Yönetimin pek çok önemli projeyi gerçekleştirdiğini; ancak
futboldaki başarısızlığın bunları gölgelediğini belirterek, "Futboldaki kötü gidişi durdurmalıyız. Benim
kavgam bununla ilgili. Bu kavgayı
yönetim kurulunda vereceğiz. Kapalı kapılar ardında dedikodu yaparak değil. Yönetimi'ni bölmek , parçalamak gibi bir amacım olmadı; ama ben her alanda başarılı bir yönetimin olmasını arzu ediyorum. Yaptıklarım bunun için. Benim kavgam kendimle, kendi yapamadıklarımla neden işin bu kısmı eksik kalmış diye sorguluyorum. Kimseyi suçlamıyorum. Sadece yapamadıklarımız yapmak istiyorum" dedi.
DEDİKODU YAPARAK FUTBOL TAKIMININ SORUNLARI ÇÖZÜLEMEZ
Yönetimde ikilik yarattığı ya da nifak soktuğu iddialarının tamamen asılsız olduğunu ve bu gerçeği herkesin gördüğünü belirten
Mehmet Helvacı, "Biz sadece futbolda neden kötü sonuç alıyoruz, nasıl düzeltiriz amacıyla toplantı yaptık. Bundan başkanın da haberi var. Şirket birleşmesi konusundaki söylemim bireysel bir çıkış değildir. Sayın
Polat, proje lideri olarak beni gösterdi. Ayrıca
Galatasaray'daki her çalışma Başkan Polat'ın öncülüğünde yapılır" şeklinde konuştu.
İşte Galatasaray 2. Başkanı Mehmet Helvacı'nın
gündeme damgasını vuracak açıklamalar:
Galatasaray'da işler tükenmiyor. Yapılacak çok iş var. Galatasaray'da sadece
sportif işler yok; çok yoğun bir gündem ve iş programı var. Stat açılışı için yoğun şekilde çalışıyoruz. Futboldaki durum tüm Galatasaraylıları üzdüğü gibi bizi de üzüyor; bunu düzeltmekten başka çaremizi yok. Önümüzdeki dönemde bunu düzelteceğiz.
FUTBOLDAKİ BAŞARISIZLIK BÜYÜKLÜĞÜMÜZÜ GÖLGELEMEZ
Galatasaray d
emek futbol demek değil. Galatasaray, çok büyük bir camiadır. Büyüklüğü futboldaki başarısına orantılı değil. Örneği, Galatasaray 13 yıl
şampiyon olmadı. O dönemde büyüklüğü bugünkünden farklı değildi. Şu anda futbolda işler iyi gitmiyor; ama bu Galatasaray'ın büyüklüğünü değiştirmez. Büyüklüğümüz Galatasaray'ın etiğinde, değerlerinde yatıyor; bunu değiştirmediğimiz sürece büyüklüğümüzden bir şey kaybetmeyiz.
Futboldaki başarısızlıklar gelip geçicidir. Biz duruşumuzu bozmadığımız zaman Galatasaray, futbolda eski başarılı günlerini tekrar yakalayacaktır. Ayrıca Galatasaray'da çok iş yapılıyor. Futbol, dışında çok iş yapılıyor. Herkesin kendisine bırakılmış bir alan var. Herkes kendi alanında ciddi bir mücadele örneği veriyor. Ben bana bırakılan alanlarda bütün arkadaşlarım gibi çok ciddi biçimde mücadele ediyorum. Tüm arkadaşlarım bunu biliyor.Biz zaten bu hizmetleri yapmak için Galatasaray'a geldik. Galatasaray'a borcumuzu ödüyoruz.
DEDİKODU YAPMAMAK GEREKİR. TARTIŞMA YERİ YÖNETİM KURULUDUR
Biz bu çalışmayı yaparken, bazı alanlarda başarısızlık oluyor. Son tahlilde aynı yönetim kurulu içerisinde olmamızdan dolayı bizler de varız. Şu anda o başarısızlığın üstüne gitmek gerekir. Kaçmamak lazım. Bunun mücadelesini vermek gerekir. Ama tabii Galatasaraylı gibi çalışmak lazım; dışarıda dedikodu yapmamak gerekir. Doğrudan, masada bunları konuşmak, gerekir. Bunların konuşulma yeri yönetim kurulu toplantılarıdır.
Galatasaray'ın her yönetim kurulu toplantısı
tartışmalarla geçer; insanların arasında fikir birliği yoktur. Farklı farklı görüşler vardır. Bu
doğaldır. Esas olan bu farklı görüşlerin çarpışmasından doğru yolu bulup, çıkarmaktır.
Biz sayın başkanla birlikte bir çok projenin altına
imza atıp, bunları tamamlamışız. Şimdi sıra futbola gelmiş, demek ki futbolda bu mücadele vereceğiz. Gerekirse kavga edeceğiz, gerekirse yönetim kurullarında birbirimizi üzüp, kıracağız. Ama sonuçta Galatasaray'ın başarısı için bunu yapıcağız. Şu anda yaptıklarım ve kafamda tek düşünce Galatasaray'ı bu durumdan çıkarmak için ne yapılması gerektiğiyle ilgilidir. Bütün
yönetici arkadaşlarım da aynı şeyi düşünüyorlar.
"Şirket birleşmesini ben yaptım" dedim; çünkü proje lideri olarak sayın Başkan beni gösteriyor. Bütün hukuki kısmını ben yaptım. Zaten arkadaşlarım benim yapmadığımı söyledikleri şeyleri açıkladılar. Bu konuda benim iddiam yok. Ne kredinin alınmasına katkım var, ne de hisse senetlerinin satılmasına katkım var. Bunlarla ilgili hiçbir iddiam yok. Ama işin hukuki kısmı çok önemliydi. Esas yapılması gereken iş buydu. Onun için ben bunu söyledim. Bunun bireysel bir çıkış olduğunu söyleyenlerle aynı fikirde değilim.
Işın bey (Çelebi) de çıksın 'stadı ben yaptım' desin demiştim. Bunların söylenmesinde bir mahsur yok.
HAKKIMDAKİ İDDİALARIN GERÇEK OLMADIĞIN HERKES ANLADI
Benimle, ilgili olarak ortaya atılan "yönetimde ikilik çıkartıyor, başkana karşı hareket ediyor ya da
başkan adayı olmak istiyor,
olağanüstü kongre istiyor" türünden iddiaları kabul etmem mümkün değil. Bunların hiçbirisi doğru değil. Başkandan habersiz toplantı yaptığım, başkana karşı bir hareket içerisinde olduğum iddialarının gerçek olmadığı ortaya çıktı. Hatta bunların tam tersinin olduğunu herkes anladı. Sadece yürümeyen, sıkıntılı olan işlerle ilgili arkadaşlarımla görüş alış verişinde bulunmak isteğim vardı. Bunu yaptım. Bu da her yöneticinin hakkıdır.
Yanlış anlaşılmasın; ama çok büyük işler yapıyoruz. Yatırımlar, projeler; ama okyanustan geçip derede boğuluyoruz. Futbolda kötü sonuçlar alıyoruz. Bu kadar işin arasında buna bakmıyor, düşünmüyor olmamızı ben içime sindiremiyorum; dolayısıyla "burada ne oluyor, ne bitiyor" sorularını sorup, tartışmaktan daha doğal bir şey yok.
Manisaspor maçından sonra bir toplantı yapmak isteği neden ikilik çıkarmak olarak
algılansın ki? Biz sadece bu sonucun neden meydana geldiğini tartışmak, anlamak için yapılmış bir toplantı yapmak istedik Hiçbirisi Galatasaray'a nifak sokmak, yönetimi yerinden etmek için yapılmış şeyler değil.
Umut ediyorum, bu konuyla ilgili başlangıçta oluşan yanlış algı değişmiştir.
Benim hiçbir zaman Galatasaray Yönetimi'ni bölmek , parçalamak gibi bir amacım olmadı; ama ben her alanda başarılı bir yönetimin olmasını arzu ediyorum. Yaptıklarım bunun için.
Benim kavgam kendimle kendi yapamadıklarımla neden işin bu kısmı eksik kalmış diye sorguluyorum. Kimseyi suçlamıyorum. Sadece yapamadıklarımız yapmak istiyorum.
Galatasaray'ın bu kadar çok tartışılmasının bir tek nedeni var. Şirket birleşmesi çok önemliydi. Yaptık, tamamladık. Bir diğer sıkıntı tüzüktü; yaptık ve Galatasaray'ın önünü 50 yıl açtık. Riva projesi çok önemliydi. Işın bey ve yönetici arkadaşlarımızın çalışmalarıyla yaptık bitirdik. Stat projesi çok ilerliyor. 15 Ocak'ta stada açacağız. Bütün bunları bitmiş ya da tamamlanmak üzere olan işler ve hepsi de sayın Adnan Polat'ın öcülüğünde yapılıyor. Hiçbir zaman bunu inkâr etmemek gerekir. Her zaman desteği ve çalışması oluyor.
Bunlar gerçekten çok zor işler. Uzun
mesai ve emek isteyen işler; biz bunları yaptık.
Amatör branşlarda başarılıyız; fakat futbola sıra gelince, başarısızlık. Bu yaptığımız her şeyi silip atıyor; hiçbir şey yapmamış gibi gözüküyor. Tersi olsaydı, futbolda başarılı olup, bu alanlarda başarısız olsaydık. Yönetim olarak başarılı ilan edilecektik. Futbolda da başarı için ne gerekiyorsa onu yapmak lazım; ama bunun yeri kapalı kapılar arkası değil, dedikodu üretmek değil. Bunun yeri Galatasaray Yönetim Kurulu. Başka çaresi yok, yönetimde oturup, bu kavgaya vereceğiz ve futbol takımını başarılı yapacağız. Aksi taktirde yaptığımız bütün başarılı işler boşa gidecek.
SÖZ VERİYORUM FUTBOLU DÜZELTECEĞİZ
Misimovic konusu
teknik heyetle birlikte değerlendirilmeli. Bu konuda kendime ait düşüncelerim var, ama bunu yönetim kurulunda açıklayabilirim. Biz futbolda her şeyin düzülmesi için gereken neyse bunu yapacağız. Bu konuda tüm Galatasaraylılara söz veriyorum.
(CİHAN)