Genç
teknik adam, herkesin 'küme düştü' gözüyle baktığı
Kasımpaşa'nın son haftalarda aldığı galibiyetler ve
takımının oynadığı
futbolla adından sıkça söz ettiriyor. Daha
imza töreninde Kasımpaşalı yöneticilere, 'Kümede kalma değil, ama iyi futbol oynama sözü veriyorum.' diyen Tütüneker, sözünü yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyor. Yeni yeni puan durumuna bakmaya başladığını ifade eden Tütüneker, kümede kalmalarının zorluğunu şöyle anlatıyor: "8 maçtan 6'sını kazanmalıyız."
Kasımpaşa'da görevi kabul etmek sizin için bir risk değil miydi?
Daha önce A Kategorisi'nde birkaç takım çalıştırmıştım. Sonra özel bir sebepten dolayı hocalığa ara verdim. Tabii öyle olunca gündemden düşüyorsunuz. Kasımpaşa'dan böyle bir
teklif gelince düşünmeden kabul ettim. Çünkü kendimi ispat etmek için iyi bir fırsattı. Ben de bu yakaladığım fırsattı en iyi şekilde değerlendirmek için gece gündüz çalışıyorum.
Yöneticilerle takımın ligde kalması konusunda bir konuşmanız oldu mu?
Ben onlara sadece takımı iyi bir seviyeye çıkaracağımı söyledim. Ama bu mücadelenin sonucunda kümede kalır mıyız, kalmaz mıyız bilemem. Zaten kimse kurtulmayı düşünmüyordu. Çünkü en yakın rakibimizle aramızda 10-11 puan fark vardı. Bu şartlarda takımı kümede bırakma sözü vermek biraz yalan olurdu. Biz aslında önümüzdeki
sezonun da planı yapıyorduk. Bu yüzden bir buçuk yıllık
sözleşme imzaladık. Eğer küme düşersek bile o zaman bu iyi takıma biraz takviye yapıp önümüzdeki sezon yeniden Süper Lig'e yükselmek de planlarımız arasında var.
Devamlı kaybeden futbolculara ilk ant-renmanda neler söylediniz?
Ben Kasımpaşa'yı yükselme grubu maçlarında da izliyordum. Bu yüzden takımı iyi tanıyordum.
Oyuncularımdan iyi mücadele etmelerini ve rakiplerini gözlerinde büyütmemelerini istedim. Özgüvenlerini yeniden kazandırmak için uğraştım.
Son 8 haftada sisteminiz nasıl olacak?
Ben futbol oynarken de rakibin savunmasını rahatsız eden bir
oyuncuydum.
Galatasaray'da da, hücum oynadığımız için ligde ve Avrupa'da başarılı oluyorduk. Bu oyun sistemini Kasımpaşa'da uygulamaya çalışıyorum. Defans, orta saha ve hücum alanını daraltmaya çalıştık. Artık 35-40 metrede futbol oynamaya başladık.
Puana çok ihtiyacınız olduğu dönemde hücum oynamayı nasıl göze aldınız?
İlk başlarda maç kaybetmemize rağmen oyun felsefemden kesinlikle taviz vermedim. Çünkü iyi oynayarak maç kazanacağımızı biliyordum. İstikrar adına bazen kötü oynayan bazı oyuncularda ısrar ettim. Çünkü oyuncunun kapasitesinin artması için oynaması gerekiyor. Mesela Fatih Akyel'in bile performansı inanılmaz arttı. Böyle kapasiteleri artan en az 9 oyuncu var. Bu oyuncuların kapasitesi artınca da iyi sonuçlar gelmeye başladı.
Ligde kalma hesabı yapıyor musunuz?
İşimiz zor. 8 maçtan 6 tanesini kazanmalıyız. 34 puan bile yetmeyebilir. Şu anda kümede kalıp kalmamayı düşünmüyorum. Aslında moralim bozulmasın diye puanlara bile bakmıyordum. Ancak iyi sonuçlardan sonra biraz biraz bakmaya başladım. Mücadelemiz kümede kalmaya yeter mi yetmez mi inanın bilmiyorum.
Olimpiyat Stadı ile kendi sahanızda oynamak arasında fark var mı?
Çok büyük fark var. Burada 3 bin
seyirci vardı. O bile takımı havaya sokmaya yetti. Belki önümüzdeki haftalarda bu sayı 7 bin seyirciye çıkabilir. O zaman statta inanılmaz güzel bir ambias olur. Bunu Olimpiyat Stadı'nda bulmak mümkün değil.
Zirveyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Beşiktaş bütün şartlarda kazanmasını biliyor. Sivasspor'un başarısı ortada. Dört takım da şanslı; ancak
Fenerbahçe iyi futbol oynadığı için bir adım önde.
Başbakan maçlarınızı takip ediyor mu?
Kazandığımızda sevindiğini, kaybettiğimizde de üzüldüğünü duydum. İnşallah başarılı olup, Başbakanımızı sevindiririz.