Belli ki oradaki en büyük üzüntüyü Olimpiyatları Türkiye'ye getirmek için büyük çaba harcayan hükümet yetkilileri yaşadı. Japonların kazandıktan sonra sergiledikleri çılgın sevince istemeden de olsa alkışlarla karşılık verdiler.
Gelelim asıl konuya. Olimpiyatlar bize neden verilmedi? diye sorulduğu zaman aslında söylenecek çok şey var. Siyasi,kültürel,dini ve ekonomik farklılıkların bu işte çok etkili olduğu daha başından beri biliniyor. Olimpiyat ekonomisinin başını tutanların böylesine bir kaymağı her önlerine gelene kolay kolay yedirmeyecekleri çok aşikar. Türkiye onların sıralamasında malum nedenlerden dolayı son sıralarda kalıyor.
Son dönemde özelikle ekonomik anlamda belli sıkıntıları aşan Türkiye'nin bunun tek başına yeterli olmayacağını anlamasının zamanı geldi de geçti bile.
Ancak tüm bunları bildiğimiz halde dünyanın eline koz vermekte de üstümüze yok. Bugün bize oy vermeyen delegelere sorarsanız kendilerine göre çok geçerli nedenleri sıralayacaklarını görürsünüz. En başta da doping geliyor. Ne hikmetse sporcularımız bu illet konusunda üçüncü dünya ülkelerini bile geride bıraktı. Biz ne kadar "sporcularımız bunlara tenezzül etmez" desek de sonuçlar ortada. Kendimizi aklamaya çalışsak da faydasız. Dünyanın gözündeki değerimiz maalesef dopingle eşdeğer oldu. Bunun yanına futboldaki skandalımızı eklemiyorum bile!
Yani anlayacağınız ekonomi, tesisler, para hazır ama kafalarımızı hazırlayamadığımız için yine sınıfta kaldık. Olimpiyatlar için yapılan tanıtım filminde bir tek olimpiyat sporcumuzun olmaması da başka bir eksikliğimizi ortaya koydu. Sporcu yetiştiremeyen ülkenin dünya sporuna ev sahipliği yapması çok zordu, öyle de oldu.
Bundan sonra üzülüp, ağlamanın anlamı yok. Kaybettiğimiz sadece para oldu. Sporcu yetiştirmek için ise şansımız devam ediyor.
Mehmet Şentürk
Samanyoluhaber.com