1878?de
liman kenti
Liverpool?da St.Domingo Kilisesi?nin müdavimleri (kraliyet ailesi yakınları)
Everton adında bir kulüp kurarlar.
Kuruculardan John Houlding isimli şahıs maçlarını açık alan olan Anfield Stadı?nda oynanmasını
teklif eder. Ama çoğunluk Godisn
Park Stadı?nda oynamak isteyince, John Houlding Everton?dan ayrılıp Liverpool isimli
takımı arkadaşlarıyla 1892?de kurar ve maçlarını Anfield Stadı?nda oynarlar.
Kuruluşundan 9 yıl sonra 1901?de
şampiyon olurlar. Bugüne kadar
1. lig şampiyonluğu ve sayısız
kupa kazanılır.
Liman işçilerinin de sahiplendiği takım artık tüm dünya tarafından sevilir.
Taraftarları maçlarda ?Asla yalnız değilsiniz?
şarkısıyla
futbolcularını motive ederler. Sezon başlarında
kombine biletlerini satın alırlar.
Bugün dünyanın sayılı kulüplerinden olan Liverpool, büyük kulüp olmasının sadece sahadaki başarılarından değil, 117 senedir iyi yönetilmesine borçludur. İyi yönetilirler, çünkü Liverpool takımının sahipleri sadece kulübün sahipleridir. Yani onlar işverendir. Takımı yönetecek insanı seçerler, konu futbol olduğu için de takımda hangi
futbolcunun oynayabileceğini, kimin iyi futbolcu olduğunu ya da olabileceğini, takımın neresinde eksik olduğunu sadece takımı yöneten futboldan gelmiş insanların bildiğini bilir. Değişime karışmazlar. Ve asla taraftarına kombine alın diye yalvarmazlar.
Bilirler ki, biz doğru işler yaparsak, maçlarımızda şarkı söyleyen taraftarlarımız vazifelerini bilir kombinelerini alırlar.
İşte büyük olmak, büyük olduğunu bilmekle başlar. Kıssadan hisse.. Artık kulüplerimizde
yönetici olan, futbolculuk geçmişi olmayan işadamlarımız futbol takımı yönetmeyi bırakıp, kulüpleri yönetmelidirler. Yoksa geçmişte oynayan futbolcuların kazandırdıkları kupalarla nereye kadar giderler bilinmez.
Star