Toplantıda ilk olarak sözü alan TFF Başkanı
Mahmut Özgener, iki kulüp başkanıyla yaşanan olaylarla ilgili görüşmeler yaptıklarını ve
futbolda bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına kendilerine önemli görevler düştüğünü, bu nedenle de kamuoyunu bilgilendirmek üzere
basın toplantısı düzenlediklerini söyledi.
Bursa
spor Kulübü Başkanı
İbrahim Yazıcı,
Diyarbakırspor Kulübü ile ilgili hiçbir olumsuz düşüncesinin olmadığını belirterek, "Spora
siyasetin karıştırılmamasından yanayım" dedi.
Başkan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir çok şey yanlış anlaşılmakta. Öncelikle bunlara açıklama getirmek istiyorum. Diyarbakırspor, Bursa'ya geldiği zaman onları kendi tesislerimizde
misafir ettik. Diyarbakırspor'un çok sayıda yöneticisini şeref tribününde ağırladık.
Şeref tribününde benim bildiğim kadarıyla hiçbir sözlü sataşma olmadı. Ama maalesef tribünlerde bazı hiç istenmeyen olaylar oldu. Ben Diyarbakırspor ile ilgili ters düşünceye sahip değilim. Böyle bir kritik dönremde biraz daha sağduyulu olunmasını istiyorum. Ayrıca spora da siyasetin girmemesinden yanayım."
Diyarbakırspor Kulübü Başkanı Sümer ise,
Bursaspor maçında siyasi oyunlara alet olduklarını ifade ederek, "Bursaspor
taraftarının kötü tezahüratlarına maruz kaldık. Bursaspor bize kendi tesislerini kullardırttı. Ancak maç içinde çok kötü siyasi oyunlara alet olduk. Biz de
Türkiye'nin bir takımıyız. Bizim stadyumlarda kardeşlik çerçevesinde olmamız gerekiyor. Diyarbakırspor hiçbir siyasi
örgüt ya da siyasi partiye bağlı bir kulüp değildir. Diyarbakırspor, Güneydoğu'nun takımıdır. Siyaset yapmak isteyenlerin, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'ne (
TBMM) gidip orada siyaset yapmasını istiyoruz" diye konuştu.
Toplantıda son olarak sözü alan TFF Başkanı Özgener ise şunları söyledi:
"27
Eylül 2009 tarihinde Bursa'da oynanan Bursaspor-Diyarbakırspor karşılaşması sırasında yaşanan olaylar tüm spor ailesini derinden yaralamıştır. Son haftalarda oynanan bazı karşılaşmalarda da
küfür olaylarının arttığı ve futbol etiğine yakışmayan, futbolumuzu farklı gündemlere
taşıma riski gözlemlenen bazı olayların yükselme eğiliminde olduğu gözlemlenmektedir. Spor ve dolayısıyla futbol,
ülkemizde ve tüm dünyada "kardeşliği,
fair-play'i ve birliği" öne çıkarması gereken olgulardır.
Futbol, ülkemizin gözbebeği olan bir spor dalı olduğu gibi üzüntüde ve sevinçte tüm ülkemizi birleştiren, kenetleyen en önemli değerlerimizden bir tanesidir.
Futbol, bu birleştirici özellikleri içinde barındırmadığı ve bu değerlerden uzaklaştığı takdirde, başta gençlerimiz olmak üzere, hiç kimseye hiçbir yarar sağlamaz.
Şiddete yol açabilecek her türlü davranış, küfür gibi olayların yanı sıra siyaset ve siyasi nedenlerden dolayı gösterilen tüm tepkiler futbolla asla bir araya gelmemesi gereken olgulardır.
Siyasi konuları, amacı ne olursa olsun statlarımıza ve tribünlerimize taşımak hem futbolumuzda, hem de ülkemizde onarılması çok zor tahribatlara yol açma tehlikesi taşımaktadır. Siyasi konuları, rekabetin, adrenalinin, mücadelenin en yüksek seviyelerde yaşandığı spor sahalarına taşımak, istenmeyen olayların yaşanmasına yol açabilir. Ülkemiz bu konuda geçmişte de birçok tatsız tecrübe yaşamıştır.
Dünyada
FIFA ve
UEFA başta olmak üzere tüm
yönetim kurumları da bu konuda büyük hassasiyet göstermekte, bu iki olguyu bir araya getirmeye çalışan her kulüp,
futbolcu veya taraftar grubu en ağır şekilde cezalandırılmaktadır.
Çok değil daha bir yıl önce FIFA Fair-play ödülünü almış bir federasyon ve ülke olarak futbolun bu tarz sorunları karşısında sorumluluğumuzun ve kararlılığımızın en üst düzeyde olması gerektiğinin bilincindeyiz.
Ülkemiz liglerinde yıllardır mücadele eden güzide bir kulübümüzün ismini siyaset bir yana bir
terör örgütü ile birlikte anmak, kulübümüze bu yönde ithamlarda bulunmak hiçbir koşulda kabul edilebilir bir durum değildir.
Bu ithamların sadece bir kulüp taraftarı tarafından değil, zaman zaman birçok statta tekrarlandığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Statüsü veya ligi her ne olursa olsun, hiçbir kulübümüzün bu ve benzeri bir yaklaşımla karşılaşmaması için gerekli her türlü önlemi alma konusunda kararlıyız.
Geniş kitlelerin sosyal yaşamını etkileyen, insanımızın ve gençlerimizin yaşama bakışlarından hayatı algılayış biçimlerine kadar derin etkileri olan futbolumuzun, yüklenmiş olduğu sorumluluklar çerçevesinde faaliyetini sürdürüyor olması, yasaların vermiş olduğu haklar çerçevesinde kurumumuzun görevidir.
Bu görev bilinci içerisinde, futbolun ve sporun evrensel değerleri ile oynanabilmesi için gerekli tüm önlemleri alma konusunda kararlılığımızı sürdüreceğiz.
Sahip olduğumuz ortak değerleri yüceltmek yerine onları yozlaştıran, çirkinleştiren, tehlikeli hale getiren bu tür yaklaşımlara karşı durmak hepimizin görevidir.
Tüm futbol ailesinin bu konuda yüksek bir sorumluluk duygusuyla hareket edeceği beklentisinde olduğumuzu ifade ediyor, tüm kulüplerimizi, futbolseverleri, medya mensuplarını bu mücadelede bizlerle birlikte davranmaya çağırıyoruz."
CANLI İZLEDİNİZ