Türkiye'de hangi kulübün teknik direktörü değişse akla ilk gelen isim olan Lucescu, Türk futbolunu yöneten kişileri, özellikle de Kulüp başkanlarını sert bir şekilde eleştirdi. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Milli takım antrenörsüz kaldığında teklif götürülen ve tek çare olarak görünen Rumen Hoca, bu durumun kendisini gururlandırdığını söylese de yöneticiler hakkında sarfettiği sözler dikkat çekici.
Lucescu bu konuda içini döküyor ve şöyle konuşuyor: "Bu durum beni çok gururlandırıyor çünkü ben arkamda çok güzel anılar bıraktım. İnsanlar beni her zaman iyi bir teknik adam, işini başarılı yapan bir insan, iyi sonuçlar alan ve herkesle; basın, futbolcu, aklınıza kim gelirse onlarla iyi bir ilişkisi olan birisi olarak biliyorlar.
Son yıllarda Türkiye'den ayrılarak yeni bir işe başladım ve Shaktar'da cok iyi bir takım inşa ettim. Shaktar ile her yaş branşında 18 kupa kazandık. Benim orada sadece tek başkanım var o da takımın sahibi ama Türkiye'de bu başkanlar 2 senede bir değişiyor ve yeni gelen başkan ilk olarak teknik adamı değiştiriyor. Başarı alıp almamasına bakmadan, seni severse kalıyorsun sevmez ise direkt seni kovuyor. Takımın sadece tek sahibi olursa herşeye o karar veriyor ve takımı gelecek açısından daha rahat harcama yaparak inşa edebiliyorsun ama bu Türkiye'de imkansız. Bir başkan seni cok seviyor ama 2 ay sonra başka başkan geliyor ve sana seni beğenmedik diyor ve seni ve senin aldığın oyuncuları takımdan gönderiyor. Türkiye'deki başkanlarla iyi iletişim kurmak zor.
11 PUAN NASIL KAPANDI, NELER OLDU BİLMİYORUM. BÖYLE BİR ORTAMA, TÜRKİYE'YE NEDEN DÖNEYİM Kİ ?
Galatasaray'daki ilk yılımda kiralık oyuncularla kurulu takımla şampiyon olup şampiyonlar ligin de çeyrek final oynadım ve Beşiktaş'ta ilk sene süper oyun oynayarak çok iyi bir şampiyonluk kazandım. 2. yılımda ilk yarı 11 puan önde kapattık o durumda şampiyonluğu kaybetmek normalde başka şeyler olmaz ise imkansız ama neler oldu bilmiyoruz cok değişik bu olaylardan sonra buraya geri dönmem çok zor niye döneyim ki? Shaktar'da ise yeni ve genç bir takım kurduk takımı baştan inşa ettik 10 bin kişilik staddan 50 bin kişilik stad inşa edip geçtik. cok genc oyuncumuz var sadece oyuncu almadık 200 milyon değerinde oyuncu da sattık. Ben kendimi orda çok rahat hissediyorum bu sene ise takımı değiştirdik 20 yaşından küçük 5 oyuncum var ve kazanmaya devam ediyoruz bu önemli bir durum ama Türkiye'de bu şekilde çalışmak cok zor. Burada güzel başlıyorsun ama geleceğini bilmiyorsun. Devam edecek misin yoksa gönderilecek misin , Türkiye'de şampiyon olup ve şampiyonlar liginde çeyrek final oynamanın herhalde kredisi vardır ama bana olmadı"
HEM MİLLİ TAKIM HEM BİR TAKIMI BİR ARADA ÇALIŞTIRMAK ZOR BİR DURUM
Fatih Terim hakkındaki sorulara da yanıt veren Lucescu; "Fatih Terim'i tanıyorsunuz, 2 başarılı sezonun ardından Galatasaray'da bu sezonki ilk 5 maçın sonunda görevini bıraktı milli takıma geçti, bunun hakkındaki görüşleriniz nedir ? " sorusuna karşılık; "Bunun hakkında konusmak istemiyorum çünkü milli takım ve takım antrenörlüğü çok değişik. Çünkü oyuncuları yarışmaya turnuvaya hazırlamak daha farklı bir durum. Ben de milli takım çalıştırdım milli takım çalıştırmak daha farklı bir durum. Bence her ikisini aynı anda yönetmek zor bir durum"
BİLİC İLE BU AKŞAMKİ MAÇTA DENTINHO HAKKINDA KONUŞACAĞIM
"Dentinho'nun Beşiktaş'taki perfomansı hakkında ne söylemek istersiniz?" sorusuna ise Rumen hoca şu cevabı verdi: "Dentinho'nun kendisi Beşiktaş'a gelmek istedi çünkü onla aynı mevkiide William vardı, kendisi oynayamıyordu . Kendisi aslında iyi bir oyuncu Shaktar'a gelmeden önce Brezilya da önemli bir yetenek idi. Kendisi Shaktarda yedek kalmak istemedi ve 90 dakika oynamak istedi.bu yüzden beşiktaşa gelmek istedi ama burdada 90 dakika oynamaması sürekli forma şansı bulamaması beni de hayal kırıklığına uğrattı. Ama bu işte suçlu olan kendisi, antrenörü veya diğer oyuncular yada atmosfer değil suçlu kendisidir bize her zaman kendisinin ve ailesinin İstanbul'u çok sevdiğini anlattı ama İstanbul'da kalmak istemediğini de söyledi" Lucescu, sözlerini "Dentinho hakkında Bilic ile akşamki maçta konuşacağım" diyerek noktaladı.