Yazıcı, kulübün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, göreve geldikleri günden beri gerek şahsına, gerekse
yönetim kurulu üyelerine yönelik yıpratma harekatının sürdürüldüğünü bildirdi.
Eleştiri sınırlarını aşan maksatlı yorumlar, suçlamalar, akla ve mantığa aykırı, hiç bir somut dayanağı olmayan iddialar karşısında metanetli duruşlarının, bazı çevreler tarafından büyük bir yanılgıyla ''zafiyet'' olarak algılandığını ifade eden Yazıcı, şunları kaydetti:
''Oysa ki camiamızı şampiyonluğa taşıyan o süreçte ve bugün, bütün gayemiz,
Bursasporumuzun geleceğini planlamak, çağdaş ve uluslararası normlara uygun kurumsal bir yapıya kavuşmasını sağlamak ve sportif başarının temellerini atmaktı. Bu
hedef doğrultusunda çaba gösterirken, enerjimizi ve zamanımızı sadece bu işe harcamak istediğimizden, bazı çevrelerin planlı olarak yürüttükleri yıpratma harekatına, kamuoyumuzun sağduyusuna güvenerek muhatap olmayı bugüne dek hiç düşünmedik. Ancak, taraftarımız, üyelerimiz ve Bursa halkıyla aramızdaki güçlü bağı ve güven üzerine kurulu ilişkiyi zedelemeyi başaramayanların, bu kez şehrimizi yönetenler üzerinden cephe açmaya heveslenmeleri ve özellikle son günlerde bu yönde sistemli bir şekilde demeç ve haberlerle başlatılan taarruz karşısında 'artık yeter' diyoruz.''
Yazıcı, göreve geldikleri günden itibaren yaptıklarının ve tüm söylediklerinin arkasında olduklarını vurgulayarak, yeşil-beyazlı kulüpte 3 yıl önce yaşanan
kaosun ve camia üzerindeki karamsar havanın dağıtılması esnasında
Devlet Bakanı Faruk Çelik, vali,
büyükşehir belediye başkanı ve ilçe belediye başkanlarının gayretlerini her fırsatta kamuoyu ile paylaştıklarını ve gayretlerinden ötürü kendilerine teşekkür ettiklerini anımsattı.
-ANADOLU AJANSINA YAPTIĞI AÇIKLAMA-
Açıklamasında, ''
Bursaspor'u medyadan takip eden her Bursaspor sevdalısı, bu konudaki hassasiyetimizin farkındadır. Aynı Bursaspor sevdalıları, bugünlerde, Bursaspor'u yönetenlerle, Bursa'yı yönetenler arasına sokulmak istenen nifak tohumlarının da eminim farkındadırlar'' ifadelerini kullanan Yazıcı, şöyle devam etti:
''14
Eylül tarihli
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan haber,
Anadolu Ajansı'na yaptığım ve bütün medya kuruluşlarında yer alan 'kalıcı gelir kaynakları' öznesine dayalı bir açıklamadır. Bu açıklama, bugüne dek Bursaspor'a maddi ve manevi desteklerini esirgemeyenlerle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Art niyeti olmayan ve mantıklı düşünen her birey, Anadolu Ajansına yaptığım bu açıklamanın, Bursaspor'u Avrupa'da da ses getirecek bir kulüp haline getirebilmek için, sportif başarıya dayalı gelirlerin dışında, büyük ve kalıcı gelir kaynaklarına ulaşmak konusunda da camiamızı bilgilendirmek olduğunu bilir ve bu yöndeki gayretimizi takdirle karşılar. Biz kalıcı gelir diyerek, Bursasporumuzu kişilerden bağımsız hale getirecek bir vizyonu
tarif ettik. Kendi kaynaklarını oluşturmuş ve dolayısıyla geleceğine kendi ayakları üzerinde yürüyen bir Bursaspor arzumuzu ifade ettik. Sadece
yardım ya da
bağışlarla değil, düzenli ve kalıcı gelirlerle büyük sportif başarıların devamlılığının sağlanabileceğine dikkati çektik. Benim 'kalıcı gelir' dememi, sanki suçmuş gibi gösteren bu zihniyet, Bursaspor'un kişilere bağımlı kalmasını isteyen zihniyettir.''
Yazıcı, Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil ederken, Spor Toto Süper Lig'de ''4'te 4'' yaparak zirvede bulunduğu dönemde suni
gündem yaratılmak istendiğini öne sürdü. Yazıcı, bunun tek amacının da Bursaspor'un başarılarla dolu yarınlara yürümesini engellemek, camianın yeniden kaos ortamına sürüklenmesi ve bundan nemalanmak olduğunu ifade etti.
-''SİSTEMLİ SALDIRI''-
''Bu yöndeki çabaya bilerek ya da bilmeyerek alet olan her kişi ve kurum, Bursaspor tarihindeki yerini hak ettikleri sıfatla alacaklardır'' diyen Yazıcı, şunları kaydetti:
''Görev aldığım ilk günden bu yana, bana ve yönetimime inanan, güvenen ve karşılaştığımız maddi manevi tüm güçlükler sırasında desteğini bir an olsun esirgemeyen, sponsorlarımızla birlikte bağış yapanlar ve elbette ki en büyük destekçimiz olan taraftarımız, bir buçuk yılda kat ettiğimiz mesafenin sonucunda elde ettiğimiz şampiyonluğun gerçek sahipleridir. Bu büyük başarıya ulaşırken, her fırsatta önümüzü kesmeye çalışan, bizi birbirimize düşürmeye gayret edenleri Bursaspor'un gerçek sevdalıları bilmektedirler ve onların özellikle son günlerde hadlerini aşarak yürüttükleri bu sistemli saldırıya gereken cevabı vereceklerine olan inancım tamdır. Sözünü ettiğim bu kişi ve kurumları, Bursasporumuzu güçten düşürmeye, kulüp ve camia içinde kargaşa ve
kavga ortamı yaratmaya yönelik çabalarını sona erdirmeye çağırıyor, eğer vazgeçmezlerse daha ağır karşılık bulacaklarını bilmelerini istiyorum.''