Kulübün internet sitesinden yapılan duyuruda, ülkedeki tüm ilgili ve yetkililerin aynı düşünceleri paylaşmasına karşın
futbol terörü ve holiganlarla mücadele konusunda yeterince kararlı ve duyarlı olma konusunda sıkıntı yaşandığı dile getirildi.
Bu konuda şahsi çıkar güdülmediği vurgusu yapılan duyuruda, şu ifadelere yer verildi:
''Bizler, statlarda kendi şahsi huzurumuz adına bir şeyler istemiyoruz. Eğer öyle isteseydik daha öncelerde ve bugün bazı kulüplerin yaptığı gibi 'istediklerini ver kurtul' politikasını izler, alkışlanır ve topluma birer kahraman gibi sunulurduk. 13 ile 15 yaş arasındaki gençlerimiz sözde tribün lideri ve amigoların eline bırakılmış, statlarımıza
küfür, nefret,
kavga, adam
yaralama, hatta
ölüm hakim olmuştur.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun uygulamaya koyduğu saha
kapatma cezaları caydırıcı olmak bir yana holiganların en büyük kozu haline gelmiştir. Ya bir kısım parayı holiganlara vereceksiniz ya da her hafta küfür,
hakaret, aşağılanma işitip, 100 binleri bulan cezaları TFF'ye ödeyeceksiniz.''
Kulübün, Valilik ve
emniyet birimlerine defalarca yazılı ve sözlü şikayette bulunduğu ancak ''yasaların bu insanlarla etkin, kararlı, son verdirici mücadeleye müsaade etmediği'' yönünde
yanıt alındığı belirtilen duyuruda, şunlar kaydedildi:
''Unutmayalım ki, Heysel stadındaki faciadan sonra
İngiliz takımlarına
UEFA tarafından verilen ceza, dönemin
İngiltere Başbakanı
Tony Blair tarafından uzatılmıştır. Gerekçe, bu ceza süresi holiganların temizlenmesi için yeterli değildir. Sonuç, İngiliz ligi dünyanın en pahalı, en prestijli ve en çok seyircisi olan ligidir. Vatandaşın güvenliğinin ve huzurunun, şiddete ve holigan grupların baskısına karşı savunmasız ve çaresiz olduğunu kabullenmek, kabul edilemez bir anlayıştır. Sonuç olarak, oy verdiğimiz meclisi, emniyet güçlerini, Türkiye Futbol Federasyonunu, kulüplerimizi, medyamızı, sağduyulu sporseverlerimizi, holiganlara teslim olmadığımızı gösterecek etkin ve kararlı mücadeleye davet ediyoruz.''
AA