'Varlığı bir dert yokluğu yara' söylemi sanırız bu durumu en iyi özetleyen dizelerden. Futbolsever onu sahada izlerken, yeni nesil
futbolcular örnek alırken, Türk medyası ise eleştirirken keyfin âlâsını yaşadı onunla.
Bu açıdan son 20 yılda Türk futbolunun merkezinde yer alan Hakan'ın varlığına 'Şükür' demeliyiz topyekün! Röportaj konuğumuz
Hakan Şükür değil. Ama endamı ve stili ile onu çok andıran ve geleceğin Hakan'ı olarak gösterilen Batuhan
Karadeniz ile söyleşi yaptık...
Neden Eskişehir?
Gerek yurtiçinden gerekse yurtdışında 8-9
teklif aldım. Ama Eskişehirspor'da karar kıldım. Rıza Çalımbay'ı daha önce tanımıyor olmama rağmen onun beni tanıması ve iyi referanslarından dolayı teklifi kabul ettim. Eskişehirspor'daki potansiyel ve hedefler ile benim hedeflerimin örtüşmesi de burda olmamda önemli etkenlerden.
Geleceğin Hakan Şükür'ü diye lanse edilen biri olarak sen kendini gelecekte nerde konumlandırıyorsun?
Hakan ağabeyin birkaç
röportajını dinledim. Benimle ilgili övücü sözleri vardı. Beni kendi yerine
aday isimler arasında gösteriyordu. Dinlerken çok duygulandım ve gözlerim doldu. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki Hakan Şükür olmak kolay değil. Keşke birkaç yıl daha oynasaydı. Onun gibi istikrarlı bir isim bir daha gelir mi bilmem. 2 saat önce idmana çıkıp, 2 saat sonra idmanı terk etmek her
futbolcunun harcı değil. Sadece bu açıdan bakıldığında bile Hakan ağabey gibi olmanın zorluğunu görür herkes. Hakan gibi olur muyum bilmem ama ben elimden geldiğince çalışarak iyi bir yere gelmek istiyorum. Öncelikle futbol piyasasının aranan ideal ismi olmak amacım. En büyük hedeflerimden biri de Milli Takım'da devamlı oynamak. Bunu herhangi bir
Avrupa takımına
transfer olmaktan daha çok istiyorum.
Türk futbolunda bu stilde futbolcu açığı varken Hakan'ın yerini doldurabilir misin?
Türkiye'de bir santrafor açığı olduğu gerçek. Ama önce kendim gibi olmalıyım. Ben Hakan Şükür gibi olmak zor derken sıradan biri olacağım demiyorum. Hakan abinin profesyonelliğini, çalışkanlığını, özverisini ve başarısını yakalamanın zorluğunu söylüyorum. Herkes birini örnek alabilir ama aynı zamanda herkesin meziyetleri de farklıdır.
Sence Türkiye'de gençlere yeterince şans veriliyor mu?
Bence verilmiyor. Kaç tane genç futbolcu çıktı ki şimdiye kadar?
Süper Lig'de gençlere şans veren
teknik direktör sayısı çok az.
Ertuğrul Sağlam bu konuda iyi bir örnekti mesela. Bizimle ilgileniyordu. Ama şu gerçeği de göz ardı etmemek gerekir ki, altyapıdan gelen gence 50 milyar, yurtdışındaki adama ise 5 milyon dolar verirsen onu yedek kulübesine oturtman zor. O zaman adama sorarlar; 'Madem elindeki genç bu kadar iyiydi niye 5 milyon dolara bize bu futbolcuyu aldırttın?' diye. Bu açıdan bakıldığında başkanların,
teknik direktörlerin de işi zor aslında. O kadar parayı verdikten sonra getirip oynatmadan bedava göndermek istemezler. Yani kafadan yabancılarla rekabete 1-0 yenik başlıyoruz.
Ertuğrul Sağlam ile öne çıktın ancak Mustafa Denizli tarafından fazla şans bulamadın. Bunu neye bağlıyorsun?
Ertuğrul hoca zamanında A takıma çıktım. Bazıları başarımı tartışsa da ben kendimi başarılı buluyorum. Bunun göstergesi de genç yaşta Milli Takım formasını giymiş olmamı gösterebilirim. Ertuğrul hocanın ayrılmasından sonra Mustafa Denizli ile yeni bir başlangıç yapmak istedim ama Denizli tarafından yeterli şans verilmedi açıkçası. Milli Takım'a kadar yükselmiş bir futbolcu olarak oturup paslanacağıma oynamak arzusuyla başta takıma gitmek istediğimi söyledim ve ayrıldım. Futbol oynama isteği beni heyecanlandırıyor. Eskişehirspor'da bu arzularımı gerçekleştirip yeniden Milli Takım'a seçilmek istiyorum. Zaten yedek kalmayı düşünseydim
Beşiktaş'ta kalırdım.
Ligimiz, aranan futbolcu olman için kolay bir lig mi sana göre?
Bence Avrupa liglerinden geri kalır bir tarafı yok. Bazılarına göre kolay geliyor. Yurtdışından gelen isimleri görüyoruz. Çok büyük paralar karşılığında geldiklerinde ilk vaatleri de büyük oluyor. Şunu yaparım, şu kadar gol atarım diye. Ama sonra onlar da anlıyor ki Süper Lig hiç de göründüğü gibi kolay bir lig değilmiş.
Beşiktaş'a dönmek gibi bir düşüncen var mı kısa dönemde?
Oynayamayacaksam dönmem. Ama Eskişehir'de iyi bir performans sergileyip kendimi kabul ettirirsem o zaman Beşiktaş'a dönebilirim. Çünkü ben çocukluğumdan beri Beşiktaşlıyım. Ama Beşiktaşlı olmam kendimi yedek kulübesine mahkum etmemi gerektirmez.
17 yaşında bir genç olarak oynamak konusunda fazla aceleci olduğunu düşünmüyor musun?
Yıllarca yedek kulübesinde bekleyerek verilecek birkaç dakikalık şansla bir yere gelemeyeceğimi düşündüm. Ben kendime ve kaliteme güveniyorum. Yaşım sorun olmamalı. Gençler illa yedek bekleyecek diye bir
kural yok ki. Tam tersi gençler oynayarak kalitelerine yeni bir şeyler eklerler, özgüven kazanırlar. Yedek kulübesinde çürümeye terk edilerek değil.
Birçok futbolcu her giydiği formanın çocukluğunun takımı (!) olduğunu söylüyor. Senin çocukluk takımın hangisi?
Ben çocukluğumdan beri Beşiktaşlıyım. Evimiz
Fenerbahçe tesislerine 2 dakikalık mesafede olmasına rağmen, ben kalkar karşıya Beşiktaş idmanlarını izlemeye giderdim. Beni Fenerbahçe'ye çok önerdiler ama kabul etmedim.
G.Saray idmanlarını izlemeye gittiğini duyduk. G.Saray sempatisi nerden geliyor?
O tamamen Hakan ağabeye duyduğum sevgiden ve hayranlıktan kaynaklanıyordu. Galatasaraylı olmamla alakalı bir durum değil.
Futboldan anlayan insanların hemen hepsi sende bir yetenek olduğunda hemfikirler. Sen özel yaşantına dikkat ediyor musun?
Ben dengesiz bir insanım. Öyle dönemlerim oluyor ki hiç dikkat etmem. Ama bazen de çok özenirim. Ortamına göre yaşarım. Ama futbolumun fazla yoğun olmadığı zamanlar dengesiz yaşıyorum. Artık maçlarımız başladı. Bu durumlarda daha düzenli yaşarım.
Ayrılmadan Mustafa Denizli ile görüştün mü?
Evet ayrılmadan görüştüm. Bana 'kal, gitme' dedi. Ama ben oynamak için gitmem gerektiğini söyledim. Hoca da beni oynatamadığı için sıkılıyordu bence. Çünkü elinde iyi bir forvet hattı var. Kıran kırana bir
yarış içinde herkes. Bunları düşünerek ayrıldım ben de. Benim olayımın özeti şu; sevdiğim işi yapıyorum ve bu yüzden oturmak istemiyorum.
Verilen şansı iyi kullandığını düşünüyor musun?
Yeterince şans bulamadım ama bulduğum şansı da iyi kullandım. Bu
sezon sadece bir maçta 90 dakika oynadım. Onda da neler yaptığımı herkes gördü. Milli Takım'a kadar yükseldim. Benim omzum çıkmasaydı şu an Beşiktaş'ta ilk 11'de oynuyor olurdum; ama kısmet değilmiş. İnşallah daha sonraki senelerde yarım kalmış işlerimi tamamlarım.
M. BURAK BÜRKÜK