“Fatih
Terim, Mesut’u Türk Milli Takımı’na kazandırmak için her şeyi yaptı. Kabul etseydi, onu ilk 11’de oynatacaktı. Ama Mesut Genç Milli
takımlardan itibaren
Almanya’yı seçti. Saygı duyulacak bir tavrı vardı; bir oraya bir buraya oynamadı. ”
Oğuz Çetin,
futbolculuğu ile
Fenerbahçe efsaneleri arasına adını yazdıran; beyefendiliği ile de yediden yetmişe tüm futbolseverlerin sevdiği, örnek gösterdiği bir isim. Futbolu bıraktıktan sonra
teknik adamlığa soyunan Çetin, 2005 yılından bu yana antrenör olarak Türk futboluna hizmetlerini sürdürüyor.
Önce
Fatih Terim, arkasından
Guus Hiddink gibi iki önemli teknik direktörün ‘sağ kolu’ olan Çetin’le,
milli takımımızı ve Türk futbolunu konuştuk...
"YENİ OĞUZ ÇETİN EMRE BELÖZOĞLU"
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi orta saha
oyuncuları arasında gösteriliyorsunuz? Tarz olarak şu an ligimizde bir
Oğuz Çetin var mı?
Türkiye’nin gelişmesiyle birlikte futbol da, insanlar da, değişti. Dolayısıyla oyuncuların bizim dönemdeki yapıları da değişti. Bugünün koşullarında o şartlara yakın olan
Emre Belözoğlu var. Çok kısa sürede yeni geldiği camiada önemli bir yer buldu. Dönemleri ayrı ayrı ele almak lazım. Ama yine de baktığımız zaman Emre gibi karakterler camialar için çok önemli.
2005 yılından beri milli
takımlarda görev alıyorsunuz. Bu süreçte en çok eleştirildiğiniz konulardan biri
Mesut Özil’in
Almanya Milli Takımı’nda oynamayı seçmesi oldu. Ne dersiniz, bu eleştirilerde haklılık payı var mı?
Mesut Özil Genç milli takımlara çağrıldığı dönemde daveti kabul etmedi. A milli takıma çağırıldığında da kabul etmedi. Ama saygıyla karşılıyoruz. Çünkü o Almanya’da doğmuş ve orada büyümüş. Ailesiyle birlikte
kariyer planlamasını
Alman Milli Takımı üzerine yapmış.
Siz Mesut’un
tercihiydi diyorsunuz ama medyaya yansıyan iddialar Mesut’la gerektiği kadar ilgilenilmediği yönünde...
Öyle yansıtılmış olabilir ancak öyle bir şey yok. Bu konuda ben de görevliydim. Mesut’la görüşmek istedik, gittik. Olay henüz A milli takım bünyesinde değildi. Ancak o Genç milli takımlardan itibaren çok ciddi tavır koymuştu. Saygı duyulması gereken bir tavır vardı ortada.
Çocuk, “Ben kariyer planlamamı yaptım” diyor. Yani Mesut Türk Milli Takımı’nda oynarken bizi bırakıp Alman Milli Takımı’na gitmedi. Yani Mesut hiçbir zaman bizim olmadı ki Mesut’u kaçıralım! Alınması için başta Fatih hoca her şeyi yaptı. O bizim bu uğraşımıza karşılık verip gelseydi bugün buradaydı. Fatih hoca Mesut’u alıp ilk 11’e koyacak durumdaydı ki, bunu kendisine de ifade etti. Hiçbir zaman kimse için bunu iddia etmezdi ancak Mesut’un çok önemli bir değer olduğunu biliyordu. Hiçbir dönemde Mesut Türk Milli Takımı’nı tercih etmedi. Bir oraya bir buraya oynamadı. Kariyer planlamasını yaptı, bugünlere geldi.
"TÜRK FUTBOLUNUN MİLADI TERİM'DİR"
Türk futbolu sizin de söylediğiniz gibi son yıllarda çok değişti. Bu açıdan bizim miladımız nedir?
Milat Fatih hoca. Fatih hocayla birlikte çok şey değişti. 93 yılınd
a milli takıma gelmesi, 96’da İngiltere’ye gitmemiz, sonraki süreçte Galatasaray’ın
Avrupa Kupası’nı alması, bunun yanında Mustafa hoca ve Şenol hoca’nın başarıları derken futbol gelişti. Bunun yanında Türk futbol ekonomisi çok büyüdü. Bugün dünya futbolunda
ülke olarak üst sıralardayız, ama bunu daha çok yolumuz var.
Milli takım için
yerli-
yabancı tartışmaları çoktan bitti. Konunun en yakın muhatabı olarak size soralım. Sizce arada bir fark var mı?
Öyle bir şey yok. Fatih Terim ne kadar değerliyse
Guus Hiddink de o kadar değerlidir. Fatih Terim gibi büyük bir değerden sonra burada Guus Hiddink gibi bir o kadar önemli ve tecrübeli bir hoca gelmeseydi durum değişirdi. Hiddink de Fatih hoca gibi futbolda büyük bir değerdir, büyük bir tecrübedir. Benim açımdan bakarsanız eğer, ben o dönemde de çok aktif çalıştım ama sonuç olarak ülke futbolunun başında Fatih hoca vardı. Ama şimdi daha farklı. Guus Hiddink yabancı olduğu için benim hareket alanım ve sorumluluklarım arttı. Dolayısıyla daha etkinim. Ve bu durumda büyük keyif alıyorum.
"ALEX GÜNÜMÜZ FUTBOLUNDA SIRITIYOR"
Oyun kurucu koşmak zorunda mıdır? Siz de oyun kurucuydunuz ve koşmadığınızı düşünenler olurdu...
Aksine, en çok ben koşardım. Ancak bu tip kavramlar günümüz futbolunda bitti. Şimdi fiziksel özellikler en üst düzeyde ve herkes atletik olmak zorunda. Bunun yanında teknik kapasitemizi de üst seviyeye çekmemiz gerekir.
Bu durumda teknik oyuncu çok koşarsa olumsuz etkilenir mi?
Teknik oyuncu her şeyde yıldızdır. Fiziksel olarak güçlü olan, takım oyuncusudur, kazmadır. O herşeyini verir ama teknik oyuncu çok uğraşmadan topu alır, neticeye götürür. Oyun kurucu diye bir şey yok. Oyun gücü olan oyuncular var.
Alex müthiş oyun gücü olan her şeyi her an yapabilecek bir oyuncu. Ama günümüz futbolunda Alex sırıtıyor. Neyiyle sırıtıyor? Çok hareketli olmamasıyla sırıtıyor. Topla buluşmak için çok koşmak gerekiyor, koşmak zorunda yoksa topla buluşamaz.
"LİDERLİĞİ ALMANYA MAÇLARI BELİRLER"
Milli takım olarak finallere gitme şansımız nedir?
Grubumuzda
Kazakistan,
Azerbaycan,
Belçika, Almanya ve
Avusturya var. Grup liderliğini Almanya’da oynanan maçlar belirleyecek. Bizim ülke olarak beklentilerimiz çok yüksek. Yani şampiyonada mutlaka yer alırız. Bu yolda milli takımın herkesin desteğine ihtiyacı var. Başarılı olunca bu bizim başarımız değil ülkenin başarısı olacak.
"DEFANS OYUNCUSU BULMAKTA ZORLANIYORUZ"
Milli takımı belirlerken en çok hangi mevkiye oyuncu bulmakta zorlanıyorsunuz?
Türk futbolunun en büyük sorunu bugün itibariyle savunmadan başlıyor. 6+4 ve 6+2 uygulamaları ülke futbolunun dünya futboluna adaptasyonu açısından önemli. Ancak bugün kulüpler hep yabancı stoperleri tercih ediyor. Dolayısıyla burada Türk
gençlerinin pozisyon bulması ve gelişmesi zorlaşıyor.
"BİRİSİNE ULAŞMAYI ÇOK İSTERSENİZ ULAŞIRSINIZ"
Ersun Yanal’ın Hiddink ile görüşmesine sizin engel olduğunuz iddia ediliyor. Bu konuda bir açıklama yapacak mısınız?
Ocak ayı gibi A milli takım’da sorumlu yardımcı adam olarak göreve başladım. Bütün konsantrasyonum A milli takım ile ilgilidir. Ersun hoca futbol genel direktörüdür, Türk futbolu adına, federasyon adına çok kapsamlı işleri vardır. Önemli bir görevdedir ve Ersun hoca bugün kimle görüşmek isterse çok rahatlıkla görüşebilir. Benim açımdan bu konuya girmemin anlamı bile yok. Bakın siz beni aradınız,
röportaj yapmak istediniz ve ben size yanıtımı verdim. Yani birisine ulaşmak isterseniz ulaşırsınız.
Hürriyet