NTV Spor'da canlı yayınlanan bir programa katılan
Mahmut Özgener, ligin son haftalarında önemli hatalar yapıldığını ifade ederek, ''İlk yarıda
hakemlerin performansı beklentimin altında oldu. Son haftalarda önemli hatalar yapıldı. Bu hataların son haftalara yansıması, daha çok gündeme gelmesine neden oldu'' diye konuştu.
Özgener, kulüplerin tepkilerini anladığını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Yapılan hatalar neticeye tesir edince onlar da üzülüyor, bizler de üzülüyoruz. 34 hakemimiz var. Sezon sonuna kadar bu
hakemlerimizle
Turkcell Süper Lig ve
Bank Asya 1. Ligi devam edecek. Yine hatalar olacak. Gidin hakem seminerlerine,
UEFA'dan gelen maç kasetlerini izlediğinizde
Şampiyonlar Ligi'nde öyle hakem hataları oluyor ki inanılmaz, ama bu kadar kamuoyunu meşgul ediyor mu, hayır, etmiyor.''
HAKEM KARARLARINDA ÇİFTE STANDART YOK
Mahmut Özgener, ''Hakem kararlarında çifte standart var mı?'' şeklindeki soru üzerine şunları söyledi:
''Bence yok. Bunu inanarak söylüyorum. İnanmadığım hiçbir şeyi söylemem. Çifte standart olarak herhalde şunu kastediyorsunuz: Bir
takıma bir pozisyonda faul veriyorsunuz, aynı ya da benzer pozisyonda karşı takıma veremiyorsunuz. Bunlar oldu, 'olmadı' diyemem, ama daha az oldu. Bunu çifte standart değil de
baskı unsuru olarak görüyorum. Futbolcu da baskıdan etkileniyor. İyi hakemin o baskıdan etkilenmemesi lazım. Baskı altında yapılan hata beni üzüyor. Hakemliği geliştirme yönünde en önem vermemiz gereken konulardan biri de budur. Devre arasında
Merkez Hakem
Kurulu (MHK) ile bir toplantı yaptık. Hakemlere daha çok
psikolojik destek vermemiz, daha çok güven vermemiz lazım. Ben Süper Lig ve Bank Asya'daki bütün kulüp başkanlarını MHK seminerine davet ettim. 2 saat beraber oturup konuşacağız, çözüm arayacağız. Kimse kimseden kaçmamalı. Herkes sorunlarını aynı odada oturup tartışmalı. Hakemi de dinlemek lazım. Onu hep eleştirip duruyoruz. Bir gün sonra
teknik direktörlerle de hakemler bir toplantı yapacak. Bunların faydalı geçeceğini inanıyorum. İnşallah hakem hatasının daha az olup daha az konuşulacağı bir ikinci yarı izleriz.
Bir kere şunu net söylüyorum. Hakemin yaptığını hata olarak görüyoruz. Zaten hakem, yaptığının hata olmadığı yönünde en
küçük bir şüphe olursa, bizim aramızda olamaz. Bunu herkes biliyor. Hakem hatalarına azalmasında
futbolun her kesimine görev düşüyor.''
MAÇTAN SONRA BENİ ARAYAN OLURSA TELEFONUMU AÇMIYORUM
Mahmut Özgener, bir sözü hatırlatılıp, ''
Federasyon üzerinde baskı kurmaya çalışan kulüpler var mı?'' şeklindeki bir soru üzerine ''Ben orada 'Biz herkese eşit ve aynı mesafede olduk. Bundan sonra da aynı şekilde olmaya devam edeceğiz. Eğer baskı kurmayı düşünen varsa enerjisini boşa harcamasın' dedim'' diye konuştu.
Beşiktaş Kulübü Başkanı
Yıldırım Demirören ile ilgili bir soru üzerine de Özgener, şunları kaydetti:
''Demirören çok eski arkadaşım. Çocukluk arkadaşıyız. Şu anda ikimiz de çok önemli iki kurumun başkanlığını yapıyoruz. Çok sık görüşürüz, ama maçtan sonra, maç stresiyle ben kimseyle konuşmuyorum. Maçtan sonra beni arayan olursa telefonu açmıyorum. Artık kimse de aramıyor. Maçtan sonra ve bir gün sonra insanların bakış açısı değişiyor. Sıcağı sıcağına konuştuğunuzda olayı sağlıklı değerlendiremezsiniz. Maçtan sonra yöneticinin beyanatları da olmamalı. Bir gün sonra herkes istediğini söyleyebilir.''
Özgener, ''Şimdinin gözlemcisi eski 3 hakem, TFF eski başkanı
Haluk Ulusoy ile bir araya geldiler diye istifaları istendi. Onlara güvenin yok olduğunu düşündüğünüz için mi böyle bir tasarrufta bulundunuz''sorusuna ise ''Tasarrufu Gözlemci ve Temsilciler Kurulu uyguladı. Herkes istediği insanla yemeğe gitmekte özgürdür, ama her kurul başkanı da kendi kadrosuyla çalışmakta özgürdür'' yanıtını verdi.
BÜTÇENE GÖRE HAREKET EDERSEN BAŞARILI OLABİLİRSİN
Mahmut Özgener, kulüplerin içinde bulunduğu mali sıkıntıların en önemli nedeninin, günü kurtaracak şekilde yönetilmeleri olduğunu, bütçelerine göre hareket eden kulüplerin başarılı olabileceğini söyledi.
Özgener, ''
Kulüpler çok ciddi mali sıkıntılar yaşıyor,
kriz içindeler. Bununla ilgili TFF ne yapıyor?'' şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
''Bugünlere niye gelindiğine baktığınızda, bunun birinci nedeni, Kulüplerin, 'Ben bugünü atlatayım, benden sonra gelecek düşünsün' mantığıyla, bugünü kurtaracak şekilde yönetilmesi. Bu maddi sıkıntılarının en önemli sebeplerinden biri de çok büyük rakamlara ulaşan
vergi borçlarıydı. Bununla ilgili devletimiz yeniden yapılanma imkanı sağladı. Bu, nefes alma yönünde önemli bir şey olacaktır.
Kocaelispor örneğini veriyorsunuz. Benim bildiğim, Kocaelispor'un yaklaşık 50 trilyon borcu var, geçmişten gelen bir borç. Bir de
Sivasspor örneği var. Kendi bütçesine göre bir takım nasıl yaratılır ve başarılı olunur, bunun çok önemli bir örneği. Bütçene göre hareket edersen başarılı olabilirsin.
Sezon başında, borcu olan hiçbir kulübe
transfer için
lisans, transfer izni vermedik. Bu, bizim mali disiplini daha fazla
kontrol edeceğimizin ilk göstergesidir. Burada çok radikal olamazsınız. Çok radikal olursanız, o zaman yaşayacak kulüp kalmaz. Bunu ilk defa biz yaptık. Herkese, her konuda eşit davrandık. Bizden önceki dönemlerde bu işlerde hatır gönül işleri olmuş. Birine verilmemiş, diğerine verilmiş.
Çok insan, artık günü kurtarmakla kulübü kurtaramayacağının farkında. Burada bizim daha denetleyici olmamız gerekir, ama kulüpler bütçelerine göre takım kurup
sezonu idare etmeli. Gerekirse kulüp başkanı camiasına 'Yeniden yapılanmaya giriyorum. Benden 3-4 sene sportif başarı beklemeyin. Önce borçlarımı temizleyip, kulübü düzlüğe çıkarmalıyım. Ondan sonra sportif başarı gelecek' demeli.''
Mahmut Özgener, 15 Şubat'ta göreve geldiklerinde 15 milyon lira olan sponsorluk gelirlerinin, bugün 40 milyon liraya ulaştığını belirterek, ''Önümüzdeki bir buçuk aylık süreçte 3 ana sponsorumuzla, mevcut koşulların en az 2 katı, hatta daha fazla şartlarda
sözleşme yenileyeceğiz. Bu, sponsorlarımızın bize olan güvenini gösteriyor. Türk futbolunun geleceğiyle ilgili olduğuna inandığımız çok büyük altyapı ve tesisleşme projelerinin gerçekleşmesinde bunlar çok önemli kaynak aktarımı sağlamış oluyor'' diye konuştu.
Özgener, hedeflerinin, milli takımın turnuvalara sürekli katılması olduğunu da ifade ederek, ''Her turnuvada oynamak, sizin dünyaya bir futbol ülkesi olduğunuzun en önemli göstergesidir. Bizim uzun vadede hedefimiz budur'' dedi.
2016 AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI'NA ADAYIZ
Mahmut Özgener, en büyük hedeflerinden birinin, 2016
Avrupa Futbol Şampiyonası'nı
Türkiye'de organize etmek olduğunu söyledi.
Özgener, bu yılın mayıs ayında İstanbul'da yapılacak UEFA Kupası finalinin, organizasyon olarak 2005'te yapılan
Avrupa Şampiyonlar Ligi finalinden aşağı olmayacağını vurgulayarak, ''Bu organizasyon çok önemli. En büyük hedeflerimden biri, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı Türkiye'de organize etmek. 2009'u çok iyi yaptığımız zaman, 2016 için önemli bir gösterge olacak. Mevcut ve yapımı devam eden
statlarımız var. 2008 Avrupa Şampiyonası'nda statları beğenmedim.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu kalitesinde bir stat görmedim. Şimdi yapımı devam eden Kayseri'deki, Seyrantepe'deki statlar var,
Konya,
Antalya proje yapıyor. İnönü'nün yeniden yapılanması var. Bunlar bizim şampiyona öncesi önemli avantajımız. 2016'ya kesinlikle
aday olacağız''şeklinde konuştu.
Fatih
Terim'in iki takımı çalıştırması konusundaki bir soru üzerine Özgener, ''Bu konuda prensip olarak net bir şekilde '
Hayır' dedik.
Fatih Terim sadece milli
takımlar teknik direktörü değil. Türk futbolunun projeleriyle ilgili de Ahmet
Güvener ile sürekli fikir alışverişinde. Milli maçtan milli maça çalışan bir teknik direktör değil. Her gün Beylerbeyi'ne giden ve Türk futbolu için projeler üreten bir teknik adam'' dedi.
MEVCUT YASA OLAYLARI ÖNLEMEDE YETERLİ DEĞİL
Mahmut Özgener, kendisini ilk yarıda en çok üzen olaylardan birinin,
Trabzonsporlu taraftarların açtığı bir
pankart olduğunu söyledi.
Pankart açıldığında
Bursaspor-Trabzonspor maçının gündemde olduğunu anlatan Özgener, ''O pankarta benden çok kamuoyunun tepki göstermesi gerekirdi. Orada yazılanlar, düşüncelerinin ne olduğunu tahmin edebiliyorum. Bunları önlememiz lazım. Bunlar Türk futbolunun huzuru açısından tehlikeli pankartlar. Olayın olduğu günün akşamı
Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'na konuyu anlattım ve konuyla ilgili sıkıntılarımı paylaştım. O pankartı polis kaldırıyor, peki niye işlem yapılmıyor. 5149'a göre niye işlem yapılmıyor. Bu
yasanın sadece adı var, uygulanmıyor. Mevcut yasa bu olayları önlemede yeterli olmuyor. O pankart bir futbolsever tarafından açıldı. Tedbirin alınması lazım. Böyle eylemlere karşı hiçbir şey yapılmazsa, bunu gören insan daha da cesaretlenir'' diye konuştu.
Özgener, naklen yayın ihalesine 2010 Ocak ayında çıkmayı düşündüklerini, bu konu üzerinde yoğun bir şekilde çalışacaklarını kaydetti.
Mahmut Özgener, Fortis Türkiye Kupası'nın bugünkü statüsünde, memnun olduğu ve olmadığı yönler bulunduğunu belirterek, ''Böyle bir
marka yarattığımız için memnunum. Ayrıca Süper Lig takımı olmayan yerlere Süper Lig takımları gidiyor. Eksileri ise grup maçlarının keyifli olmaması. Boş tribünlere oynanıyor. Formatın bu yönünde bir şeyler yapmamız gerekiyor'' dedi.