Başarılı defans
oyuncusu
takımının ilk yarı per
formansından, Feldkamp'a
Fenerbahçe'de yaşadıklarından
Alex ve Lincoln'e kadar önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye,
Servet Çetin adını ilk kez 2002 yılında
Denizlisporda iken duydu.
Rıza Çalımbay yönetiminde
UEFA Kupasında ve ligde fırtınalar estiren yeşil siyahlı takımın temel direklerinden biriydi. İri fiziği, hırsı ve ikili mücadelelerdeki yüksek başarı yüzdesiyle
rakip forvetlerin en çok çekindiği stoperlerden biri idi. Denizlisporda gösterdiği performansla Fenerbahçeye
transfer olan Servet, 4 yıl sarı lacivertli formayı giydikten sonra, Edu ve
Luganonun transferi üzerine
Sivasspora gönderildi. Süper Lige yeni çıkan kırmızı beyazlı takımın lige tutunmasında büyük pay sahibi olan Servetin yolu bu
sezonun başında
Galatasaray ile kesişti. Kendi mevkisinde oynayan birçok
futbolcu olmasına rağmen ilk maçtan itibaren sarı kırmızılı formayı kapan Servet, başarı grafiğini aynı düzeyde tutup ilk yarının en çok alkış alan isimlerinden biri oldu. Yakınlarının "
Türkü Baba" diye çağırdığı, 26 yaşında ve 1.95 metre boyundaki dev stoperin
Hürriyet gazetesine verdiği röpörtaj şu şekilde.
Buraya geleceğimizi kimse beklemiyordu
Ligin ilk yarısını değerlendirir misin?
Sezon başı yapılan transferlere ve değişikliğe rağmen ilk yarıyı iyi bir konumda bitirdik. Bence sezon başında bunu hiç kimse bizden beklemiyordu. Bunca değişiklik ve yenilikten sonra burada olmamız gerçekten büyük başarı. İnşallah sakatlarımız düzelirse, hedeflediğimiz
şampiyonluğa ulaşacağımızı düşünüyorum.
Başarılıyız diyorsun ama Galatasaray çok ağır eleştiriler alıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsun?
Ben ve takım arkadaşlarım buna bir anlam veremiyoruz. Galatasaray takımında neredeyse bütün taşlar yerinden oynadı ama biz bundan etkilenmedik. Hedeflerimize ilerliyoruz. Eğer ki, ligi dördüncü ya da beşinci sırada, daha fazla puan kaybı yapıp bitirsek, bizim için Galatasaray takımı yeniliğe gitti,
genç futbolcular aldı, 2-3 tecrübeli oyuncuları var derlerdi. Ama hiç kimsenin beklemediği bir başarıyı yakaladığımız zaman bizim üzerimizde bir
baskı oluşturuldu. Bence herkes buna dayanarak konuşuyor. Başarısız olup yüksek forma yakalayamasak bence bu normal olurdu. Ama biz zoru başarıp ligi bir adım geride bitirdik.
Sakatlıklar olmasa üç puan fark atmıştık
İlk yarının son haftalarında düşüşü neye bağlıyorsun?
Sezon başladığından beri takımda kimse nefes bile alamadı. Hafta içi, hafta sonu derken bugüne geldik. Galatasaray milli takıma en fazla oyuncu veren takımlardan biri. Ayrıca doktorların da dediği bu sezon hiç olmadığı kadar sakatlanan oyuncu oldu ve bu konuda bir
rekor kırdık. Bu da bizi gerçekten etkiledi. Çünkü üç kulvarda mücadele ediyorduk. Ayhan, Linderoth, Lincoln olsaydı zaten, lider değil, en yakın rakibe üç puan fark atardık.
Sivasspor maçında
Arda ile saha içinde tartıştınız. Açıkçası Ardaya fırça attın. O hareketi bir başkası sana yapsa, tavrın ne olurdu?
Hiçbir şekilde bir şey olmazdı. Ben hep maça çıkmadan önce, "Bana da bağırabilirsiniz, serbest. Sahada büyük
küçük ayrımı olmaz" diyenlerin en başındayım. Ben Ardaya iyilik yaptığımı düşünüyorum. İleride Ardanın bana çok dua edeceğini dahi düşünüyorum bu olaydan ötürü. Arda benden daha genç olduğu için veya yanlış oynadığı için verilen bir tepki değildi bu. El kol hareketi yaptığı için böyle bir tepki verdim. Bu da gayet normal. Bana da zaman zaman benden küçük arkadaşlarım bağırıyor.
Bazı
futbolcuların oyundan çıkarken kulübeye yaptığı hareketler var. Dışarıdan bakınca bunlar çirkin duruyor. Takımda bir sorun mu var?
Böyle şeyler sadece Galatasarayda değil, her takımda oluyor. Futbolcu kötü oynamış, istenilen formu sergileyememiş, kendine de kızıyor, maçı çevireceği için hocasına sitem ediyor olabilir. Bu da bence çok
doğal. Bence olmaması anormaldir. Tepkiler olacaktır. Bunu içeride hoca da bize aynen böyle söylüyor.
NE OLMUŞTU?
14
Aralıkta Galatasarayın Ali
Sami Yen Stadında Sivassporu 2-0 yendiği maçın 68. dakikasında Servet, bir serbest atışı kötü kullanarak topu kaptırmalarına neden olan Ardaya sert biçimde çıkıştı. Arda da Servete aynı sertlikte karşılık verdi. Taraftarların Servetten yana tavır alması üzerine morali bozulan Arda, rakibine kasten sert girip sarı
kart gördü. Kalli de bunun üzerine 76. dakikada onu oyundan aldı. Arda, oyundan çıkarken hocasına ve taraftarlara "yanlış yaptınız" anlamında el işareti yaparak doğruca soyunma odasına gitti.
Fenere yenilince en çok ben üzüldüm
Kadıköydeki Fenerbahçe maçına hangi duygularla çıktın? Zorlandın mı?
Hiç zorlanmadım. "Aman Fenerle oynuyoruz, hırslanayım" falan gibi düşüncelerim hiç olmaz. Açık söyleyeyim, yenilince en çok üzülen ben oldum.
Sence neden Fenerbahçeden gönderildin?
Ülkemizde
yabancılara ne kadar değer verildiğini biliyorsunuz. İki yabancı alınmış; Edu ve Lugano... Ama ben kalmış olsaydım 10. hafta da olsa o takımda mutlaka oynardım. Hiçbir zaman Fenerbahçeli Servet olayım, Galatasaraylı Servet olayım gibi bir düşüncem olmadı. Şu anda da
Anadoluda herhangi bir takıma gidebilirim. Övünmek için söylemiyorum ama Anadolu takımına gidip de tekrar büyük kulübe dönen futbolcu az var.
İkisi de büyük ama huzur Galatasarayda
F.
Bahçe ile G.Sarayı karşılaştırır mısın?
İkisi de Türkiyenin en büyük camialarından. Kıyaslama yapmaya gerek yok. Ama bir futbolcu için huzur çok önemlidir. İşte ben Galatasarayda bugüne kadar hiç olmadığım kadar huzurlu ve mutluyum. Ben Galatasaraya büyük bir risk alarak geldim. Sanki taraftarlar beni kabullenmeyecekmiş gibi geldi bana. Ama kabullendiler.
Başarısız olsaydık bizi
Floryaya sokmazlardı!
Galatasarayda sevgisizlik ve huzursuzluk olduğu söyleniyor. Ne diyorsun?
İnsanlar bu kanıya nasıl varıyor bilemiyorum. Ben takımda bu tip bir şey görmüyorum. İşin açıkçası bu iddia çok garibime gidiyor. Biz şu anda başarılıyız. İnsan başarısız olsa bu iddialar ortaya atılır, "Hoca ile sorunları var" denir, falan. Demek ki başarısız olsak yandık. Floryadan içeri bile sokmazlar o zaman bizi.
Teknik direktör Feldkampın aşırı
disiplin uyguladığı görüşüne katılıyor musun?
Ben ikinci kez
Alman hoca ile çalışıyorum. Daha önce
Daum ile de çalıştım. Almanların ne kadar disiplinli olduğunu herkes biliyor. Onların anlayışı bu. Saygı duymak gerekiyor. Bence çokta sıkmıyor. Bir problem yok bu açıdan.
Hazır bir Lincoln Alexten daha iyidir
Hem Alexle hem Lincolnle oynadın. Hangisi daha iyi?
Lincoln çok iyi futbolcu. Sakatlığını atlatırsa önünde kimse duramaz. Lincoln hazır olduğu zaman Alexten daha fazla mücadele ediyor ve daha çok katkı yapıyor. Hazır olmadığı zaman da faydasız oluyor.
Fazla cesur oynuyorsunuz? Bu büyük bir risk değil mi?
Kesinlikle risk. Bakın, ben bir stoper oyuncusuyum. İleriye hiç çıkmasam, kimse bana, "Neden çıkmıyorsun?" diye sormaz. Böyle oynayarak maçı sıfır hata ile tamamlayabilirim. Ama ben sık sık hücuma çıkıyorum. Çünkü, ben hata yapmaktan korkmam.
Feldkamp hakkındaki düşüncelerin neler?
Bence başarılı. Yeni oluşan bir takımda, üstelik ilk beş maçınızı seyircisiz oynayarak ayakta kalıyorsanız, başarılısınız demektir.
Antrenör Ahmet Akcanın, Feldkampa laf taşıdığı için takım içinde sevilmediği iddia ediliyor...
Onu ben bilemem. Taşımaz diye düşünüyorum. Kulüplerde yardımcı antrenörler her zaman futbolcunun tarafını tutar. Bizde de böyle olmalı.
Song Afrika Kupasına gitti. Yokluğunda zorlanır mısınız?
Yeri doldurulamayacak futbolcu yoktur. Biz Sivası Songsuz yendik.
Avrupa için çok tecrübesiziz
Galatasaray UEFA Kupasında nasıl başarılı olur?
Türkiye Ligine göre her zaman iyiyiz ama Avrupaya göre biraz genciz, kadro olarak. Yeterli tecrübe yok. Başarılı olmak istiyorsak üst düzey mücadele etmemiz lazım. Bundan sonraki turlarda
Bayer Leverkusen ve
Hamburg-
Zürih maçlarının galibi ile eşleşmek bizim için bir şanstır diye düşünüyorum. Günümüzde olursak bu iki turu da geçebiliriz. Futbol enteresan bir şey. Bakın biz gruptan zorla çıktık ama bir bakmışsınız ki finaldeyiz.
Biz olamazsak Sivas şampiyon olsun
Lig şampiyonluğu yarışı için en büyük rakibiniz kim? Sivasspor bu çıkışını sürdürebilir mi?
Bizim sakatlarımız düzelirse Anadolu takımları ile yapacağımız o
ölüm kalım maçlarını kazanacağımıza inanıyorum. Ama bir gerçek var ki, ikinci yarı daha zorlu geçecek. Rakip olarak da Fenerbahçe,
Beşiktaş ve Sivasspor var. Umarım kimse Sivassporun bu yarışta olmasına engel olmaz.. İnşallah biz şampiyon oluruz ama, ola ki
Allah korusun biz olamazsak, Sivasın şampiyon olmasını isterim.
Herkesin atacağı
imzayı atmayıp G.Saraya geldim
Sivassporda iken
İngiliz ve Alman kulüplerinden de
teklif aldın ama sen Galatasaraya geldin? Neden?
Ben Galatasaray ile sezon bitmeden çok önce sözleşmiştim. O arada teklifler alıyordum. Hatta daha sonra
Almanyadan bir kulüple ciddi biçimde görüştüm ve imza aşamasına gelmiştik. Ama ben söz verdiğim için ve de Galatasaray yöneticilerine güvendiğim için, herkesin atacağı o imzayı atmadım. Benim en çok istediğim şey güven idi. Onu bulduğum için Galatasaraya gözüm kapalı imza attım. Galatasarayda o kadar kaliteli stoper olmasına rağmen korkmadan geldim. Bu biraz cesaret ister.
Kaynak: Hürriyet