Dünyadaki
ekonomik kriz, kulüplerimizi de korkutuyor. Kurlardaki son fırlamanın sadece Üç Büyükler'in
transferlerine
maliyeti 19 milyon YTL'ye yakın. Üstelik yayın geliri bile artık YTL..
Dünya piyasalarını sarsan küresel ekonomik krizin futbolu da etkilemesi kaçınılmaz. Bu konuda çok ciddi uyarılar geliyor. Avrupa'da futbolun patronu
UEFA, en yetkili ağızlarıyla kulüplere "Ayağınızı yorganınıza göre uzatın. Borçlar, başınızı ağrıtacak. Borçlu kulüpler ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir" diye uyarırken Türkiye'de durum ne? İMKB'ye bütün işlemlerini bildirdiği için durumunu en net görebildiğimiz kulüp
Beşiktaş ile başlayalım.
Sivok,
Zapotocny,
Uğur İnceman ve
Ekrem Dağ transferlerinin sadece
bonservis maliyeti 11 milyon 200 bin euro. Zapotoncny, Seric ve Sivok'un
sözleşmelerine göre toplam maliyetleri (opsiyonlu uzatmaları kullanılmazsa) 7 milyon 200 bin euro. Bu üç isme sadece ilk sezonlarında yapılacak ödeme ise 2 milyon 600 bin euro. Delgado'nun düzeltilen sözleşmesinin bu sezonki maliyeti de 2 milyon 100 bin euro.
FATURA 19 MİLYON YTL
Özetle; Beşiktaş'ın bu sezonki transferlerinin bonservis toplamı, üç yeni
yabancısının toplam sözleşme maliyeti ve Delgado'nun üç yıllık yeni sözleşmesinin yüküyle birleştiğinde 25 milyon euro'ya yaklaşan bir maliyet çıkıyor. Bu tabloda, sadece döviz kurundaki oynamaların getireceği ek maliyetler bile müthiş. Sezona başlarken 1.75 olan euro/YTL kuru, geçen haftayı 1.93 ile bitirdi. Yalnızca bu farkın 25 milyon euroluk toplama yansıması 4.5 milyon YTL.
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın özellikle yabancı futbolcularıyla ve bonservisleri için döviz üzerinden girdikleri mali yükümlülükleri de buna ekleyin. Feerbahçe'nin transfer harcaması 50 milyon, Galatasaray'ın 30 milyon euro olarak tahmin ediliyor. Beşiktaş ile beraber 105 milyon euro. Yukarıda belirttiğimiz tarihler arasında kurdaki oynamanın bu maliyete bindirdiği ek yük 19 milyon YTL oluyor.
KRİZ SÜRERSE İŞLER KÖTÜ
Bu noktada kulüplerin gelirleri de önemli. Ana
kalem olan naklen yayın gelirleri, 2001'de dolar üzerindendi ancak o zamanki kriz sırasında yayıncı kuruluşla TFF arasındaki pazarlıklarda dolar kurunun sabitlenmesine karar verilmişti. Çünkü kurdaki fırlamanın maliyeti karşılanamaz boyuttaydı. Ancak bugün yayın gelirleri anlaşması YTL üzerinden yapılmış durumda. Dolayısıyla kulüplerin döviz ile yapılan anlaşmalarda kurun oynamasıyla yaşayacakları mali külfeti karşılaması mümkün değil gibi görünüyor. Özetle; krizin devam etmesi ve YTL'nin değer kaybının sürmesi halinde kulüplerimiz hiç hesapta olmayan müthiş bir mali yükle karşı karşıya kalabilir.
GELİRLER DE DÜŞER
Şunun altı önemle çizilmeli; burada sadece kurlardaki oynamanın üzerinde duruldu. Kriz dönemindeki olası
sponsor geliri düşüşü, insanların harcamalarını kısarak daha az maça gitmesiyle tribün gelirinin, daha az
alışveriş yapmasıyla da
ürün satış gelirinin yaşayabileceği düşüş kurdaki oynamadan çok daha olumsuz olarak gelirlere yansıyacaktır.
SABAH