2000-2001 ve 2002-2003
sezonlarının gol
kralı
Okan Yılmaz,
Yunanistan 1. Ligi'ne bu yıl çıkan Pantrakikos takımıyla anlaştı. 1999-2000 sezonunun gol kralı ve Süper Lig tarihinin en golcü 7.
futbolcusu Serkan Aykut,
Bank Asya 1. Lig takımlarından
Samsun-spor'dan ayrılmayı düşünmüyor.'
Bunlar son bir hafta içinde ajanslara düşen bazı haberler. İsimlerin ortak yönleri ise son 8 yıl içinde Süper Lig'de
gol krallığı onuru yaşamış olmaları.
Süper Lig'de gol kralı olmak bir hayli zor, ama daha zor olanı o başarıyı devam ettirebilmek. Yeni bin yılın ilk kralı Serkan Aykut'tu. Samsunspor'da attığı 30 golle Galatasaray'ın yolunu tutuyordu. Ancak Serkan, Galatasaray'da oynadığı iki yılı aşkın süreçte kendi kalitesine yakışan işleri yapamıyor ve Samsunspor'a geri dönüyordu.
Ertesi sezonun kralı Bursaspor'lu
Okan Yılmaz'dı. Attığı 23 golle kral olmuş ve
İstanbul takımlarını peşinden koşturmaya başlamıştı. 2002-03 sezonunda da bu kez 24 gol atarak kral olmuştu. 2003'ün yazında Konfederasyon Kupası'nda yer almış, Milli Takım'ın değişmezi olmuş ve Brezilya'nın da aralarında bulunduğu ülkelere goller atmıştı. Ancak sancılı bir süreçten sonra
Malatyaspor ve
Konyaspor formaları giydi. Sakaryaspor'da F.Bahçe'ye bir gol attı -ki o sezondaki tek golü o idi. Geçen sezon ise Orduspor'daydı, ancak sakatlığı nedeniyle sezon boyunca toplam 5 maçta 235 dakika forma giyebildi. Şimdi Yunanistan'da ve 30 yaşında.
2001-02 sezonunun iki kralı vardı. Bunlardan birisi Arif
Erdem, diğeri ise
İlhan Mansız. Samsunspor'da yıldızı parlayan ve 26 yaşında geldiği Beşiktaş'ta az zamanda çok iş yapıp
A Milli Takım'a kadar çıkan İlhan, 2004 yılındaki
Japonya macerası sonrasında futbol olarak bir daha toparlanamadı.
Ankaragücü tecrübesinin ardından ise 31 yaşında, sakatlığı sebebiyle bıraktı futbolu.
Zafer Biryol, Göztepe'de parladı ama Konyaspor'da Van
Hooijdonk gibi bir devi geride bırakarak kral oldu. Milli Takım'a da seçilmişti ve o da İstanbul takımlarının listesinden inmeyen isimlerden birisiydi. Nitekim
Fenerbahçe 2005-06 sezonunda kadrosuna kattı Zafer'i. Ancak çoğu sakatlıkla geçen o süreç tam bir hayal kırıklığı oldu. Bir tane bile gol atamadı. Önce Bursaspor'a sonra da Ç. Rizespor'a geçse de asla eski Zafer olamadı.
Benzer süreç
Türkiye'ye gelen bazı
yabancı krallar için de işliyordu. Mario Jardel, Galatasaray'a geldiğinde
Portekiz liginde arka arkaya 4 defa gol kralı olmuştu. Ancak Galatasaray'da ne kral oldu, ne de taraftarı memnun etti.
Türk futbol literatürüne 'karşılıksız Çek' olarak geçen
Tomas Jun da
Trabzonspor tarafından alındığında ülkesinin son gol kralı unvanına sahipti. Sparta Prag'daki formunun az bir kısmını bile taşıyamadı Trabzonspor'a. Aynı Jun sezon ortasında Beşiktaş'a geçti. Bütün sezonu sadece 1 gol atarak kapatabildi Çek'lerin kralı.
Sabin İlie de 1996/97 sezonunda Romanya'da gol kralı olmuştu, ama Fenerbahçe'de dikiş tutturamadı. Sezon ortasında Kocaelispor'a verilip Moshoeu ile
takas edildi. Oleg Salenko ise 1994 Dünya Kupası'nda gol kralı olmuş, 1995/96 sezonunun devre arasında İstanbulspor'a gelmişti. Sakatlığı nedeniyle 27 yaşında futbol hayatı bitti.
Krallık denilince Fenerbahçe'ye dikkat kesilmek lazım. Çünkü şu an kadrosunda 4 gol kralı barındırıyor. Son iki sezonun Türkiye Ligi kralları
Alex De Souza ve
Semih Şentürk'ün dışında Mateja
Kezman (
Sırbistan 1,
Hollanda 3) ve Dani
Güiza (
İspanya) F.Bahçe'nin kadrosunda. 28 yaşında, yani futbol için geç sayılabilecek bir yaşta beynelmilel piyasaya çıkan Güiza'nın akıbetinin ne olacağını, krallığını koruyup koruyamayacağını elbette ki zaman gösterecek...
MEHMET YILMAZ