Teknik Direktör
Ertuğrul Sağlam'ın "Takım ruhunu ve birlik beraberliği yakaladık." sözleri, 28 gün süren
kamp döneminin de bir anlamda özetiydi. Kaptanlar
İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman'ın kavgasının ardından, "Bu
takım artık dikiş tutmaz." yorumları sanki bütün
oyuncular tarafından tekzip edildi. Takım içindeki kaynaşmanın bu kadar üst düzeyde yaşanması Sağlam'ı bile şaşırtırken, "Bu kadar zamandır
futbolun içindeyim, böyle bir ortam çok az gördüm." ifadeleri birlikteliği gösteriyordu.
Özellikle ikinci kamp döneminin yapıldığı Loipersdorf'ta yaşananlar başta Başkan
Yıldırım Demirören ve yöneticiler olmak üzere herkesi hayretler içinde bıraktı. Hatta
futbolcuların kendi aralarında "
Allah nazardan korusun. Böyle bir ortam hiçbir yerde yoktur. Ne bir
sakatlık ne de bizi olumsuz etkileyecek bir durum var." şeklindeki konuşmalarına şahit olduk. Takımın bu duruma gelmesine kaptanların kavgasının önemli bir rol oynadığı savunulsa da bunun altında yatan sebepler biraz daha farklı. Bunların başlıcalarını da şöyle sıralamak mümkün: Takımın birkaç oyuncu dışında hemen hemen aynı nesilden gelmesi,
yabancıların ortama çabuk adaptasyonu,
Ertuğrul Sağlam'ın futbolcularla her konuyu açık ve net olarak konuşması, takım kaptanları
Delgado, Nobre ile tecrübeli oyuncular
Rüştü ve Gökhan Zan'ın kaynaştırıcılığı...
Özellikle futbolcuların
antrenmanlardan sonra ortaya koydukları görüntüler uzun süre hafızalardan silinmeyecek gibiydi. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'dan yöneticilere,
Menajer Sinan Engin'den futbolculara, sağlık ekibinden malzemecilere kadar herkes bu eğlencenin içinde yer aldı. Su dolu kovalarla birbirlerini ıslattılar,
penaltı atışlarıyla rekabeti körüklediler, top sektirme yarışmasıyla takımın tercümanlarını yarıştırdılar, hatta kampın son günü basın mensuplarını ıslatarak bu eğlencenin içine çektiler. Saha dışında böyle bir hava hakimken, takımın sahadaki görüntüsü de bundan pek farklı değildi.
Oyuncular keyif alarak ve yardımlaşarak oynarken Ertuğrul Sağlam da takımı yeni bir
sistemle oynatmaya başladı. Savunma güvenliğini ön planda tutuyormuş gibi gözükse de hücum hattındaki zenginlik,
Kartal'ın yeni oyun anlayışını ortaya koyuyordu. Çift ön liberolu sistemi benimseyen Sağlam ve ekibi, kanatlardaki oyunculara da sorumluluk yükleyerek total bir futbol anlayışını sahaya yansıtıyordu. Schalke'yi 2-1, Maccabi Haifa'yı 1-0 ve Kocaelispor'u 4-0'la geçen Siyah-Beyazlılar, neredeyse
rakiplerine pozisyon bile vermiyordu. Buna karşılık rakip kalede daha etkili olan
Beşiktaş, galip gelirken de zorlanmıyordu. Sağlam bu oyun sisteminin takımın karakterine uygun olduğunu ifade ederken, oyuncuların da benimsemesiyle yeni sistem 4-2-3-1 oldu.
Takım dizilişi
Avrupa ve Süper Lig'e göre değişkenlik gösterse de üzerinde durulan kadro Rüştü-
Serdar Kurtuluş,
Sivok,
Zapotocny, Tello,
Uğur İnceman, Cisse-Aydın, Delgado,
Holosko ve
Bobo şeklindeydi. Lig maçlarında bu kadrodan bir yabancının dışarıda kalacak olması kafalarda soru işareti bıraksa da Sağlam'ın, "Sezon başında bu durum belli olduğu için oyuncularımızla açık olarak konuştuk. Herkesin yedek kalabileceğini, bunun oyun anlayışına ya da takımına göre değişiklik göstereceğini anlattık. İtirazı olanın bunu söylemesini, yoksa
sezon sonuna kadar bunun gündeme gelmemesini istedik. Herkes bu kararımıza saygı göstermek zorunda." açıklaması oyuncuların
itiraz kapısını da kapatmış oldu. Kampın geneline bakıldığında en dikkat çeken isimler Aydın
Karabulut, Delgado,
Serdar Özkan ve Zapotocny oldu. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ın sistem üzerinde oynama yapmasında baş aktör Uğur İnceman'dı. Yeni transferin ön liberoda etkili oyunu ve Cisse ile uyumları dikkat çekiciydi. Bu sistem
genç oyuncuyu Siyah-Beyazlı takımın en
kilit isimlerinden biri haline getirebilir. Takımın bu yıl flaş ismi olarak
Aydın Karabulut gösteriliyor. Genç oyuncu geçen yıl
forma şansı bulsa da bu sezon formayı kapmış gibi görünüyor. Sol kanadı Tello ile paylaşan genç oyuncu, rakibi kolay eksiltmesi, defansif anlamda takıma yardımcı olması ve etkili kanat akınlarıyla ön plana çıktı. Sağlam, genç oyuncunun performansı nedeniyle Şilili Tello'yu sol beke çekmek zorunda kaldı.
Transferler takıma uyum sağladı
Tomas Sivok: Beşiktaş defansının kilit isimlerinden birisi. İlk
hazırlık kampına göre biraz daha tutuk göründü. Oyunu geriden iyi okuyor ve ilk topları olumlu kullanabiliyor. Göstereceği performans Beşiktaş'ın Süper Ligde'ki yerini de belli edecek.
Tomas Zapotocny: Kendine güveni çok fazla, her topa müdahale edebiliyor.
Panik yapmıyor ve rakip oyuncuyu yıldırabiliyor. Sivok'la uyumu iyi. Takım arkadaşlarına da güven veriyor.
Antony Seriç: Yabancı kontenjanından dolayı ismi
UEFA Kupası için listede yer almadı. Rodrigo Tello ve Aydın'ın form durumlarının iyi olması nedeniyle
ilk 11 şansı zor görünüyor.
Tuna Üzümcü: Tomas Zapotocny ve Sivok'u zorlamaya çalışacak. Forma için çok mücadele etmesi gerekecek.
Ekrem Dağ: Kamp dönemini iyi geçirdi. Ancak Maccabi Haifa maçında omzundan sakatlanması onun için olumsuz bir durumdu. Topla dikine oynamayı sevmesi en büyük avantajı.
Uğur İnceman: Büyük umutlarla alınmasına karşın vasat bir kamp dönemi geçirdi. Çift ön liberolu sistemde oynayabilir ama tek ön liberolu sistemde takımın yükünü kaldıramaz.
Tuna ve Sedef'e
Brezilya usulü
doğum günü
Avusturya kampında dün son idmanını yapan Beşiktaş'ta,
Mehmet Sedef ve Tuna Üzümcü'nün
doğum günü antrenman sahasında kutlandı. Siyah-Beyazlı futbolcular, 'Brezilya usulü' dedikleri
kutlama sırasında Tuna ve Mehmet'e çiğ yumurta ve un atarak eğlendi. Gordon'un gönderi- lememesi üzerine sözleşmesi feshedilen Seriç de dünkü çalışmada yer aldı. Öte yandan Kartal dün
akşam
İstanbul'a döndü.
Temel Yirmibeşoğlu - Loipersdorf