Volkan, kurtardığı 3
penaltıyla
takımını zafere taşıyan isim olmuştu.
Türk
futbolseverler, Süper Kupa
finalinde G.Saraylı Jardel'in
Real Madrid filelerine bıraktığı topla tanıdı '
altın gol'
kuralını. 2002'de
Senegal ağlarını havalandıran
İlhan Mansız, Türk halkına madeni golü iyice sevdiriyordu.
İlk uzatma devresinin 4. dakikasına gelindiğinde Ümit Davala'nın ortasını golle sonuçlandıran
İlhan Mansız, maçın bittiğini işaret ediyor,
Türkiye de tarihinde ilk kez Dünya Kupası'nda çeyrek finale çıkıyordu.
UEFA, 2003'te farklı bir uygulamaya giderek '
gümüş gol'ü hayata geçiriyordu. Spor kamuoyu ve otoritelerce
eleştiri alan iki kural da 2004'te geçerliliğini yitirdi. Uzatmalarda gol yememek için kontrollü bir oyun anlayışına yönelen 'kalburüstü'
takımlar, bugün bile aynı psikolojiye sahip. Devler Ligi'nde, Sevilla-F.
Bahçe ile Porto-
Schalke; UEFA Kupası'nda PSV-
Tottenham ile
Everton-Fiorentina eşleşmelerinde turu atlayanı penaltı atışları belirledi. 4 mücadelede oynanan 30'ar dakikalık uzatma devresindeki futbol kalitesi, normal sürenin çok altında seyretti. Oysa 17
Mayıs 2000'de, Kopenhag'daki UEFA finalinde her şey daha farklıydı. 95. dakikada
Hagi kırmızı kartla oyun dışı kalıyor; G.Saray, omzu çıkık
Bülent Korkmaz ve arkadaşlarıyla Arsenal'le 30 dakika 'Aslanlar' gibi boğuşuyordu. Penaltılardaki 4-1'lik üstünlük Türk futboluna ilk uluslararası
kupayı getiriyordu.
Şampiyonlar Ligi 2. tur ilk maçında Şükrü Saracoğlu'nda Sevilla'yı 3-2 ile geçen
F.Bahçe, Ramon
Sanchez Stadı'ndaki rövanşta, ikinci 45 dakikada rakibine sahayı dar ediyordu. İsviçreli Busacca'nın +30'u gösteren son düdüğü daha stresli anların başlangıcını işaret ediyordu. Busacca, mücadeleyi bitirdiğinde herkes penaltılara kilitleniyordu. Volkan'ın ellerinde eriyen toplar sonrasında gelen sevinç nidaları, çeyrek final sevinciyle kucaklaşıyordu. Devler Ligi'nin Porto-Schalke eşleşmesinde de aynı
senaryo hakimdi. Penaltılarda rakibine 4-1 üstünlük kuran Schalke ilk kez çeyrek final kapısını aralıyordu. UEFA Kupası da benzer görüntülere sahne oldu. PSV-Tottenham ve Everton-Fiorentina karşılaşmalarında 'hangarya' görülen uzatmalarda gol çıkmayınca iş beyaz noktanın başına geçenlere kaldı.
Çeyrek finale Fiorentina ile PSV uzandı.
Müfit Erkasap (
A Milli Takım Antrenörü): Gol atmaktan çok, gol yememek önemli
90 dakikalık mücadelede yıpranan
futbolcular, uzatmalarda güçlerini daha tasarruflu kullanır.
Oyuncu, gol atmaktan çok yememeyi düşünür. Bir takım, maç ta yüksek tempo kurmuş ve hakimiyeti ele almışsa, kontrollü oyuna yönelir. G.Saray'la birlikte UEFA finalinde Hagi'nin kırmızı kartla atılmasıyla10 kişi kalmamıza rağmen
rakip kaleye tehlikeli ataklar yaptık.
Bülent Korkmaz (Teknik Direktör): Yorulan futbolcu, maç penaltılara kalsın ister
Uzatma dakikalarında yediğiniz bir gol, maçın bitmesine sebep oluyor. 90 dakika efor sarf ediyorsunuz. Bunun sonucunda yiyeceğiniz bir gol sizi kupanın dışına itebilir. Bu düşünceyle hareketten her futbolcu maçın penaltılara gitmesini ister. 90 dakikanın sonunda atak yapamıyorsanız en mantıklı olan, maçı penaltıya götürmek.
Mehmet
Tufan,
İstanbul