ÖNCELİĞİM GAZİANTEPSPOR

Tabata eski günlere dönene kadar Gaziantepspor’un karnı çok ağrıyacak gibi gözüküyor. İşte hepimizin favorisi Tabata ile yapılan söyleşi ve O’nun oldukça politik cevapları...

ÖNCELİĞİM GAZİANTEPSPOR

Geçtiğimiz sezon yaşadığı uzun süreli sakatlığın ardından bu yıl topbaşı yaptığında O'ndan çok şey bekliyorduk. Sakatlığın ve transfer söylentilerinin etkisinden henüz kurtulmamış olacak ki, sezonun ilk üç maçında beklediğimiz performansı sergileyemedi. Ancak biz O'nun bu üç maçta izlediğimiz Tabata olmadığını biliyoruz. Tabata'nın yeteneklerini ve bu takım için önemini de biliyoruz. Brezilya'da her küçük çocuğun tek düşündüğü şey iyi bir futbolcu olmaktır, çünkü yıldız olacaktır, para kazanacaktır" denilir. Senin için de geçerli miydi bu düşünce? Dediğinizde gerçekten haklısınız Brezilya'da böyle bir düşünce hakim. Çocuklar bir Ronaldinho, bir Rubinho olabilme niyetindeler her zaman. Orada küçücük çocuklarla röportajlar yapılıyor onlar bile böyle söylüyorlar haklısınız ama bana soruyorsanız ben öyle değildim. Benim yaşadığım yer ufak bir yerdi ve bir çiftlikte yaşıyordum. Her zaman da o çiftlikte yaşamaya niyetim vardı. O çiftlikteki insanlarla beraber büyüdüm ve onlarla beraber yaşlanmayı hayal ederdim. Top her zaman oynardım ama hiçbir zaman bu duruma gelmek buralara gelmek hayalim değildi. Hayat beni buralara getirdi ama asıl hayalim o çiftlikte kalmaktı diyebilirim. Çiftlikte yaşadığını ve futbolcu olmayı hiç düşünmediğini söyledin. Peki nedir futbola başlama hikayen? Çocukluğumdan beri futbol oynamayı seviyordum ve spor olarak yapıyordum. Arkadaşlar çağırırdı gel şurada oynayalım, burada oynayalım diye. 14 yaşındayken San Paulo bölgesi takımlarından birinin yöneticilerinden biri tesadüfen maçı izlemeye gelmiş ve bana bizimle oynar mısın diye sordu. O şekilde başladım ve buralara kadar geldi, olması gereken bir şeymiş oldu diye düşünüyorum. Futbolun beşiği tabir edilen Brezilya'da futbola başladın. Şu an Türkiye'de top koşturuyorsun ve Türkiye'de futbol çok fazla seviliyor ve ilgi görüyor. Her iki ülkede de futbol oynamış bir futbolcu olarak nedir iki ülke futbolunun birbirine benzeyen ve benzemeyen yönleri? Brezilya'daki futbol ortamına göre burada daha iyi bir sistem oturtulmuş diye düşünüyorum. Türkiye'deki kulüplerin tesisleri ve imkanları Brezilya'da çok az kulüpte olan şeyler. Brezilyadaki kulüpler futbolcularına buradaki imkanları sağlayamıyorlar. Ama Türk futbolu da 5-6 sene öncesine kadar başlayan bir süreçte gayet iyi gidiyor. Dünya kupasıyla başlayan süreçte ve son Avrupa kupalarında elde edilen başarılarıyla, Brezilyalı ve diğer yabancı futbolcuların gelmesiyle da bir ivme kazandı. Türkiye'de daha iyi bir oyun oynanıyor ve daha mücadeleci bir oyun türü var. Dediğim gibi futbol Brezilya'da daha teknik, burada ise daha mücadeleci. Ama bu durum Türkiye'nin iyi bir yolda olduğunu gösteriyor ki alınan başarılar bunu gösteriyor. Brezilya'da futbola başlayan bir futbolcu için Avrupa nasıl bir hedef. Çünkü Brezilya'da, ‘Bir futbolcu ancak Avrupa'ya giderse para kazanır ve tanınır' fikri yaygın. Tabi ki benim futbola başlayıp bir şeyleri başardıktan sonra her zaman hedefim Avrupa'ya gelmekti. Gerek menajerler gerekse de kulüplerin anlaşmaya varamamasından dolayı Avrupa hayalimi gerçekleştirememiştim. Gaziantepspor da sonuçta benim için bir Avrupa takımı hüviyetinde burada çok mutluyum. Futbolun sektör haline geldiği daha büyük kulüplere gitme hayalim her zaman devam ediyor.Ama demek değil ki burada mutlu değilim. Her futbolcu bulunduğu yerden daha iyi yerlerde bulunmayı ister ama ben burada da çok mutluyum. Transfer döneminin en fazla konuşulan futbolcularından biriydin. Transfer söylentilerinin senin oynadığın futbolu olumsuz etkilediğine dair çok fazla şey yazıldı çizildi... Peki sen katılıyor musun, etkilendin mi? Şimdi bu transfer dedikodularının ve haberlerinin çıkmasının nedeni ne diye düşünecek olursak geçen sene benim iyi bir futbol oynamam diyebiliriz. Demek ki ben geçen sene iyi bir iş çıkarmışım ki bu transfer dedikoduları ortaya çıktı. Bu bana çok daha fazla bir sorumluluk yüklüyor. Daha fazla çalışmam gerektiğini daha iyi oynamam gerektiğini düşünüyorum o yüzden. Olumsuz yönde etkilediğini düşürmüyorum. Son oynadığımız iki maça bakıldığında ben iki buçuk üç ay neredeyse topa hiç dokunmamıştım, oynayamamıştım çünkü geçen sene sezonun bitimine bir buçuk ay kala bir sakatlık geçirdim ve uzun bir süreye yayılan bir sakatlıktı. Onun etkileri devam ediyor ama son maçta sanki daha iyiydim. O iki maçta ben kendimi beğendim mi? normaldim ama kötü de değildim. Her oynadığım maçta eğer ki bir sakatlık olmazsa üstüne koyarak oynayacağıma inanıyorum. Unutamadığın maçlar vardır... Seni en çok hangisi etkilemişti? Senin iyi oynadıkların mı, takım için iyi sonuç alınanlar mı? Ben bu dediğinizin birbirleriyle örtüşen şeyler olduğunu düşünüyorum. İyiyseniz eğer takım da iyidir ki o zaman siz iyi olabilirsiniz. İyi olan, unutulmaz maçlar nasıl olur, goller atmışsınızdır, asistler yapmışsınızdır, takım kazanmıştır, kaybedilen bir maçın unutulmaz olması çok da mantıklı gözükmüyor bana. Bu takım oyununu iyi olmasından dolayı siz de çok ön plana çıkmışsınızdır attığınız gollerle, yaptığınız asistlerle... Ben her ikisinin de birbiriyle örtüştüğünü düşünüyorum. Seni seyretmek futbolseverler için büyük bir zevk... Peki senin seyretmekten ve oynamaktan zevk aldığın futbolcular var mı? Uzağa gitmeme gerek yok, bizim takımda Hakan ve Erman iyi oynadıkları zaman ben de gerçekten futbolumu üst düzeye çıkarabiliyorum. Bir oynuyorsam iki oynuyorum, iki oynuyorsam dört oynuyorum, performansım da üst düzeye çıkıyor. Bunu kendilerine de söyledim. Takım arkadaşlarımdan yabancı futbolcuların da çok katkısı var oynadığım oyunda. Benim için bu sorunun cevabı Hakan Bayraktar ve Erman Özgür'dür. Bunun yanı sıra benim açımdan bir futbolcunun ilgimi çekmesi için farklı olması gerekiyor. Normal futbolcunun yaptıklarından üst seviyede bir şey yapması gerekiyor ki ben buna örnek Arda'yı verebilirim. Çok beğeniyorum Arda'yı, çok güzel maçlar çıkarıyor, çok yetenekli çok farklı bir oyuncu. Avrupa'nın çeşitli kulüplerine gidebilecek gibi duruyor. İki isim daha vermek istiyorum. Bizden Beşiktaş'a giden İsmail çok beğendiğim bir futbolcu. Genç yaşında bir yerlere gidebileceğini biliyordum İsmail'in bu benim için çok sevindirici bir transferdi onun adına. Bir de Taner Güleri...Onu da çok beğeniyorum.. Yaşı ilerlemiş olmasına ve takımı küme düşmüş olmasına rağmen seyretmekten keyif aldığım bir futbolcu. Bunu da belirtmek istiyorum. Çok yetenekli bir futbolcusun fakat seni de bugüne kadar zorlayan takım ve futbolcular çıkmıştır... Takımınızın gününde olmasıyla ilgili bir şey bu bence... Belirgin olarak şu takım ya da şu futbolcu diyemeyeceğim. O gün takımınız iyidir önünüze kim gelirse gelsin ne zorlar ne etkiler ne futbolcu aklınızda kalır. Ama takımınız kötüdür en kötü takım bile zorlayabilir. O takımın hiç aklınıza gelmeyecek oyuncusu bile sizi zorlar. O yüzden tamamen takımın havasıyla ilgili diye düşünüyorum. Türkiye'ye geldin ve performansınla bir anda ligin en iyi yabancı futbolcuları arasında yer aldın. Buna rağmen kendini eleştiriyor musun? Şu ya da bu özellik olarak söylemek istemiyorum ama herkesin kendini hangi mesleği yapıyorsa yapsın bence her geçen gün daha iyisini yapmaya zorlaması gerekiyor. Bu benim için de geçerli. Hani mesela bir maçta oyun açılmıyor diyelim geriye gidip top almak durumunda kalıyorum, bunu daha fazla geliştirmeliyim, daha iyi şut atabilirim, daha iyi pas verebilirim demek yerine dediğim gibi yaptığım ne varsa daha iyisini yapabilirim. Bu hayatın bir şartı diye düşünüyorum, o yüzden hep daha iyisini istiyorum. Gaziantepspor bu sene ligin en iyi kadrolarından birine sahip. Bu sezon Gaziantepspor'un takım olarak hedefi ne olmalı? Bizim Gaziantepspor olarak şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Türkiye'de dört büyük takım var ve inanılmaz büyük yatırımlar yapıyorlar. Diğer takımlarla karşılaştırma yaptığımızda onlara parasal ve diğer konularda ulaşmamız zor görünüyor. Bizim hedefimiz her zaman bu dört takımın bulunduğu sıralamaya en yakın nerede olabilirsek onu kovalamaktır. Dediğiniz gibi iyi bir kadromuz var. Büyük takımlarda oynamış oyuncularımız var, Avrupa'da oynayıp gelen yabancılarımız var. Şöyle bir şey de geçerli eğer kariyerinde başarı elde etmeyen oyuncularımız varsa kadromuzda onlar başarıyı elde etmek için kendilerini çok zorlamalılar zaten o başarıyı elde etmiş oyuncularımızda tekrar o başarıyı elde etmek için kendilerini zorlamalılar ki bir yerlere gelelim. Tabi ki düşündüğümüz zaman hedefimiz, dört büyük takımın en yakın neresinde olursak orasıdır ve UEFA'ya gidebilirsek de çok seviniriz. Gaziantepspor'dan teklif gelmeden önce kafanda nasıl bir Türkiye imajı vardı. Türk futbolu hakkında yeterli bilgiye sahip miydin? Doğruyu söylemek gerekirse çok fazla bir bilgim yoktu. En fazla bu söylediğim büyük takımları biliyordum. Çünkü onların haberleri dünyanın bütün futbolla ve sporla ilgilenen kanallarında geçiyordu öyle biliyordum. Bir de Trabzonspor'da bir arkadaşım vardı Fabian Eller şu an İspanya'da oynuyor. Ona sordum ülkenin, futbol ortamının ne durumda olduğunu. Ben hep büyük takımlar hakkında bilgim vardı Gaziantepspor'un nasıl olduğuyla ilgili bir fikrim yoktu. Ama buraya geldiğim zaman gördüğüm şeyler beni pozitif olarak çok etkiledi. Benim için gerçekten de sürprizdi... Buradaki insanlar bana bir güven aşıladılar ve ben de bu güveni oynadığım futbolla boş çevirmeyeceğime inanıyorum. Bir futbolcuyu en iyi motive edecek şeylerin başında Milli takımda forma giymek gelir. Milli olma hedefin mutlaka vardır ama bu konuda umudun da var mı? Tabi ki milli takıma gitmek her futbolcuyu motive eder ama benim motivasyonum her zaman futbol oynamaktır. Çünkü bu benim için bir işten ziyade bir zevk... Ben futbol oynamayı seviyorum. Futbol oynamaya başlayan her küçük çocuk gibi ben de milli takım hayali kurdum. Ama henüz bir sene önce çıktım Brezilya'dan. Brezilya milli takımda oynayan futbolcuların geneli Avrupa'dan gelirler. Avrupa'da oynayan futbolcuların fiziksel özellikleri ve teknikleri en üst düzeydedir. Gerçekçi olmak gerekirse benim oynadığım pozisyonda olan üst düzeyde çok futbolcu var. Hani benim çağrılmam imkansıza yakın görünüyor ama her zaman bir hayalim oldu ve olmaya devam edecek. Kim bilir belki bir gün olur... Transfer söylentileri çıktığı zaman hep, "Ben Gaziantepspor'un futbolcusuyum ve burada mutluyum" dedin. Peki burada sözleşmen bittiği zaman teklif gelirse yine önceliğin Gaziantepspor mu olur yoksa " Ben burada görevimi tamamladım, gitme zamanım geldi" mi dersin? Bu konuşulması gereken ve yan etkileri olan bur durum. Hani böyle bir durum olduğu zaman o kulüpler bana bir teklif yapar, benim kulübüm bana bir teklif yapar ama benim felsefem şu, benim kulübümün ve benim menfaatlerim denk düştüğü zaman ki şu an düşüyor, benim önceliğim tabi ki Gaziantepspor olur. Niye derseniz, ben zaten burada kendimi kanıtladım, insanlarla aram çok iyi. Başka bir takıma gittiğiniz zaman kendinizi o takımda kabul ettirmek, insanlarla adaptasyonu sağlamak için başka bir mücadeleye giriyorsunuz. Bunlar hem güzel hem de zor şeyler. Burada bahçeye bakan arkadaştan, aşçımıza, başkanımıza bütün çalışanlarımıza kadar herkesle çok iyi ilişkiler kurdum ve o iyi ilişkilerim devam ediyor. Burada çok mutluyum ve mutlu olduğum sürece ve felsefelerimiz de uyuştuğu sürece de ilk tercihim Gaziantepspor. Futbolcu olarak eleştirilmekten hoşlanır mısın? Kimlerin eleştirilerini dikkate alırsın? Bakıldığı zaman en çok kendini eleştiren biri benim. İyi oynasam da kötü oynasam da bunun hesabını kendime sorarım ben. Bunu bilirsiniz futbolda kullanılan dilden, yapılan konuşmadan...Sizin daha iyi olmanız için mi bazı yanlışlarınız söylenir, yoksa sizi yerin dibine sokmak için mi eleştirilmişsiniz bu belli olur, anlarsınız, ayırt edebilirsiniz. Beni daha iyi olmam için yazan insanlarla konuşmaktan zevk alıyorum, diğerlerini de hiç dikkate almıyorum, yazdıklarını da okumuyorum. Futbol dışına çıkacak olursak neler yaparsın futboldan kalan boş zamanlarında? Benim bir çiftliğim var ve o çiftlikte ailemle beraber vakit geçirmek hayatta en zevk aldığım şey. Hayvanlarım var... onlarla ilgilenmek, onlarla uğraşmak beni inanılmaz dinlendiriyor. En büyük hobim hayvanlarım ve çiftliğim. Senin bonservisinde karışık bir durum var. Bonservisinin yarısı Gaziantepspor'a, diğer yarısı ise yabancı bir şirkete ait. Bu durum senin ve kulübün açısından özellikle de transfer dönemlerinde sıkıntı yaratıyor mu? Tamamen buradaki yapacağım işlere odaklandım. Hiç transferi düşünmüyorum ama cevap vereyim. Şimdi zaten satış opsiyonum Gaziantepspor'da. Sözleşmeye göre Gaziantepspor istemediği durumda hiç birşey yapılmayacak. Belirli bir rakam var o rakam ödenirse zaten diğer yarısı da Gaziantepspor'a geçiyor. Sıkıntı olacak bir durum yok ortada yani. Hürriyet
<< Önceki Haber ÖNCELİĞİM GAZİANTEPSPOR Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER