İspanya'da
hazırlıklarını sürdüren Siyah-beyazlı
takımın
teknik direktörü Denizli, basın mensuplarıyla bir sohbet toplantısı yaptı.
Denizli'nin açıklamaları kulübün resmi internet sitesinde yer alırken, tecrübeli teknik adam, 29 Haziran'da başlayan hazırlıklardan sonra şimdi de maç dönemine girildiğini belirtti.
Takımda geçen yıldan bu yana değişiklikler olduğunu ifade eden tecrübeli teknik adam, ''Yaptığımız bu
operasyon, takımın daha başarılı olması içindir. Geçen yıl göreve başladığım zaman
futbolcularımın taşıdığı bir unvan yoktu. Bu sene hem
futbolcularımın hem takımımın taşıdığı, taşıyabileceği unvanlar var. Bu unvanlar bizim işimizi zorlaştırıyor. İşte bunun için ayrı bir çalışma ve farklı bir ruha ihtiyacımız var. Şimdi bu çalışma ve ruhu oluşturmak için çaba sarf ediyorum'' diye konuştu.
Çalışmaların ilk etabında yeni
sezon hazırlıklarını farklı bir çizgiye taşıyarak, tesislerde çalışma programını aynen sürdürdüklerini vurgulayan Denizli, şöyle konuştu:
''Önemli olan, ne kadar rahat bir ortam olduğudur. Ben takımı
yurt dışına ilk olarak çıkaran teknik adamlardan biriyim. 20 yıldır önemli ve olumlu değişiklikler oldu. Takımlar yurt dışına iyi tesisler olmadığı için gidiyorlardı, ama kulüpler bu imkanları yarattılar. Eğer önemli bir turnuva ve önemli
takımlar olmasa, bu
seyahate de çıkmayacaktık. Bir de dünyada yaşanan iklim değişiklikleri sonrası yurt dışında artık daha olumsuz hava şartları gelişti. Bu turnuvaya katılmaya karar verdiğimiz zaman nem oranı ve sıcaklıklar dahil, her şeyi araştırdık. Burada önümüzdeki 20 günün iklim şartlarını ve nem oranlarını aldık. Hemen hemen
İstanbul ile aynıydı. Buranın avantajı rutubetle ilgiliydi. Burada o şartlar İstanbul'dan daha iyi. Kaldığımız şartlar daha iyi. Çok uzun süreli olmayan maç programını burada yapıyoruz. Burada farklı olan, bir turnuvaya katılacak olmamızdı. Hazırlık dönemini, içeride başlayıp, dışarıda bitiriyoruz.''
''KOŞAN 10 NUMARA''
Mustafa Denizli, ''Savaşan bir takım oluşturdunuz. İstediğiniz 10 numara gelirse takımın neresine koyacaksınız?'' sorusuna, ''Bizde klasik 10 numara anlayışı biraz farklı. İnsanların aklına hemen çok koşmayan, mücadele etmeyen, fakat bireysel yetenekleri ile iyi top yapan, yaratıcı bir
profil geliyor. Bizim kafamızdaki 10 numara anlayışı bu değil. Birinci derecede fizik olarak ağırlığını koyan, mücadele eden, becerilerini takımına aksettiren, en az arkadaşları kadar çalışan biri olmalı. Yani 10.5 numara bir
oyuncu. Bu takımda bir
Delgado gerçeği var. Ben
Beşiktaş'a gelmeden, özellikle iyi top kullanan en iyi oyunculardan biriydi. Geçirdiği talihsiz
sakatlıklar, ayrılıklar yaşamamıza neden oldu'' yanıtını verdi.
Şartların, Delgado'nun gelişi konusunda sıkıntı yaratması halinde kendi istediği anlayışta bir oyuncuya ihtiyaçları olduğunu kaydeden Denizli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Takıma böyle bir dönemde faydalı olacağı kanaatindeyim. Şu anda yüzde yüz var mı, hayır, ama kullanabilirsek, takıma özellikle bu dönemde faydalı olur kanaatindeyim. Olmazsa, işimiz zor mu olur, hayır. Eğer olmazsa da fark etmez. Delgado kalırsa, ona göre bir oyun sistemi geliştiririm. O tür oyunculara sahip değilsek oyun planımızı değiştirebiliriz.''
Takımın geçen sezona göre daha tempolu olduğunu vurgulayan Mustafa Denizli, ''Daha çabuk, daha üretken bir futbol oynayacağımızı söyleyebiliriz. Bu manada kadromuza bir futbolcu daha katabilirsek, katacağız. Zaten olacaksa da bu uzun sürmeyecek. 1 hafta ile 10 gün arasında kadromuza katabilirsek, katarız. Aksi takdirde Delgado ile devam edeceğiz ancak bu sefer de onun takıma
erken dönebilmesi için çaba sarf edeceğiz. Hem doktorlar, hem de biz deneyeceğiz. Bu seyahat sona ermeden bu
transfer bitebilir.
Kadromuza yeni bir oyuncu katmamız yüksek ihtimal gözüküyor. Belki bu seyahat bitmeden bunu yapabiliriz'' diye konuştu.
TRANSFERLER
Gazetecilerin transferlerle ilgili sorularını da yanıtlayan Denizli, şu bilgileri verdi:
''Bir takım ne kadar başarılı olursa olsun, taktiksel ya da bölgesel olarak futbolcuya ihtiyacınız olabilir. Transferleri bire bir
kontrol etme şansınız da yoktur. Buna Gökhan örneğinde rastladık ve yaşadık. Gökhan geçen yıl kadromuzda mücadele eden bir futbolcuydu. Görevini de başarı ile yapıyordu. Bizim isteğimiz dışında bir transfer gerçekleşti. Bizimle kalmasını arzuluyordum, ama olmadı. Bu gayet
doğaldır. Zorunlu bir ihtiyaç ortaya çıktı. Dolayısıyla oraya Matteo
Ferrari'nin alınmasını düşündük. Bu transferde önemli unsur Gökhan'ın ayrılışı oldu.
İbrahim Toraman'ın uzun süreli bizimle olmaması transferin bir diğer unsuru oldu.
Zapotocny teknik adamlık yaşantımın en dürüst, en karakterli oyunculardan birisidir. Saha içinde her şeyini ortaya koyabilen ender oyunculardan biri. Aynı bölgede kendi vatandaşı ile birlikte görev yapması ve zaman zaman yaşadığımız bireysel ve bloktaki sorunları nedeniyle bu değişiklik zorunlu hale geldi. Böyle bir tercihte bulunduk. Buraya gelmeden önce Zapotocny'e söyleme imkanım oldu. Kendisi saygıdeğer bir oyuncu. Arzu etmediğimiz bir değişiklik oldu. Ferrari transferi böyle gerçekleşti.
Keza geçen yıl bizde görev yapan Cisse'den, özellikle son dönemlerde bizle ve takımla olan iletişimi ve aldığı görevleri yerine getirmesiyle memnundum. Onda da sıkıntılarımız zaman-tempo sıkıntısı idi. Cisse, geçen yılın son döneminde otaya koyduğu performansla bu seneyi devam ettireceğini göstermişti. Burada bir talihsizlik yaşadık. O dönemde bu görevi daha tempolu, daha takım için yapacak, özellikle hücuma yönelik yönde etki edebilecek bir futbolcu ile temas halindeydik. Bu da
Fink idi.
Nisan ayında bir karar vermek zorundaydık. Kontratı sona eren bir futbolcuydu. En azından
bonservis söz konusu değildi. Maliyeti önemli bir rakam değildi. O günkü şartlarda, nisan ayından itibaren performansı yükselmesine rağmen, artık bu kararı vermiştik. Bu kararları veren insan benim. Bir tek Başkan ve ben bilgi sahibiydim.
Bir diğer futbolcu İsmail.
Türkiye liglerini tararsanız, ileriye dönük, kendi bölgesinde gelişmekte olanların arasında en önemli gelişme kaydeden
genç bir oyuncu olarak karşımıza çıktı. Türkiye'nin en istikrarlı futbolcularından biri. Türkiye'nin en önemli sol kanat oyuncularından birinin alternatifi olarak transfer ettik. İsmail, İbrahim'in bütün tecrübelerini öğrenecek. O tecrübesini ortaya koyacak. Uzun yıllar görev yapacak biri. İlk etapta olumlu transfer olduğunu söyleyebilirim.''
ŞAMPİYONLAR LİGİ KONUSU
Şampiyonlar Ligi'nde performanslarının da merak edildiğini kaydeden Mustafa Denizli, ''
Kağıt üzerinde Şampiyonlar Ligi'nde diğer takımlar bizden ağır basıyor, ama biz kağıt üzerindeki değerlendirmeleri büyük ölçüde yanıltmak istiyoruz'' dedi.
Türkiye'nin, Beşiktaş gibi iyi bir takıma sahip olduğunu anlatan tecrübeli teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu dengelerin zaman zaman bizim aleyhimize bozulduğunu görebilirsiniz. Bizden daha iyi kadrolara sahip takımlarla mücadele edeceğiz. Bu turnuvalarda büyük başarılara
imza atan takımlarla mücadeleye gireceğiz. Beşiktaş kavgacı, hırslı bir kadro kimliğine büründü. Bizim bu ligdeki en büyük avantajımız olacak. Korkunun ecele faydası yok. Grupta yer alacak iki takım bizden daha iyi bir kadroya sahip olabilir, ancak kesinlikle altta kalmayacağız. Yani bu kadrolar ne kadar bizden iyi olsalar da fizik olarak onların karşısında eziklik hissetmeyiz. Burada alınacak puanlar ne kadar değer taşıyorsa, nerede alınacağı da o kadar değer taşıyor. Bu kadro, Türkiye'deki unvanlarını korumak için yeterli bir kadrodur. Rakiplerimiz ne kadar güçlenirse güçlensin, bu sadece lige ayrı bir keyif verecektir. Avrupa'da zor denilen aşamaları geçmek bizim esas başarımız olacak. Ben buna hazırım. Kadrom da hazır. Dolayısıyla gruptaki rakipler belli olduğu zaman, en azından bir
yol haritası ortaya koyma imkanı olacak. Bu bizim Şampiyonlar Ligi'ndeki ön düşüncemiz. Daha değişik uygulamalar, kadroların daha değişik futbolcuların yer aldığı bir Beşiktaş izleyebilirsiniz.''
''QUARESMA BENİM DÜŞÜNCEMDE OLMADI''
Denizli, transfer için adı geçen Portekizli oyuncu
Quaresma'ya, oynadığı yer itibariyle ihtiyacının olmadığını ifade ederek, ''Daha ziyade orta sahanın rakibe yakın bölgesinde oynayan bir futbolcuya ihtiyacımız var. Futbol bir paylaşım oyunudur. Paylaşımcılıktır. Az paylaşan oyuncu takıma katkı sağlamayabilir. Quaresma benim düşüncemde olmadı. Günlük transfer gelişmeleri içinde gündeme gelen isimler içinde yer aldı'' dedi.
Mustafa Denizli,
Bobo ile ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi:
''Bobo'nun sezon başında ya kafası karıştırıldı ya da kafası karışıktı. Bu ikisinden kurtulmasını bekliyorum. Kafası karışık olan futbolcuların zorluklar yaşadığını biliyoruz. Bu benim hoşlamadığım konu. Özellikle son günlerde Bobo'yu çalışkan ve kalıcı zihniyette görüyorum. O beni memnun ediyor. Bobo, bizim için önemli. Zaman zaman istem dışı gelişmeler olabiliyor. Gökhan gibi. Öyle bir karar Bobo'dan bana doğrudan gelirse, o konuda gereğini yaparım. Bütün umudum, sadece Bobo değil, hepsinin öyle olması. Kafasında soru işareti ile kimse buraya gelmesin. Hedefini bilmeyenlerle iş zorlaşır. Bobo'nun durumu gayet doğal, başarılı olan insanların talibi olur, ama bu talip olma işi netlik kazanmalı kısa sürede. Sürüncemede kaldığı anda futbolcunun takım içindeki atmosferi de aleyhine olur. Bobo'nun böyle bir düşüncesi olmadığı kanaatindeyim. Bobo bir ara kararsız kaldı. Benimle paylaşmadı, ama şimdi iyi. Bobo, Beşiktaş'ta her zaman oynar. Beklentilere karşılık verir, saha içinde etkinliğini arttırır.''
AA