Kalecilerin değişken performansları, otoriteler arasında da farklı tartışmalara neden oldu. Onlara herkes güvenmek istiyor, ama bazıları Acaba demekten kendini alamıyor.
E
V
E
T
En azından Volkan var
Kalecilerimiz, Milli Takım için yeterli. En azından Volkan
Demirele baktığımız zaman bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.
Rüştü gibi bir tecrübe var. Aykuttan,
Serkan Kırıntılıya kadar uzanan bir dizi iyi
kalecimiz var. Ancak
Türkiyede
kalecilerin sorunu,
takım arkadaşlarından, takım savunması anlamında yeteri kadar
destek görememeleri... Bu durum onların hem olmayacak goller yemesine neden oluyor, hem de boylarının üstünde onlardan kahramanlık beklentilerinin artmasına yol açıyor. Kalecilerimizin sorunu varsa, bu sorun özel değil,
futbolumuzun genel sorununun bir parçası olabilir. Türkiyede futbol yavaş oynanıyor. Takım disiplini kavramı
yerli yerine oturmuş değil. Körlemesine hücum ya da topluca gömülü alan savunmasına yoğunlaşan
takımlar tek yönlü futbol oynuyor demektir. Tek yönlü oyundan da çok iyi kalecilerin çıkacağını söyleyemeyiz.
ATTİLA GÖKÇE
Eldekilerle yetinmeli
İyinin sınırı asla olmaz. O yüzden elimizdeki kalecilerle yetinmek zorundayız. Üstelik Rüştü, Volkan ve bana göre kadroya girecek olan
Serdara baktığımız zaman üçünün de iyi kaleciler olduğunu söyleyebiliriz. Elbette her kaleci gibi onlar da kötü goller yiyebiliyor. Bu asla ölçü olmamalı. Hatta biraz daha ileriye gitmek istiyorum. Ben üç kalecimizin -hangisi olacağı orada belli olur-
Avrupa Şampiyonasında yıldızının iyice parlayacağını düşünüyorum. Ayrıca Sevilla maçında yaşanan
penaltı olayı Volkanın sadece
Fenerbahçe için değil Milli Takım için de geri dönüşü oldu. Burada asıl önemli olan, Türkiyedeki kaleci sıkıntısı. Rüştü de bıraktıktan sonra Türkiye üst düzey kaleci bulmakta iyice zorluk çekecek.
HALİL ÖZER
Problem olmayacaktır
Şu anda baktığımızda Fenerbahçe,
Galatasaray ve
Beşiktaşın kalecileri yerli. Geçmişte bu tam tersiydi. Güzel bir olay. Milli Takımda kaleci probleminin olacağını zannetmiyorum. Rüştü gibi dünya çapında bir kaleci yetiştirmişiz. Rüştü bazen hatalı golleriyle eleştiriliyor. Cordobanın yediği golleri şöyle bir göz önüne getirin. Her şeyin başı güvenmek ve anlayışlı davranmak... Onlara destek vermek gerekiyor. Tüm mesele,
yabancılara gösterilen tolerans, onlara da gösterilmeli. Her kaleci hata yapar. Mesela Volkan, iki gol yedi ama kurtardıklarıyla Fenerbahçeyi sırtladı. Dünyada bile kaleci sıkıntısı yaşandığı günümüzde Türk kalecilerini çok kötü bulmuyorum. Milli Takımda da sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Geçmiş yıllara bakarsanız, küme düşen takımların çoğunda yabancı kaleci bulunuyordu. Zaten Kaleci antrenörlüğü müessesesini kurarken, daha iyi kaleciler yetişeceğini düşünmüştük. Bu olayın da semeresini görüyoruz.
RASİM KARA
Kalede bir sıkıntı yaşamayız
Milli Takımımızın kalesi için bir Rüştüyü yok sayamayız. Tabii ki Fenerbahçeli
Volkan Demirel de var. Volkan, her ne kadar zaman zaman hatalı goller yese de istikrarlı bir şekilde yükselişini sürdürüyor ve performansını devam ettiriyor. Bunun yanında, üçüncü kaleci için birçok
aday var. Mesela, yine Fenerbahçede görev yapan Serdar arkadaşımız var. Bu üç kalecimizin bulunduğu bir ortamda
Avrupa Şampiyonasında bir sıkıntı yaşayacağımızı zannetmiyorum. Kim oynarsa oynasın en iyisini yapacaklardır.
ENGİN İPEKOĞLU
MİLLİ TAKIMLAR KALECİ ANTRENÖRÜ
O kadar çok seçme şansımız var ki...
Türkiyede yerli kaleciler adına önemli gelişmeler oluyor. Üç büyükler ilk defa yerli kaleciyle oynamaya başladılar. Birbirlerini çok iyi yedekliyorlar. Örneğin; Volkanın olmadığı yerde Serdar son derece başarılı bir performans sergileyebiliyor. Orkunun olmadığı yerde Aykut... Bunlar Türk futbolu adına çok önemli gelişmeler. Bunun Türkiyede çok özlemi çekildi. Artık Türkiyede
genç kaleci kadrosu oluştu.
Bakıyorsunuz
Ankaragücünden Serkan 85 doğumlu,
Vestel Manisadan
Ufuk 86 doğumlu, hatta Martinezden formayı geri aldı.
Trabzonda 83 doğumlu
Tolga oynuyor. Jeffersonu kesti. Akın uzun süre
Sivassporu sırtladı. Ayrıca Büyükşehirde Mehmet Ali oynuyor. 6+2 yabancı kontenjanı olmasına rağmen yerli kaleciler kaleyi alabiliyor. Antrenör ve
teknik direktörlerimizi de kutlamak gerekiyor. Kaleyi genç kalecilere çekinmeden teslim edebiliyorlar.
Gençler hata da yapıyor haliyle... Buna rağmen başarılı kurtarışlar takımların kaderini etkiliyor. Demek ki faydaları, yanlışlarından daha fazla...
Euro 2008 için kalede gençler yer alsa bile tecrübe eksikliği dezavantaj olamaz. Bugün kimi Milli Takıma alırsanız alın oynar. Elimizde o kadar fazla seçme şansı var ki, bu da bizi mutlu ediyor.
ESER ÖZALTINDERE
H
A
Y
I
R
Sadece Rüştü ve Volkan
Bir futbol takımının en önemli yeri kaleci. Bu haftaki lig maçlarına bir b
akın, Ankaragücü kalecisi Serkan Kırıntılı . Bir kaleci böyle bir gol yemez.
Trabzonspor kalecisi Tolgaya bakın, soldan ortalandı, o topu bebek bile tutar. Topu elinden kaçırdı, gol oldu. Diyelim Sevilla maçı; Volkan 15 dakika içinde iki tane olmayacak gol yedi. Gelen topa bir de kendisi vurdu, içeri girsin diye! Eğer maç 2-0 bitseydi ve Fenerbahçe elenseydi herhalde Volkan için hiç kimse hayırlı
rüya görmezdi. Ama sonra penaltı olayları, üç penaltı kurtarması her şeyi düzeltti.
Milli Takımda kalecilerimiz, Volkan ve Rüştü var. Rüştü benim çok beğendiğim, yalnız Türkiyede değil, Avrupada çapında bir kaleci... Ancak sakatlıktan sonra daha kendini toplayamadı. Bu nedenle bir kaleci sıkıntısı çekeceğimizi zannediyorum. İnşallah Rüştünün sakatlığı tam olarak geçer, Volkan da Avrupa şampiyonası finallerine kadar kendini toparlar.... Bu ikisinin de, başkasının da Milli Takım kalesini hak ettiğini zannetmiyorum ve düşünmüyorum.
TURGAY ŞEREN
O Rüştüyü arıyoruz
Hiç yerli kaleci bulamadığımız dönemlerden birinde değiliz. O yılları da yaşadık çünkü. Büyüklerin tamamında yerli kaleciler bulunuyor. Orkun, Aykut, Tolga, Rüştü, Hakan ve tabii ki Serdar ve Volkana sahibiz. Üstüne Serkan, Ufuk gibi önemli
Anadolu takımı kalecileri de var. Yani vasat ve üstü 10un üzerinde kalecimiz var. Bunların hemen hepsinin uluslararası tecrübeleri de sağlam. Ancak şu da bir gerçek ki, bizi 2002de üçüncü yapan başka türlü bir kaleci performansıydı. O dönemdeki Rüştünün güvenini bize verecek bir kaleci şu an için maalesef yok.
MEHMET DEMİRKOL
Çalışmıyorlar, çalıştırılmıyorlar
Halihazırda ligimizde Volkan dışında hazır bir kaleci gözükmüyor. Ancak o da moral eksenli bir kalecilik yaptığı için ister istemez bir acaba oluşuyor. Rüştünün kondisyonu bayağı altlara vurmuş durumda. Ligde 12 takımın yabancı kalecisi var. Ancak dikkat ederseniz yabancı kaleciler, ilk geldikleri zaman başarılılar, daha sonra düşüşe geçiyorlar. O zaman iki düşünce ortaya çıkıyor, ya gelenler iyi değil, ya da iyi çalışmıyorlar, çalıştırılmıyorlar. Gelen isimlerin bazılarının
marka olduğunu düşünürseniz, kötü kaleciler geliyor da diyemezsiniz. Demek ki çalışmıyorlar, çalıştırılmıyorlar.
Bana göre Fatih hoca, Rüştüden vazgeçmez. Onun yanında Volkan ve Serdarın olacağını düşünüyorum. Kalecilerin çalışma problemi halledilmedikten sonra rahat edemeyiz. Şöyle bir bakın, sadece Özkan Arkoçu dışarıya gönderebilmişiz. En övündüğümüz kaleci, üç ay sonra geri dönmüş. Üstelik, önündeki isim sakatlandığında bile yerine PAF takımı kalecisi oynatılmış. Yasin Özdenakı bunlardan ayrı tutmak gerekiyor. Çünkü gittiği dönemde
Amerika futbolu ortada, bir de başkanı Türktü.
FATİH URAZ
Milliyet