İspanyolca'da herhangi bir ifade sorunu olmadığını, ancak Türkçe'de hiçbir şey bilmediğini belirten Aragones, ''Eğer
teknik direktör olarak bir özelliğe sahipsem o da futbolcularla ve çevremdekilerle iletişimim. Çevirmen fikri beni cezbetmiyor'' değerlendirmesinde bulundu. İspanyol teknik adam,
İspanya'da kalmak istediğini, ancak bunun kolay olmadığını ifade ederek, ''İspanya'da kalmak hoşuma giderdi. Dışarıya çok fazla çıkmadım. Şimdi iyi bir takıma,
ülkesinde önemli bir kulübe gidiyorum.
Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacak. Çekiciliği olan bir yol'' şeklinde konuştu.
Aragones, bugün gideceği
Türkiye ile ilgili, ''Sizi bir kahraman gibi karşılayacaklar, biliyor musunuz'' şeklindeki bir soruya, ''Bana öyle diyorlar. Futbolu çok sıcak olarak yaşayan bir ülke,
Avrupa Kupası'nı kazanarak gittiğimden, karşılamanın önemli olması normal'' cevabını verdi.
Aragones ayrıca, daha önceden İspanyol basınının da yazdığı gibi İspanya Milli Takımı'ndaki yardımcılarından olan
kaleci antrenörü Ochotorena'nın başka sözlerinden dolayı (Valencia'nın kaleci antrenörü) Türkiye'ye gelemeyeceğini kaydetti.
Bu arada, Avrupa Kupası'nı kazanmaları ile ilgili olarak verdiği Santiago yürüyüşü sözünü tutacağını ifade eden Aragones, ''Yapacağım ama ne zaman bilemiyorum. Ben biraz daha uzun, eşim biraz daha kısa yapacak'' dedi.
Aragones ayrıca, İspanya Milli Takımı'nda yerini alacak Vicente Del Bosque'ye de başarılar dileyip, iyi işler yapması dileğinde bulundu.