Beşiktaş yaptığı flaş
transferlerle bu
sezon adından fazlasıyla söz ettirirken Asbaşkan ve Futbol Komitesi Başkanı
Serdal Adalı ile Futbol Komitesi üyesi
Cengiz Zülfikaroğlu bu tablonun başmimarlarıydı. Başkan
Yıldırım Demirören’in adeta sağkolu olan ve gecelerini gündüzlerine katarak Bernd
Schuster’i
takımın başına getirdikten sonra özelikle
Quaresma ve
Guti’nin
siyah beyazlı formayı giymelerini sağlayıp büyük bir
yöneticilik başarısı gösteren ikili Hürriyet’i ziyaret etti, soruları yanıtladı. Adalı ve Zülfikaroğlu, Beşiktaş’ın hedeflerini, Schuster’in planlarını, iki büyük
yıldızları Quaresma ve Guti’nin transferindeki bilinmeyenleri, takımın son durumunu ve birçok şeyi paylaştı...
"ÇOK PARAMIZ YOKTU"
Schuster geldiği zaman ondan ne istediniz?
C.Z: Erken davranan o oldu. Bize, “Benden ne istiyorsunuz” diye sordu. Hücum
futbolu oynayan, 90 dakika mücadele eden, terini sahaya akıtan futbolculardan oluşan bir takım istediğimizi belirtti. “Yeniliriz veya kazanırız. Sonuç önemli değil. Ama sahada böyle bir takım görmek en büyük arzumuz” dedik.
Camiamızın dileğini ilettik. Şampiyonluk da istiyoruz ama camia ilk önce oynanan oyuna, mücadeleye bakar. Alt yapıya önem vermesini istedik. Bu sene için bütçemizin kısıtlı olduğunu, yarın bir gün 10-20 milyon
Euro’luk rakamlarla bizden
oyuncu istememesini de söyledik.
"Q7 İÇİN YARDIMCI OLDU"
Schuster, Quaresma için devreye girdi mi?
C.Z: Quaresma’yı çok istediğimizi ve alacağımızı söyledik. Hocamız da yetenekli bir oyuncu olduğunu, ancak gittiği takımlarda yıldızlaşamadığını kaydetti ama Quaresma’nın büyük kulüplerde oynadığını ve yıldız olma şansının bulunmadığını belirterek bize bu konuda yardımcı olacağını söyledi. Memnun olduk. Quaresma’ya “Beşiktaş’ta yıldız olacaksın, seni çok seviyor ve istiyorlar” telkininde bulunacağını söyledi.
"ONA FIRSAT SUNDUK"
Schuster’in bir
transfer listesi yok muydu?
C.Z: Quaresma transferi, Schuster ile bağlantılı değildi. Biz birkaç isim belirlemiş ve Denizli ile paylaşmıştık. Schuster bize hiç isimle gelmedi. Sadece
yerli oyuncuda sıkıntı yaşadığını söyledi. Yerli oyuncunun azlığından yakındı ve onun için de Mehmet
Aurelio’yu Türk statüsünde Ernst’in yedeği olarak aldık. Schuster birkaç senedir çalışmamıştı. Biz de ona bu fırsatı sunduk ve anlaştık.
"IVERSON BİZE 'EVET' DEMELİ"
S.A: NBA’ın yıldızlarından Iverson’un menajerleri bizi aradı, 1.5 milyon dolar gibi bir rakam konuşuldu. Düşünüyoruz. Bu rakamı bir şekilde birilerine yıkıp çözebiliriz, ama gelmesi için bizim şartlarımızı kabul etmesi ve “Evet” demesi gerekir.
"SCHUSTER CEPTE DEĞİLDİ"
Alman hocayı öneren kim oldu?
C.Z: Onun dışında 3-4 alternatifimiz vardı. Magath’ın ismi geçti ancak o dönem bize çok maliyetli geldi. Schalke’deki çalışma sistemi de bize uymuyordu. Çünkü orada bir menajer gibi görev aldı.
Ramos vardı. Herkes asılsız sandı, ama biz konuştuk. Yani Mustafa Denizli’nin gidişi sonrası Schuster’in gelişinin cepte olduğu konuşuldu ama durum öyle değildi. Denizli’nin gideceğini düşünmemiştik. Sonuçta o dönemde bir kaç isimle görüşüp, Schuster ile anlaştık.
"GUTI YILBAŞINA KADAR PARA İSTEMEDİ"
Bu
bomba transferlerinizin, şaşırtan bir istekleri oldu mu?
S.A: Evet. Mesela, Guti bizden
ocak ayına kadar para istemedi. Yeni isimlerin Beşiktaş’ın Avrupa’daki imajına da bir katkısı olmuştur. Bunun karşılığını da alacağız zaten.
"İSTESEYDİK ROBINHO'YU ALIRDIK"
C.Z: Para işi çözülmeyince kaldı. Takım içindeki bazı dengeleri bozmak istemedik. Bunu düşünmemiz gerekiyordu.
"TRANSFERLER, NIANG PARASINA!"
Maddi sıkıntılara rağmen bu sezon transferde yüksek rakamlar harcadınız.
C.Z: Öyle söyleniyor ama tüm transferleri bir
Niang parasına (9 milyon Euro) yaptık. Quaresma ve Guti’yi, Tabata’dan ucuza aldık. Guti, Quaresma, Aurelio, Cenk ve Fatih Tekke’nin toplam
bonservis bedeli 9 milyon Euro. Marka isim olacak diye 35 yaşındaki adamlara milyon dolarlar akıtacak değiliz.