Antalya'da Greko-Romen Milli Takımı ile kampta bulunan milli güreşçi
Hamza Yerlikaya, başarılı
sporculara ''Devlet sporcusu'' unvanı verilmesi gerektiğini belirterek, ''Devlet sanatçısı var. Neye gör
e devlet sanatçısı olmuş bunu bilmiyorum. Ben ömrümü minderde geçiriyorum, başarılar elde ediyorum, ancak devlet sporcusu olamıyorum'' dedi.
Yerlikaya, 2005 ve 2006 yılında çok iyi başarılar elde etiğini belirterek, 2007 yılının ilk sınavının Antalya'da yapılacak Greko-Romen
Güreş Dünya Kupası'ndaki
takım müsabakaları olduğunu söyledi. Kupada, takım olarak
şampiyon olmayı hedeflediklerini ifade eden Yerlikaya, ''Geçtiğimiz yıllarda takım olarak muazzam işler yaptık. Hiçbir camianın yapamadığı, herkese
parmak ısırtacak işler gerçekleştirdik. Bazı çevreler bunu görmezlikten gelse de bizler Türkiye'nin yine yüz akı olduk ve bunu da devam ettireceğiz'' dedi.
Yerlikaya, 2007'de alınacak başarıların 2008 yılına da yansımasını istediklerini söyleyerek, ''2007'nin bizim için hassasiyeti var. Bu yıl alınacak puanlar ile 2008 yılındaki
olimpiyatlara gidebilmek için barajı aşmamız gerekiyor. Takımımız, güzel bir hava yakalarsa çıkışımız sürecektir'' diye konuştu.
'BİZİM YAPTIĞIMIZ ATA SPORUDUR'
Doping olaylarına da değinen Yerlikaya, güreşte de
doping varmış gibi gösterilerek, kendilerinin zan altında bırakılmaya çalışıldığını belirterek, şöyle devam etti:
''Benimle kapışacak kabadayı varsa, gelsin birlikte kan verelim. Şu an teknoloji ile 5 yıl önce doping alıp almadığınız dahi ortaya çıkıyor. Bu nedenle kan dahi veririm. Biz bileğimize ve yüreğimize güvenerek çalışıyoruz. Yapmış olduğumuz işin içine
hile karıştırmadan yapıyoruz.
Bizim yaptığımız spor ata sporudur. Bunun bilincinde olarak mücadele ediyoruz. Her şeyin göstergesi minderdedir. Herkes konuşabilir, gelsinler 24 saat
idrar ve kan vereyim.''
Başarının yolunun çalışmaktan geçtiğini dile getiren Yerlikaya, ''Öz yetenekmiş, yan yetenekmiş bunları bir kenara bırakalım. İnsanda yaradılıştan çalışma özelliği olacak ve çalışacak. Bu işi
ibadet gibi her gün yapacak. Yapmadığın sürece başarılı olmak mümkün değil'' dedi.
'AĞIR İŞÇİ'
Yerlikaya, sporda inatçı olduğunu belirterek, sabretmesini çok iyi bilmek gerektiğini söyledi. Güreşe 1991 yılında başladığını ifade eden Yerlikaya, ''16 yıldır, hiçbir memur, hiçbir bürokrat, hiçbir
işçi benim kadar ağır şartlar altında çalışmamıştır. Belki dışardan bizim yaptıklarımız basit görünüyor olabilir. Bir idmanda 7-8 ton kaldırıyoruz, günde iki idman yapıyoruz'' diye konuştu.
Güreş sporunun yeteri kadar ilgi görmediğinden de yakınan milli sporcu, şöyle devam etti:
''Basketbolda dünya altıncılığını elde ettik ve güzel bir başarı yakaladık, Türkiye'de fırtınalar koptu,
ülkede bayram yaşandı. Güreşte ise takımda dünya ve
Avrupa şampiyonu olduk, görmezden gelindik. Bundaki kasıt nedir? Güreşte
kavga çıkınca,
manşet oluyoruz.
Camia içerisinde de başarı kıskanılıyor. Türkiye'de insanlar nankör davranıyor. Hep yarına bakılıyor. İnsanlar için, dün ne olduğun önemli değil, bugün önemli.''
'ÖMRÜMÜ MİNDERDE GEÇİRİYORUM'
Yerlikaya, ''Devlet Sanatçısı'' diye bir unvan bulunmasına rağmen, ''devlet sporcusu'' diye bir unvan bulunmadığına dikkati çekerek, şu görüşleri dile getirdi:
''Bugün ben devlet sporcusu değilim, ama devlet sanatçısı var. Neye göre devlet sanatçısı olmuş, bunu bilmiyorum. Ben ömrümü minderde geçiriyorum, başarılar elde ediyorum, ancak devlet sporcusu unvanını alamıyorum. Bu
yasa hala niye çıkmıyor anlamıyorum. Sonra sporcudan başarı bekliyorsun.''
Türkiye'den olimpiyat oyunlarına katılan sporcu sayısına da değinen Yerlikaya, sözlerini şöyle tamamladı:
''Olimpiyatlara 40 sporcu ile katılıyoruz. Halbuki 70 milyonluk bir nüfusa sahibiz. 2 milyon nüfuslu ülke, olimpiyatlara 200 sporcuyla katılıyor. Rusya'da 2008 Olimpiyatları için sporculara, çalışmaları için
bütçe ayrılıyor. Bizde ise Allah'ın yardımıyla başarı bekleniyor. Bir şey yapmak istiyorsak, önceden yatırım yapmalıyız.''