Hafta içinde Zico'nun taktiğini açıklamıştık: "İlk 30 dakikada işi bitirelim." Derbinin gelişimi de tam onun istediği gibi oldu. Semih daha 5. dakikadaki ilk pozisyonda Alex'in asistini golle sonuçlandırdı. Bu gol evsahibi için hesaplardan da öte 'erken' bir gol oldu. Kalli'nin çıkardığı deneyimsiz ve genç kadro şaşkınlığını bile üzerinden atamamıştı. Ama çabuk pes etmediler. Özellikle 15-30 arası yoğun bir baskı vardı F.Bahçe üzerinde. Ama 'deneyim' ağır bastı. O fırtına dindirildi F.Bahçe tarafından. Baskı kurduysan atman gerekir ilkesini uygulayamayan sarı-kırmızılılar her geçen dakika ipleri rakiplerine bırakmaya başladılar. İlk yarı 26'da Carlos'un 41'de Alex'in vuruşlarını Orkun çıkardı. Kalite açısından ağır bastığı görünen rakibi karşısında G.Saray geri çekilince F.Bahçe'nin baskılı anları başladı. 48 ve 50'de Semih ve Deivid'in Orkun'dan dönen vuruşları vardı. Tercihler pasa yönelik olsa gol gelirdi. Ama F.Bahçe'nin baskısı golü doğurdu, sonuçsuz kalmadı. 56'da Carlos'un barajdan dönen serbest vuruşunu Deivid ağlara gönderen isim oldu: 2-0. Golden Deivid'in 78'de atılışına kadar oyun F.Bahçeliler ile kaleci Orkun arasında geçti. Aurelio, Semih, Deivid'in yakaladığı fırsatlarda Orkun farkın artmasını önledi. Deivid'in atılmasının ardından G.Saray sonradan oyuna aldığı Hakan-Ümit ikilisiyle sürpriz peşinde koştu. Ama olmadı, olamazdı da. Saraçoğlu ortamında psikolojisi yine bozulmuş G.Saray karşısında F.Bahçe sakin ve akıllıydı. Belki de CSKA maçını düşünerek fazla da zorlamadılar. G.Saray belki de Kalli'nin kadro seçiminin faturasını öderken F.Bahçe büyük maçların ustası olduğunu yine belgeledi. SABAH