kriterleri alt alta koyup topladığımda, şampiyonluğa götüren faktörlerin var olduğunu gördüm. Kısa vadeli bir şeyden bahsetmiyoruz. Öncelikle bu sezon yapacağımız doğru işler, gelecekle ilgili hedeflerimize taraftarımızı inandırmak açısından önemli. Şu an taraftarın, camianın, yönetimin bakış açısı çok güzel. İnşallah biz de bundan sonra ortaya koyacağımız kaliteli işlerle hem uzun vadede şampiyonluğu kovalayacağız hem de altyapıda üretim yaparak geleceğin yapılanmasını sağlayacağız." Kısa zaman oldu ama takımı tanıma ve analiz etme şansınız oldu mu? Çıkan sonucun size verdiği fikir ne oldu? "Takım yapılanmasına bakıldığı zaman bazı sıkıntılarımızın olduğu bir gerçek. Ben burada, göreve yeni gelen birçok antrenörün yaptığı gibi klasik 'enkaz edebiyatı' yapmak istemiyorum. Bu takım ilk yarı boyunca Trabzonspor, G.Saray ve Kayserispor'u yenip, Beşiktaş ile berabere kalmış ise ortada bir kalite var demektir. Bu da bizi belirlediğimiz hedeflere varma noktasında bir hayli umutlandırıyor. Ancak şu gerçeği de göz ardı etmemek gerek. Bizim asıl hedefimiz önümüzdeki sezon. Bu sene yapmamız gereken, elde edilen başarıların üzerine yeni şeyler katıp, hem ligi en iyi yerde bitirmek hem de gelecek sezona yönelik yapmayı düşündüğümüz planlamaya iyi bir altyapı hazırlamak." Önümüzdeki sezon önceliğiniz ne olacak? Önümüzdeki sezon transfer politikamızı gözden geçirip, bu sene yapılmış olan yanlışları tekrarlamadan, özellikle yabancı oyuncu transferi konusunda başarıyı ve istikrarı yakalayabilirsek ben Bursa taraftarının ve camiasının yıllardır özlemini çektiği başarıyı yaşayacağımıza inanıyorum. Bursa taraftarının futbolu yoğun yaşayan ve direkt 'müdahil' olan bir yapısı var. Bundan önce de Samet Aybaba ve Güvenç Kurtar ile bazı sıkıntılar yaşadılar. Bu sizi tedirgin ediyor mu? "Ben futbolculuğum dönemimde bile hiç rakip takım taraftarlarının protestosuyla karşılaşmadım. Antrenörlük mesleğimde de karşılaşacağımı sanmıyorum. Çünkü buna zemin hazırlamam. Zaten imza töreninde taraftarımızın alışık olmadığımız güzel bir yaklaşımı ve teveccühü herkese gerekli fikri vermiştir. Ben o ilgi, alaka ve desteğin bundan sonra elde edeceğimiz başarının kıvılcımı olduğunu düşünüyorum. Ancak taraftarın büyük beklentisi hem teknik heyetin hem de futbolcular üzerinde bazen olumsuz etki yapabiliyor. Bu durumda taraftarımızın sabrına hoşgörüsüne ihtiyacımız olacak. İşte o zaman hep birlikte özlemini duyduğumuz başarı gelecektir." Türk futbolunda hâlâ altyapıdan yeterince futbolcu çıkmıyor. Bu konuda neler yapılmasını tavsiye edersiniz? "Samsunspor, Kayserispor ve Beşiktaş'ta, altyapıdan birçok futbolcunun A takıma kazandırıldığını göreceksiniz. Bursaspor'un da altyapıya ilişkin çok ciddi bir potansiyeli olduğu biliniyor. Bize düşen de bu alandaki potansiyeli ortaya çıkarmak. Dünya ekonomisinde yaşanan sıkıntılar Türkiye'de yaşanıyor. Kulüpler de bunu fazlasıyla hissediyor. Sadece dışa bağımlı transferlerle kulüplerin yaşaması çok zor. Dolayısıyla üretim de yapılması lazım. Bu da altyapıya verilecek önemle paralellik arz ediyor." Yerli hocalara güven sorunu aşıldı mı? "Ligimizde şu an Sivasspor, Kayserispor, Ankaraspor gibi takımların gerçeği var. Bu realite yerli antrenörlerin başarısı. Bunu çok iyi incelemek lazım. Türk futbolu geçmişte bu konuda sıkıntı yaşamışsa, bunu bu sıkıntıyı yaşayanlara değil, yaşatanlara sormak lazım." Zaman
<< Önceki Haber SAĞLAM: KÖPRÜ OLACAĞIM Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER