A Milli Futbol Takımı'mız Dünya 3.lüğü apoletini omuzlarına taktı, ilk kez bir Türk
takımı
Avrupa'da
kupa kazandı,
futbola kaynak aktarımı katlanarak arttı... Ne var ki
Haluk Ulusoy döneminde tartışmalar da hiç bitmedi. Siyaset ile futbol arasındaki çekişmeler had safhaya ulaştı. Hakem hataları gündemden hiç düşmedi.
Neredeyse,
şike ve
teşvik olaylarının konuşulmadığı, bir
sezon bile yaşanmadı. 1997 yılında
Türkiye Futbol
Federasyonu'nun başına geçen Ulusoy, 2004 yılının Haziran'ından 2006'nın Ocak ayına kadar sadece 18 aylığına koltuğu Levent Bıçakcı'ya bıraktı. Tekrar döndüğünde ise kucağında,
Almanya 2006'yı kaçıran bir Milli Takım ve
İsviçre olaylarının cezasını buldu.
Ulusoy'un ismi bu sezon da gündemden hiç düşmedi.
Trabzonspor-
Sivasspor maçındaki olaylar ve akabinde Federasyon'un kararı hâlâ
eleştiriliyor.
Ankaraspor maçında golleri sayılmadığı için
Beşiktaş camiası da ona sırtını döndü. Neredeyse Kayseri'de bir top taca çıksa, tribünler 'Ulusoy
istifa' diye bağırır hale geldi. Tüm bu olaylar karşısında hep susmayı
tercih eden TFF Başkanı
Haluk Ulusoy, sessizliğini sadece Zaman için bozdu.
Haluk Ulusoy, söze en önemli meseleden başladı ve
başkanlık koltuğunu ilk seçimde bırakacağını söyledi. Eleştirilerin haksız olduğuna inanan Ulusoy, "Biz doğru işler yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Türk futboluna faydamızdan başka bir şeyimiz olmadı. Fakat yapılan eleştiriler çok haksız. Ailemi, çocuklarımı
ihmal ettim yıllarca. Karşılığında hep eleştiri aldım. 2002 Dünya Kupası'nda oyuncularla beraber 35 gün
kamp yaptım. Ailem Japonya'da olmasına rağmen bir kere bile yüzlerini görmedim. Artık yeter. Dünyaya bir daha gelmeyeceğim. Artık aileme ve sevdiklerime
vakit ayıracağım. Buradan sizin aracılığınızla kamuoyuna açıklıyorum: Şayet
erken genel kurul kararı gibi bir şey ortaya çıkarsa kesinlikle
aday olmayacağım. Görev sürem dolduğu andan itibaren federasyon başkanlığını bırakacağım." dedi.
Maçı bırakıp hakemleri izliyorum
Ulusoy, her hatanın kendisinden bilinmesine de çok kızıyor. Son dönemde Trabzon'dan sonra Beşiktaş camiasının da tepki göstermesi şevkini iyice kırmışa benziyor. "Hayattaki en büyük zevkim futbol. Futbol için ailemi geri plana ittim yıllarca." diyen Ulusoy, "Türkiye'de son zamanlarda anormal
komplo teorileri ortaya atılıyor. Neredeyse top taca çıksa bizden bilecekler. Kornere çıksa 'Ulusoy istifa' diye bağırıyorlar. Bu sezon en büyük keyfim olan maç izlemeyi bırakıp hakemleri takip ediyorum. En
küçük bir hata yapsalar bizden biliyorlar çünkü." sözleriyle üzüntüsünü dile getirdi.
Ulusoy'un tepki gösterdiği bir diğer olay ise naklen yayın
ihalesiyle ilgili ortaya çıkartılan tartışmalar: "Zamanında
Digitürk'le yapılan anlaşmanın 2010'a kadar uzatılması için
imza verenler şimdi
ağız değiştirdiler. Ortada yapılmış bir ihale var, her şey hukuk çerçevesinde yapılmış. Hadi diyelim ki, biz Digitürk'ün anlaşmasını feshettik, ihaleyi D-Smart'a verdik. Peki yarın bir gün çıkıp başka bir
firma, "Biz daha çok para veriyoruz. Maçları biz yayınlayalım" derse ne yapacağız? İhalenin şartnameleri, kuralları belli. 2010 yılına kadar Digitürk ile anlaşmamız var, kuruluşun hizmetlerinden de son derece memnunuz. Şayet biz ihaleyi iptal etsek Digitürk
mahkemeye gitmeyecek mi? O mahkeme en az iki yıl sürecek. Bu durumda da kanunen maçların yayını durdurulacak. O zaman kim zarar görecek; tabii ki Türk futbolu."
Türkiye
Futbol Federasyonu Başkanı,
görev süresi içinde 2016
Avrupa Şampiyonası'nın ev sahipliğini Türkiye'ye aldıracağının müjdesini de verdi. Ulusoy, "
UEFA Başkanı Michel
Platini ile Türkiye'ye geldiğinde çok faydalı görüşmeler yaptık. Türk futbolundaki gelişimi Sayın Platini de yakından takip ediyor. 2008 Avrupa Şampiyonası ev sahipliği benim olmadığım dönemde kaçırıldı. Ama 2016 Avrupa Şampiyonası'nın ev sahipliğini Türkiye'ye alacağım inşallah." açıklamasını yaptı.
Genel Kurul'da aday olmayacağım
Biz doğru işler yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Buradan sizin aracılığınızla kamuoyuna açıklıyorum. Şayet erken genel kurul kararı gibi bir şey ortaya çıkarsa kesinlikle aday olmayacağım. Görev sürem dolduğu andan itibaren federasyon başkanlığını bırakacağım.
İhaleyi iptal edersek yayınlar durur
Zamanında Digitürk'le yapılan anlaşmanın 2010'a kadar uzatılması için imza verenler şimdi ağız değiştirdiler. Ortada yapılmış bir ihale var, her şey hukuk çerçevesinde yapılmış. Şayet ihaleyi iptal etsek, olay mahkemeye taşınacak ve
kanuni olarak maç yayınları duracak.
2016'yı Türkiye'ye almak istiyorum
2016 Avrupa Şampiyonası'nın ev sahipliğini Türkiye'ye almak istiyorum. En büyük hayallerimden biri de bu. Bunun için çalışmalara başladım bile. UEFA Başkanı
Michel Platini ile Türkiye'ye geldiğinde çok faydalı görüşmeler yaptık.
Trabzonluların tavrına çok kırıldım
Trabzon-Sivas maçındaki olaylardan sonra Bordo-Mavili kulübün takındığı tavra çok kırıldığını ifade eden Haluk Ulusoy, yöneticilerin kendi hatalarını kapatmak için Federasyon'a yüklendiğini söyledi. Ulusoy, "Trabzon-Sivas maçını evde Affan Keçeci ile birlikte izliyorduk. Hakem soyunma odasına gitti. Sonra da çıkmadı, maçı
tatil etti. Hiçbir federasyon başkanı hakemi arayıp da talimat vermez. Maçın hakemi Bülent Demirlek'i aramak aklımdan bile geçmedi. Temsilcileri dinleyene kadar,
Trabzonspor'un hükmen mağlup olacağını düşünüyordum. Ama temsilcileri dinledikten sonra fikrim değişti ve maçı tekrar kararı verdik. Verdiğimiz karar doğruydu. Fakat Trabzonsporluların tavrı beni çok kırdı. Benim memleketim, toprağım Trabzon. Ben adaletli davranmak zorundayım. Kimseye haksızlık yapmadım." dedi.
Ulusoy, kararın Tahkim'den dönmesini de şöyle yorumladı: "Biz maçın tekrarına karar verdikten sonra dedik ki, "Tahkim Kurulu'nun kararına saygımız vardır." Tahkim,
Türkiye Futbol Federasyonu'nun saygın bir kuruludur. Her şey hukuk çerçevesinde işler. Bizim federasyonumuzda kimsenin hakkı kimseye geçmez. Tahkim'e saygımız olduğunu söyledik, bunu bile yanlış yorumladılar. "
Emre Belözoğlu'nun bu ülkeye büyük hizmetleri oldu
Emre'nin
Macaristan maçında basın tribününe yaptığı hareketi tasvip etmesinin mümkün olmadığını belirten Ulusoy, "Bu ülkede
Türkiye Spor Yazarları Derneği başkanlığı yapmış bir şahıs çıkıp, Fatih
Terim ve Emre'yle ilgili bir dedikoduyu gerçekmiş gibi ekranlardan milyonlarca izleyiciye aktarıyor. İşin içine aileyi sokuyorlar; bu, hiç şık değil. Ve tüm bunlar olurken
TSYD çıkıp bu gazeteci arkadaşla ilgili bir tane bile
kınama yayınlamıyor." diye konuştu.
Malta beraberliğinden sonra medyanın
Fatih Terim ve bazı futbolcuların üstlerine çok geldiğini ifade eden Ulusoy, "Haksız eleştiriler yapıldı. Macaristan maçından sonra arkadaşlarımla soyunma odasına gittik. Takım medyaya tepki olsun diye konuşmama kararı almıştı, biz de buna saygı gösterdik." şeklinde konuştu.
Milli Takım'ın 2008'e mutlaka gideceğini iddia eden Ulusoy, "Allah'ın izniyle
A Milli Futbol Takımı'mız, 2008 Avrupa Şampiyonası'na katılacak. Önümüzde çok kritik iki tane maç var. Birisi
Moldova ile deplasmanda, diğeri
Yunanistan ile Ali Sami Yen'de. Bizim 2008'e gitmekten başka yolumuz yok. Olamaz da zaten. Biz Fatih Terim'e ve öğrencilerine sonuna kadar güveniyoruz. Oyuncularımız yüreklerini ortaya koyacaktır. Halkımız da dualarını eksik etmezse 2008'e gideceğiz inşallah." diyerek sözlerini tamamladı.
RÖPORTAJ - SERKAN AKCAN -ZAMAN