Ünal Aysal: G.Saray'a bugüne kadar emeği geçmiş herkese teşekkür ediyorum. Bu kulüp eşi görülmemiş başarılara
imza atmıştır.G.Saray, UEFA'yı mağlup olmadan kazanan tek Türk takımıdır... Avrupa'da en çok gol atan takımdır. En fazla tur atlayan takımdır.
Ve böyle bir kulüp, sıradan
hedeflerle uğraşmamalıdır... Biz de arkadaşlarımla 4 hedef belirledik.
1) Ekonomik başarı... Sosyal ve sportif başarılar,
ekonomik başarıdan geçer.
2) İdari başarı ve kurumsallaşma. Başkanın tek başına yönettiği ve başkanın kapasitesiyle sınırlı bir
yönetim şekli artık bitmelidir.
3) Sosyal kültürel başarı ve
marka değeri. G.Saray Türkiye'nin en güçlü dünyanın da en üst sıralardaki markalarından biridir. 25 milyonu aşkın taraftarı mutlu etmek için marka değerinin güçlendirilmesi gerekir.
4)Sportif başarı... Her dalda başarı gereklidir. Ancak kabul etmeliyiz ki
futboldaki başarı diğer branşlar için de itici güç olacaktır. G.Saray başarıyı da sürekli hale getirecek bir modele gereksinim duymaktadır. Artık ulusal başarıları değil, uluslararası başarıları düşünmeliyiz.
Türkiye'nin en eğitimli en aydın en sorgulayıcı kişileriyle yönetime ve başkanlığa talip olduğumu açıklıyor, ve bana
destek olan herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ben seçilsem de seçilmesem de G.Saray için hayırlı olmasını dilerim.
Basın mensuplarının sorularına da Aysal:
G.Saray'ı yeniden küllerinden yaratacağız. Şu an başımıza gelen bir
trafik kazasıdır. Bu başarısızlık sürekli olmayacak. Bunu herkes görecek.
Arda konusuna gelince, bu tür kulübün içinden çıkan oyuncular için yönetimler hem kendilerini hem
futbolcuyu düşünürler. Futbolcu için doğru karar verilecektir.
Aysal'ın tecrübesi olmadığına karşın bir soruya ise Aysal:
Kulüpler artık sadece futbol ile yönetilmiyor. Kulüp yönetmek başlı başına ayrı bir iş... Sadece futbol bilmek eskisi gibi artık kulüp yönetmeye yetmemektedir.
Drogba ve
Lucescu iddiları için ise Aysal: Henüz seçilmedik. G.Saray bize bir görev vermedi. Ancak bu olursa diye de hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bazı görüşmeleri yapıyoruz. Ancak bu soruya şu an direkt olarak bir
cevap veremiyorum ama zamanı gelince mutlaka bunların cevapları sizlere
servis edilecektir.
Kendisinin G.Saray'ın Abramovic'i olduğu iddialarına karşın Aysal: Bugün herkesin bana ihtiaycı olduğunu düşündüğüm için adayım. Ben bunu bir görev bildim. Ama bana bu görev verilmezse de üzülmem. Ama bu tür tabirler beni rahatsız etmiyor. Benim için
hakaret değil, ama bu ben değilim. Ben G.Saray'ın hisselerini almadım. Şu an bunlar borsada. İsteyen alabilir. Ben bunun için cebimden para çıkarmam. Bunun için seçileceksem de bu yanlış bir
seçim olur.
Listesinde kimler olduğuna ilşkin soruya ise: Lİstemiz hemen hemen hazır ama önce Divan Kurulu'na sunma geleneğine uyacağım.
Bugüne kadar bazı karasızlıklar yaşadığı ilgili soruya ise: Ben bugüne kadar plansız, tedbirsiz bir işe girmedim. Kimden destek alacağımı bilmeden yola çıkamazdım. Ben bu araştırmalarımı tamamladım ve bugün huzurunuza çıktım.
Işın Çelebi'nin beyaz - zenci söylemi için ise: Ben ne beyazım ne zenciyim. Mektepli mektepsiz ayırımına inanmıyorum. G.Saray tektir. Ama iki tip G.Saraylı vardı. Biri skor levhasına bakıp eve mutlu gidendir. Biri de skor levhasının arkasına bakıp nedenlerini araştıran derin G.Saraylılardır. Ve bunlar 1 2 kişi değil, binlercedir. Takımın iyi veya kötü olması bizi ilgilendirmiyor. Yeniden yapılanacağız.