BEŞİKTAŞ'TA SERİ SONU - KARELER
İŞTE BASINDA ÇIKAN YORUMLAR;
Atıf Keçeci (Zaman): Bu Futbolla Bu Kadar
Beşiktaş, alışkanlık haline getirdiği
Antalyaspor maçlarından sonra karşısında
Yeşil-Beyaz
formalı bir
takım buldu.
Konya'da
futbol müsabakası için olumlu her şey vardı. Zemin iyi, sıcaklık zararsız, tribünler doluydu.
Mustafa Denizli'nin alternatifli kadroda kime forma vereceği sıkıntısını dile getirmesi, yedek kulübesine baktığımızda anlaşılıyordu. Matias
Delgado dışında eksiğinin olmaması, iki kulvarda mücadele eden bir takım için iyi bir avantajdı.
Sahaya yayılış, dörtlü defans, önünde
Sivok ve
Ernst yer almıştı. Ernst orta sahaya daha yakın görev yaptı. Oysa
Schalke 04'te defansa dönük oynuyordu.
Alman oyuncunun kaleyi gördüğü pozisyonlarda direkt vuruş yapmak yerine pas vermeyi
tercih etmesi yeni oluşunun getirdiği risk almamak düşüncesinden kaynaklanıyor olabilir.
Haftalar geçiyor; ancak Beşiktaş futbola güzellik katan kombinasyonları sergilemede başarılı olamıyor. Siyah-Beyazlı takım, ikinci devrede biraz hareketlenince oyuna denge geldi; ama sonuca gitmede verimsizlik hali devam etti.
Beşiktaş eğer
şampiyon olmak istiyorsa bu tarz maçları mutlaka üç puanla kapatmak zorunda. Önündeki ve arkasındaki iki takımın puanlar kaybettiği bir haftada kazanmanın getireceği avantajı kullanamadı. Zira önümüzdeki haftalardaki
Trabzonspor ve
Gaziantepspor maçları zor geçmeye namzet. Ortaya koyulan futbol, bu karşılaşmalar için iyimser bir görüntü ortaya koymuyor.
Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Futbol mu Orta Oyunu mu?
Beşiktaş'ın oynadığına futbol denemez. On bir kişi bir araya gelmiş, koşuşturuyorlar. Arada bir de önlerine gelen meşin yuvarlağı tekmeliyorlar. Orta oyunundan farkı yok.
Ne diyor Mustafa Hoca: "26., 27. haftada siz bizi göreceksiniz." Hocam neyi göreceğiz? Bu takım yürüyerek top oynuyor. Hiçbir yaratıcılığı yok. Tribünlere keyif vermiyor. Gol pozisyonuna zar zor giriyor. Koskoca 90 dakikada iki pozisyon var. O da rastlantılar sonucu. Bu şekilde nereye kadar gidebilirsiniz?
Denizli, Yusuf'a 65 dakika nasıl tahammül etti doğrusu şaşırdım. Yusuf'u kenara alırken Uğur İnceman'ı oyuna sokması bir başka hayret verici olay. Takım karşı kaleye gidemiyor ve kulübede Nobre otururken Uğur oyuna alınıyor. Nobre 75. dakikada Denizli'nin aklına gelebiliyor. Gerçekten vay canına.
Konyaspor'un gücü belli. Ancak bütün oyuncular ölümüne mücadele ediyor. Futbolda ilk koşul koşmaktır, ter dökmektir. Beşiktaş bunu da yapmıyor. Rakibinin yarısı kadar mücadele etmiyor. Golü istemiyor, düşünmüyor. Bunun için en ufak çaba harcamıyor.
Bu oyunla, "Ben ligde varım" denemez. Bu oyunla hiçbir takım mağlup edilemez. Denizli ve talebeleri bu gerçeği görmezlerse burunlarının üstüne çakılmaktan onları kimse kurtaramaz.
ALİ GÜLTİKEN: KONYA'DAKİ KAYIPLAR! (SABAH)
Maç karşılıklı olarak ciddi bir mücadele içinde geçerken, Beşiktaş tarafında oyuncuların beklenen performanslarını yukarı çıkaramamaları nedeniyle bu sonuca razı olundu.
Konyaspor'un almış olduğu hem alan müdafasındaki pozisyon hem de birebirlerdeki etkilerine karşı saydığımız bu oyuncular şahsi yeteneklerini oyunun hiçbir bölümünde ortaya koyamadılar. Elbette bu kadar beklenti içinde olduğunuz oyuncuların hiçbirinden etkili bir şeyler alamazsanız bu tür sonuçlar da normal olur.
Beşiktaş için günün adamını ne kadar arasak da Konya'da bulamadık. Tıpkı 3 puanı bulamadığımız gibi. Oyuna girdikten sonra
Serdar Özkan biraz bunun için çalıştı. Ama diğerleri ona eşlik edemeyince gün böyle bitti.
TURGAY DEMİR: KOMEDİ FİLMİ! (FOTOMAÇ)
Mustafa Denizli kadrosunun kıymetini bilmiyor, futbolun matematiğine aykırı işler yapmayı sürdürüyor. 5 yaşında çocuğa sorsanız "Ağır sahada kim oynar?" diye, vereceği ilk
cevap 'Nobre' olur. Bakıyorsunuz Beşiktaş 11'inde Nobre yok. Aksine böyle ağır zeminlerde yürümesi bile zor olan
Yusuf Şimşek sahada.
Beşiktaş pozisyon bile üretemeden tamamlıyor maçı. Yanlış tercihler nedeniyle zaten gol atması mümkün değildi. "Tek umut Denizli maçını kurtaran Kratochvil'in bir sakarlık daha yapmasıydı" desem, abartmış mı olurum! Kay
seri, Gaziantep,
Bursa gibi bir deplasmanda puan kaybedersiniz anlarım ama Konyaspor gül gibi takım.
FATİH DOĞAN: ORTA SAHAYA DİKKAT (FOTOMAÇ)
Beşiktaş'ın Antalya ile
kupa ve ligde oynadığı maçlarda aldığı başarılı sonuçlara rağmen iyi futbol oynamadığının altını çizmiştik. Özellikle orta saha organizasyonları, takım kurgusunda sıkıntılar olduğu, dinamik
takımlar, güçlü orta sahalar karşısında
siyah-beyazlı takımın zorlanacağını ifade etmiştik. Konya karşısında da gördük ki Beşiktaş'ta bu sancı bir süre daha devam edecek.
Dün Sivok ve biraz önünde Ernst bu yükü paylaştı. Ancak 1 haftada uyum sağlamasını beklemediğimiz ne Alman panzerinin ne de arkadaşlarının ideal orta sahaya ulaşmaları için çok çalışmaları gerektiğini gördük.
Bu kadar sürede ve bu kadar kadro değişikliklerin olduğu bir takımda düzeltilebilir mi? Zor gözüküyor. Ancak ölü toplara ve yıldızların bireysel gol çıkışlarına umut bağlamak yeterli değil. Orta saha düzelmezse Beşiktaş bu yarışta çok yara alır.
İLKER ATEŞ: SIFIR FUTBOL (FOTOMAÇ)
Seyredenlere işkence çektiren bir maç oldu. Bu futbolla Beşiktaş sabaha kadar oynasa kesinlikle gol atamazdı. Yeniden dirilen
şampiyonluk umutları da bu iki puan kaybıyla uçtu gitti. Beşiktaş'ın zaten
sezon başından bu yana üç maç üst üste kazanmışlığı hiç olmadı. İki maçlık galibiyet serilerinden sonra mutlaka bir
arıza yaşanıyor.
Bütün maçları ortalama 7 korner kazanarak oynayan Beşiktaş yine aynı sayıyı tutturdu. Ancak Beşiktaş'ın sezon başından bu yana
rekor sayıdaki kornerlerinin hiçbirinden sonuç gelmedi. Beşiktaş'ta derli toplu görünen tek
bölge savunma hattıydı. Konyaspor'a pozisyon vermemek bu maçta Beşiktaş'ın tek pozitif yönü oldu. Bu futbol böyle devam ederse Beşiktaş şampiyonluk defterini birkaç hafta sonra tamamen kapatır