[Milli Takım'ın Euro 2008 serüveni - 2]

Almanya kampı sırasında Slovakya, Uruguay ve Finlandiya ile oynadığımız hazırlık maçlarında oyun sistemimiz ortaya çıkmıştı. Hücuma çıkarken 4-3-3, savunmaya çekildiğimizde 4-5-1'le mücadele edecektik.

[Milli Takım'ın Euro 2008 serüveni - 2]

Teknik Direktör Fatih Terim, defans blokunu Sabri Sarıoğlu, Servet Çetin, Gökhan Zan, Hakan Balta'dan oluştururken, orta saha ise Hamit Altıntop, Mehmet Aurelio ve Emre Belözoğlu'ndan kurulmuştu. Bu üç oyuncunun hemen önünde görev yapan Tuncay Şanlı ve Mevlüt Erdinç ise hem orta sahada savunmaya yardım edecek hem de hücumda tek forvet oynayan Nihat Kahveci'yi destekleyecekti. Hakan Şükür ve Fatih Tekke'nin kadroya davet edilmemesi, Halil Altıntop'un ise gönderilmesiyle Türkiye, pivot santrforsuz kalmıştı. İspanya'da 18 gole ulaşan Nihat Kahveci, Ay-Yıldızlı ekiple oynadığı üç hazırlık maçında sadece bir kez frikikten rakip fileleri havalandırmıştı. Nihat'ın gol atamamasının yanında pozisyonlara da girememesi, şampiyonayı takip eden bütün gazetecilerin dikkatini çekiyordu. Finlandiya'yı 2-0 yendiğimiz maçın ertesi günü Fatih Terim, kamp yapılan Klosterpforte Hotel'in bahçesinde gazetecilerle sohbet ediyordu. Sonuç ve oynanan futbol, tecrübeli teknik adamın yüzünü güldürüyordu. Şampiyonada iz bırakan bir takım olacağımızı anlatıyordu. Özellikle oyun sisteminde güçlü bir orta sahadan bahsediyor, hem hücumda hem de savunmada çoğalan bir ekip olacaklarını belirtiyordu. Fatih Terim, oyun sisteminin pozitif yanlarını ortaya koyarken, sohbette söz alan Milliyet Gazetesi yazarı Mehmet Demirkol, birçok gazetecinin düşündüğünü dile getiriyordu: "Hocam elinizde Nihat Kahveci gibi iyi bir golcü var. Bence Nihat, Portekiz'de oynasa Portekiz kesinlikle şampiyon olur. Çünkü Portekiz'in en büyük derdi hücumda gol üretecek oyuncularının olmaması. Bizde böyle bir oyuncu var; ama oyun sistemimiz gereği yalnız kalıyor. Hazırlık maçlarında pozisyona bile giremedi. Bu sistemde Nihat gibi bir golcüye yazık olmuyor mu?" Fatih Terim, hiç beklemediği bu soruya şu cevabı veriyordu: "İçiniz rahat olsun. Nihat forvette yalnız kalmaz. Orta sahadan Arda Turan, Tuncay Şanlı forvete gelir ve Nihat'a yardımcı olur. Zaten dikkat edin, hazırlık maçlarında bu sistemle hem Arda hem de Tuncay gol attı." Karşı yakadan takım çalıştırsam fena olmaz! Almanya'da son günlerini geçiren Ay-Yıldızlı ekibin misafiri, bu kez Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan'dı. Kamp çalışmaları hakkında bilgi alan Doğan, gazetecilerle de sohbet etmeyi ihmal etmiyordu. Bu sırada antrenmandan yeni gelen Fatih Terim de konuşmaya katılmıştı. Doğan ile Terim'in arasındaki resmiyet hemen fark ediliyordu. Fatih Terim, İtalya Konsolosluğu'ndan aldığı İtalya Devlet Nişanı törenine federasyondan hiçbir yöneticinin katılmamasına bozulmuştu. Ne kadar saklamaya çalışsa da bunu hareketlerine ve yüz ifadesine yansıtıyordu. Zaten gazetelerde Fatih Terim'in Milli Takım'dan ayrılıp Avrupa'ya gideceği yazılıp çiziliyordu. Fatih Terim, bunları yalanlamak bir tarafa istenen teknik adam olmanın sevincini yaşadığını gizlemiyordu. Uzun sohbetin ardından söz, döndü dolaştı Fatih Terim'in Milli Takım'daki durumuna geldi. Bir gazetecinin, biraz da Fatih Terim'in istediği, "Milli takım hocası aynı zamanda kulüp takımı çalıştırabilir mi?" sorusuna karşılık, Hasan Doğan, "Bizim işimiz çok. Hocamızın başka bir takım çalıştırmasına izin vermeyiz." açıklamasını yapıyor, Terim'in şakayla karışık, "Karşı yakadan bir takımı çalıştırsam fena olmaz." sözleri ortamın gürültüsüne karışıp gidiyordu. Sabri'yi kulübeye gönderen Arda 11'e alınmadı İlk hazırlık maçında Slovakya'yı 1-0 yenen A Milli Takım, Uruguay karşısındaki 3-2'lik mağlubiyetin ardından Finlandiya'yı 2-0'la deviriyordu. Bielefeld yakınlarında küçük bir kasaba olan Marienfeld'de yaptığı Almanya kampını tamamlayan Ay-Yıldızlılar, 1 Haziran'da İsviçre'ye geçiyordu. Fatih Terim, taktik idmanlarda Arda Turan'ı 11'de hiç düşünmüyordu. Solda Tuncay Şanlı'yı tercih ediyordu. Sağda ise Mevlüt Erdinç'e forma vermişti. Son taktik çalışmada as takımın savunmasının sağında Sabri görev yapıyordu. Onun karşısında ise yani yedek takımın orta sahasının solunda ise Arda oynuyordu. 6 Haziran'da medyaya açık son taktik çalışmada Terim, Portekiz'in kanat oyuncuları Simao ve Ronaldo'ya önlem almak için özel çalışmalar yaptırıyordu. Bu taktik varyasyonlar sırasında Sabri ile Arda karşı karşıya geliyordu. Fatih Terim, aynı hareketleri tekrarlatıyor; ancak Sabri bir türlü Arda'yı durduramıyordu. Portekiz karşısında ilk 11'ler açıklandığında Sabri, kulübeye çekilmiş, savunmanın sağına Hamit geçmişti. Orta sahada Hamit'in yerine ise Kazım ilk 11'de görev yapıyordu. Türkiye, ne savunmada, ne orta sahada ne de hücumda bekleneni veremeyince Portekiz'e Pepe ve Meireles'in golleriyle 2-0 mağlup oluyordu. Belözoğlu'nun gözyaşı dinmedi Portekiz maçından bir gün sonra yapılan çalışmanın yarım saatlik bölümü basına açıktı. Ay-Yıldızlı oyuncular bir kenarda kondisyon çalışırken orta sahanın tam ortasında Fatih Terim, yardımcıları Metin Tekin, Müfit Erkasap ile basın danışmanı Yiğiter Uluğ, koyu bir sohbetin içinde girmişlerdi. Öyle ki Terim'in kahkahaları antrenmanı tribünden izleyen Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan, yöneticiler ile basın mensuplarına kadar geliyordu. Terim bu hareketiyle hem Başkan ve yöneticilere hem de gazetecilere önemli bir mesaj veriyordu: "Siz bizi ne kadar eleştirirseniz eleştirin. Biz rahatız ve gruptan çıkacağız. Moralimiz ve neşemiz yerinde." Terim, "Orta sahada elimde Emre ve Tümer var. Onun için Yıldıray Baştürk'ün yedek kalmasına gönlüm razı değil." diyerek Yıldıray'ı kadrodan çıkarmıştı. Belözoğlu'nun ağrıları İsviçre maçı öncesi bir hayli artmıştı. Emre, doktorların oynayamayacağına dair verdiği haberle, gözyaşlarına hakim olamamıştı. Hasan Doğan, bu tablo karşısında, "Emre oynamayacağı için ağladı. Böyle bir takımın başarılı olacağına inanıyorum." diyordu. Emre'nin gözyaşları, herkesi çok etkilemişti; ancak Arda, bir başka etkilenmişti. Emre ağabeyinin üzüntüsünü dindirmek istiyordu: "Emre ağabey, İsviçre karşısında gol atarsam sana hediye edeceğim." İsviçre maçında dört yeni isim İsviçre maçının 11'inde 4 yeni isim vardı. Sakat Emre, Gökhan Zan ile Mevlüt Erdinç ve Kazım kulübeye çekilmişti. Arda, Tümer, Emre Aşık ve Gökdeniz ilk 11'de sahaya çıkmıştı. 10. dakikada başlayan yağmur, sahayı göle, maçın gidişatını da İsviçre lehine çevirmişti. Hakan Yakın'ın golüyle Terim, ikinci yarıya değişikliklerle başlamıştı. Tümer ve Gökdeniz kenara alınmış, sahaya Semih ve Mehmet Topal çıkmıştı. Forvette Nihat ve Semih etkili oynarken orta sahada Mehmet Topal, takıma büyük katkı sağlamıştı. Semih'in beraberlik golü, ardından Arda'nın uzatma dakikalarında attığı gol, galibiyeti getiriyordu. Arda'nın golden sonra eliyle '5, 5, 5' diyerek yedek kulübesine gelmesi herkesi şaşırtmıştı. Arda, bunu telefon mesajıyla açıklıyordu: "Golüm Emre ağabeye hediye." Yarın: Nereden çıktı prim pazarlığı? HACI HASDEMİR
<< Önceki Haber [Milli Takım'ın Euro 2008 serüveni - 2] Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER