Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki basın toplantı odasında, asbaşkan
Şekip Mosturoğlu ile birlikte basın mensuplarının sorularını
yanıtlayan
Kocaman, ''Nasıl
ödül varsa, ceza da olacaktır. Bu cezalar
futbolcuların motivasyonlarını arttırmaya yönelik olacaktır'' dedi.
Kocaman, ''Disiplin talimatnamemize uygun şekilde, adı geçen oyuncular dahil olmak üzere bütün oyuncularımızla ilgili çeşitli
yaptırımlar uygulanacaktır. Kulübün medyadaki görüntüsüne, saha içindeki görüntüsüne zarar verdiğini düşündüğümüz oyuncularla ilgili tabii ki yaptırımımız olacak. Nasıl ödül varsa, ceza da olacaktır. Bu cezalar motivasyonlarını artırmaya yönelik olacaktır'' ifadesini kullandı.
Herhangi bir oyuncuyu kadro dışı bırakıp, bırakmadıkları sorusuna Kocaman, ''Bu haberlerin ne şekilde yayıldığını bilemiyorum. Böyle şey şu an için söz konusu değil. A2'ye sadece
antrenman yapmaları için gönderebiliriz, ancak böyle birşey de yok. Bunun dışında pek çok şeyi açıkçası ben bu sabah sayenizde öğrendim'' diye konuştu.
Son dönemde
takımda
disiplinsizlikler yaşandığı ifade edilerek yöneltilen soruya da Kocaman, şöyle yanıt verdi:
''Son dönemde yaşanan olaylar 20 yıl evvel ben burada futbol oynarken de yaşanıyordu, 20 yıl sonra yine burada olursak, yine yaşanacak olaylar. Bu takım sezona başladı, 8 maçta, 8 galibiyet alırken de aynı oyuncular ve üç aşağı beş yukarı aynı yaşamları vardı. 8 maçlık periyotta takım sıkıntılı sonuçlara giderken de aynı oyuncular, aynı davranışlar içindeydiler. Bunları benimsediğim ve doğru bulduğum şeklinde anlaşılmasın. Değişen tek şey var, topun 3
direk arasından geçmemesi. Bunun dışındaki çok şey kulübümüzde aynı şekilde devam ediyor.''
Profesyonellik, kulübe bağlılık ve benzeri şeylerde futbolcularından biraz daha fazlasını beklemenin hakları olduğunu kaydeden Kocaman, yaptırımlar konusunda yüksek bir irade göstereceklerini ifade etti.
Kazım'ın kazasıyla ilgili kulübün internet sitesinde yapılan açıklamalar konusunda amaçlarının, doğruyu söylemeye giden bir durum yaratma çabası olduğunu dile getiren
Aykut Kocaman, ''
Cezalarıyla ilgili, yakında göreceksiniz, tüm çalışmalar yapılıyor. Cezalar, disiplin talimatnamemizde ne varsa, ona uygun yapılacaktır. Net hale geldikten sonra bunu beyan edeceğiz'' dedi.
-''HATA YAPANLARDAN BİRİSİ DE BENİM, KENDİMİ SIYIRMANIN ANLAMI YOK''-
Aykut Kocaman, yaşananlar karşısında sessiz kaldığı yönündeki eleştiriler hatırlatılarak, yaşanan disiplinsizliklerde kendisini sorumlu tutup tutmadığı yönündeki bir soruya,
''Sıkıntılı bir durum varsa, hata yapanlardan birisi de benim. Kendimi sıyırmanın bir anlamı yok. Bulunduğum konum, özellikle çok tanımlı bir pozisyon almadığı için teknik direktör vasfımdan dolayı, özellikle geri planda kalmaya çalışıyorum. Çalışan insanlar sıkıntı hissetmesin diye mümkün olduğunca arka planda kalmaya çalışıyorum. Çok fazla açıklama yapmayarak, pozisyonu kavramak, rahatsız edici olmamaktı esas düşüncem'' diye yanıt verdi.
Yapması gerekenin, futbolcuların kulübe ve profesyonelliğe olan saygılarını bir milim daha attırmaya yönelik çalışmalar olduğunu kaydeden Kocaman, ''Bu da Aykut Kocaman'ın sihirli değnekle dokunuşuyla olmayacak. Özellikle oyuncuların, para kazandıkları işe ve kulübe olan saygılarını arttırmaları en büyük çabam olacaktır. Katkım olursa doğruyu yaptığımı düşüneceğim'' dedi.
-ROBERTO CARLOS VE GUIZA'NIN YURT DIŞINDA ÇIKAN AÇIKLAMALARI-
Roberto
Carlos ve Güiza'nın
yurt dışındaki medya organlarına yansıyan, gitmek istediklerine ilişkin haberlerle ilgili soruya Kocaman şöyle yanıt verdi:
''Şu an devam eden bir lig var. Tabii ki bu futbolcularla konuştum. Niyetlerini, ne demek istediklerini çok net şekilde algılamaya çalışıyorum. Bu sözlerin çoğunluğunun gerçek dışı olduğunu beyan ediyorlar. Öncelikli olarak, kişilerin kendi beyanları makbuldür. Yalan söylediklerini düşünmek ve bu yolda ilerlemek, en azından benim için pek doğru bir davranış şekli değil. Yürüyen bir lig var.
Avrupa ve
kupa maçlarıyla 4 resmi maçımız var. Bu tip söylemlerde bulunmak için doğru bir zaman değil. Kulübümüzün yapması gerekenleri sağlıklı bir şekilde düşüneceğiz. Lig bittikten sonra son derece net bir şekilde ortaya koyacağız.''
Bu durumun takıma zarar verip vermediği sorusunu da Kocaman, ''Çok net bir şey bu. Bütün dünyada, bütün kulüplerde sık rastlanan durumlardan biri. Cristiano
Ronaldo 'Gideceğim' diye tutturdu ve gitti. Basit ve net bir örnek. Bu, artık olağan karşılamamız gereken, hepsinin iç dünyasından geçen duygu ve düşünce bütünü. Bizim görevimiz, bunları takıma zarar vermeden, özellikle bertaraf etmeye çalışmak. Bu çok kolay birşey de değil. Globalleşen dünyada şöhret sahibi, aynı zamanda
genç insanlar, hepsini
kontrol altında tutabileceğinizi düşünmek bence biraz fazla hayalcilik'' diye yanıtladı.
-''DAUM İLE ARAMDA SOĞUKLUK YOK''-
Kocaman,
teknik direktör Christoph Daum ile aralarında soğukluk bulunduğu yönündeki değerlendirmeler konusunda da şöyle konuştu:
''Daum ile ilişkim açısından söyleyeyim, bu pozisyonu deneme yanılma yoluyla, icracıların alanları, teknik adamların alanı açısından dikkat ederek götürmeye çalışıyorum. Daum ile aramda olumsuz bir etken yok. Olumsuz söyleyeceğim hiçbir şey yok. Aramda soğukluk yok. Profesyonel dünyamda bu şekilde soğuklukların yeri yok. Dünyaya bakışımız, futbola bakışımız farklı olabilir, ama bunlar profesyonel dünyamı etkilemez.''
Bulunduğu göreve, başkan Aziz
Yıldırım'ın bir telefonu sonunda 5 saniye içinde karar verdiğini belirten Kocaman, aldığı
ücret konusunda yazılanlara da değinerek, ''Çok dikenli bir yol olduğunu, kolay bir yer olmadığını biliyorum. Tamam deyip bu işe girdim.
Aziz Yıldırım ile konuşmamdan sonra 1 lira bile para konuşması yapmadım. Bunun iyi bir şekilde bilinmesi gerekiyor. Yazılanlar ve çizilenler için bir taraftan da 'Keşke öyle olsaydı' diyorum. Burada bana verilen paranın bir misline yakın bir ücretle diğer takımlarda çalışıyordum'' diye konuştu.
Daum'a kişisel olarak uyarıda ve telkinde bulunmasının mesleki anlamda doğru olmadığını aktaran Aykut Kocaman, ''Kendisinin durumla ilgili değerlendirmeleri
doğal olarak iç işlerimizdir. Sıkıntıları olduysa, sıkıntılar tespit ettiyse, onlar bizim aramızda olanlardır. Bunları kamuoyuna karşı, amiyane tabirle
yatak odası dediğimiz yeri açmanın bir anlamı var mı? Bu kadar çaplı bir teknik adamın duruma uygun değerlendirme yapmamış olması mümkün değil. Daum ile birlikte duruma yönelik tespitlerde bulunuyoruz'' şeklinde konuştu.
-''BALANSIMIZIN TAMAMEN OTURMAYA İHTİYACI VAR''-
Son dönemde Fenerbahçeli futbolcuların saha içinde yaşadıkları tartışmaları disiplin suçu olarak görüp görmedikleri sorusuna Kocaman, şu yanıtı verdi:
''
Problem görmüyoruz diye geçiştirmenin anlamı yok. Bu, var olan sorunları
halı altına atmamıza neden olacaktır. Oyuncuları, yaptıklarının doğru olmadığına dair bilgilendirmemiz, bu anlamda da eğitmemiz gerekiyor. Şu faktörü göz ardı etmemek lazım. Son yıl özellikle kulübümüz sonuç anlamında yıprandı. İddialı başladık, saha içindeki gerginliklerin ana nedenlerinden birisini, aşırı isteklilik olarak görüyorum. Aşırı isteklilik ve ihtiras hali zaman zaman yarardan çok zarara doğru götürebiliyor. Sportif anlamda iyi değil, dengeler bozulmaya başlıyor. Balansımızın tamamen oturmaya ihtiyacı var.''
-''PİŞMANLIK SÖZ KONUSU DEĞİL''
Aykut Kocaman, teknik direktörlükte daha farklı pozisyonlarda olabileceği ifade edilerek, Fenerbahçe'de üstlendiği zor görevden dolayı pişmanlık duyup duymadığı şeklinde yöneltilen soruya, ''Pişmanlık söz konusu değil'' yanıtını verdi.
Kocaman şöyle konuştu:
''Bu takımın temsilcilerinden birisi olmak son derece onurlu ve gururlu. Profesyonel futbol tarihinin en fazla gol atan futbolcusu olarak bu gururu zaten yaşadım. Pişmanlık kelimesi bu kelimelerin yanına eklenemez. Tabii ki bilinmezlerle dolu olması sıkıntılar yaratıyor. Nereye kadar gitmek gerekiyor, nerede durmak gerekiyor, bilgi ve becerime göre yapmaya çalışıyorum. Bu da zaman zaman sıkıntılı anlar yaşatıyor. Bunun altından kalkamasam bile esas olan Fenerbahçe Kulübü'nün bunu uygulamaya devam etmesidir.''
-AYKUT KOCAMAN'IN YETKİLERİ-
Aykut Kocaman, üstlendiği görevde yetkisinin ne olduğu sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Sayın başkan,
imza töreninde bir cümle söyledi. 3 yıl içinde işler yolunda giderse, özellikle kulübümüzün profesyonel anlamdaki temsilcisi olacağımı söyledi. Esas kritik yer burası. Tabii ki böyle değil şu anda. Böyle olması da doğru değil. 50 küsur yıldır Fenerbahçe lig tarihinde ve bu tarih boyunca oluşturulmuş alanlar var. Kulüpler Türkiye'de iki ayak üzerinde durur. Başkan ve
yönetim kurulu, ikincisi de teknik direktör. En büyük gücü, formayı tutar ve verirler. Fenerbahçe Kulübü 10-11 yıllık yapılanması içinde bir adım daha atmaya karar verdi. Bunun için de ben seçildim. Türk futbolunda buna benzer pek çok insan geldi ama, ciddi anlamda futbol takımının bütün her şeyinin teslim edileceği pozisyon çok fazla uygulanan bir şey değildi. Kendime belli bir dönem içinde bir alan yaratmak durumundayım, bu 3 veya 5 ayda olacak bir şey değil. Aynı şey teknik direktör için de geçerli. Teknik direktörün işine karışmak olmaz. Bu her şeyden önce ayıp. Çalışana karşı büyük bir saygısızlık. Yarın olacak şeylerde, eğer teknik direktör vahim hata yapıyorsa,
hırsızlık, yolsuzluk ya da işbilmezlik konusu varsa, o zaman profesyonel çalışan devreye girmelidir. Teknik direktör, adı üstünde uzman bir kişidir. Sadece Daum için söylemiyorum bunu. Yarın kim olursa olsun aynı şey geçerli. Evet, biz Türkiye'de yaşıyoruz, kendimize ait koşullarımız var, ama diğer tarafıyla bu pozisyon yaratıldıysa, ben olsam da olmasam da teknik direktöre işini öğretme pozisyonu değildir.''