Bobo,
Beşiktaş Dergisi'nin
Mart ayı sayısında yer alan röportajında, ''Bir ömrü İstanbul'da geçirir misin'' sorusuna ''Kesinlikle geçiririm''
yanıtını verirken, jübilesi için de ''Buna da cevabım, kesinlikle isterim. Kaldı ki yapacağım da'' dedi.
Beşiktaş taraftarlarının
takım için büyük anlam ifade ettiğini belirten Bobo, ''Onlar da takımın bir parçası. Bence bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı şekilde bizi desteklemeliler. Bu sene şampiyonluğa çok yakınız. Taraftarımızla beraber
sezon sonunda
şampiyonluk kutlaması yapmak istiyoruz'' diye konuştu.
Şimdiye kadar çalıştığı
teknik direktörler arasında kendisine en çok katkısı olanın kim olduğu sorusuna Bobo, ''Burada birlikte çalıştığım her hocadan bir şeyler öğrendim, ama hepsinin içinden
Tigana daha etkili oldu. O beni buraya getirmişti. Herhalde onun payı biraz daha büyük'' yanıtını verdi.
Bobo, ''Bobo,
Holosko, Nobre aynı takımda oynar mı'' sorusuna da ''Bence oynar.
Türkiye'de bunun örnekleri de var. Mesela Trabzonspor'da iki santrforun yanı sıra Yattara da oynuyor'' cevabını verdi.
Türkiye'de Gökhan
Ünal ve Ümit Karan'ı beğendiğini anlatan Brezilyalı
futbolcu, başarılı bulduğu
savunma oyuncularının başında da
Servet ve Lugano'nun geldiğini kaydetti.
Kendisine Beşiktaş'ta en iyi pas atan futbolcunun
Sergen Yalçın olduğunu belirten Bobo, ''Sergen Yalçın'la üç ay oynayabildim. Daha öncesini de bildiğim için Sergen'in o zaman çok iyi dönemleri değildi, ama buna rağmen üç seneyi bir bütün olarak düşününce ilk sırada Sergen'i söylerim. Ondan sonra da
Delgado gelir'' şeklinde konuştu.
ERNST: "TATİLE DEĞİL ŞAMPİYONLUK YAŞAMAYA GELDİM"
Beşiktaş Dergisi'ne konuşan bir diğer Beşiktaştlı futbolcu Fabian
Ernst, hedeflerinin sorulması üzerine, ''Ben buraya
tatil yapmaya gelmedim. En büyük hedefim sezon sonunda Beşiktaş'la şampiyonluk yaşamak'' dedi.
Almanya'da
Werder Bremen ve
Schalke 04 gibi takımların formalarını giydiğini hatırlatan Ernst, ''
Almanya'da büyük kulüp forması giydikten sonra sıra
yabancı bir
ülke ve oranın büyük bir kulübündeydi. Tercihim de Türkiye ve Beşiktaş oldu'' dedi.
Küçüklüğünden beri etrafında hep Türk arkadaşları bulunduğunu anlatan Alman futbolcu, ''Türkiye'ye çok uzak değildim. Kültürü de biliyorum. Bu nedenle yabancılık çekmeyeceğimi düşünüyordum. Arkadaşlarımın da desteği ve tavsiyesi ile Türkiye'de karar kıldım. Genel olarak Türk insanı bence çok iyi. Arkadaşlarımla hep iyi ilişkilerim oldu. Zaten burada kolayca kabullenilip, sevilmekle yanılmadığımı anladım'' diye konuştu.
Ernst, Beşiktaş taraftarlarının kendisini havalimanında karşılaması ile ilgili olarak şunları kaydetti:
''Gerçekten çok etkileyiciydi. Taraftarın Beşiktaş'ı ne kadar çok sevdiğini de bu şekilde görmüş oldum. Almanya'dan farklı bir atmosferdi. Gösterilen ilgi karşısında etkilendim ve çok mutlu oldum. Ayrıca oyuncuların tek tek tribünlere çağrılması Almanya'da pek olan bir şey değil. Gerçi Türk takımlarına karşı oynadığımız maçlar öncesinde bunu görmüştüm. Bana o zaman ilginç gelmişti. Şimdi bunu ben de yaşıyorum. Özellikle ısınmayı kesip taraftarları selamlamak beni heyecanlandırdı ve çok hoşuma gitti.''
Orta sahada, defansif yönü ağırlıklı bir pozisyonda oynadığını kaydeden Ernst, ''Bulunduğum bölgeyi esasında çok seviyorum. Çünkü bütün oyunu görebiliyorum, her şey önümde gerçekleşiyor. Bunu organize etmek hoşuma gidiyor. Topu sevdiğim için al-verler çok oluyor. Sanıyorum benle takım daha dengede oynuyor'' şeklinde konuştu.
Ernst, ''Türkiye'deki
hakemler konusunda bilgin var mı'' sorusuna gülerek, ''Esasında duyduğum çok şey var ama benim için en güzeli, ne ben onları anlayacağım ne de onlar beni anlayacak'' yanıtını verdi.
Çift ön liberolu mu, tek ön liberolu
sistemde mi daha rahat oynadığı sorusuna da Ernst, şöyle yanıt verdi:
''Beşiktaş'ta daha yeniyim. Tam anlamıyla benim karar vereceğim durum değil. Ne söylenirse onu yaparım. Çiftli ya da tekli sistem fark etmez. Ama şöyle söyleyebilirim; çift ön libero oynadığınız zaman ileriye çıkma fırsatını daha çok buluyorsunuz. Hem ben hem de diğer arkadaşım. Aynı zamanda defansı da çift ön liberoyla daha kolay
kontrol edebiliyorsunuz.''
Ernst, Almanya Milli Takımı'na gitmemenin kendi tercihi mi olduğu sorusu üzerine de Ernst, ''2006 Dünya Kupası'ndan sonra takımın başına yeni bir hoca geldi. Sanırım onunla tam
iletişim kuramadık. Sanırım bu iletişim kopukluğundan dolayı milli takımda görev almıyorum. Muhtemelen aynı hoca olduğu sürece milli takımda tekrar oynamayacağım. Ama başkası gelirse bilemiyorum, değerlendiririm'' ifadelerini kullandı.