İspanya'daki gururumuz
Nihat Kahveci, sakatlıktan kurtuldu, ve ATV Santra Programı için
Selçuk Manav'a konuştu.
Valencia'ya 60 km. mesafedeki 50 bin kişilik
Villarreal şehrinin
takımı olan kulüp, maçlarını 25 bin kişilik El Madrigal Stadı'nda oynuyor. Nihat'ın en iyi anlaştığı takım arkadaşi ise ünlü
Fransız oyuncu Robert Pires. Fransız oyuncu ATV Santra ekibini karşisında görünce ekibimizi
Türkçe "Merhaba" diyerek karşıladı. Nihat, günlerini eşi Pınar hanım ve 7,5 aylık kızı ile mütevazi bir şekilde geçiriyor. Sakatlıktan yeni kurtulduğu için de morali yerinde. İşte Nihat ve
Sabah Gazetesi'nin derlediği Nihat'ın açıklamaları:
SAKATLIĞIMIN SEBEBİ STRESTİ
Avrupa Şampiyonası'nda
Hırvatistan maçında 116. dakikaydı. Serbest vuruş kazandık. Topa çok sert vurmak istedim, ama bir anda kasığımda inanılmaz bir acı hissettim. Sakatlığım çok ciddiydi.
Norveç ve
Bosna'ya attığım gollerin dışında
Çek Cumhuriyeti maçı ömrümden 1-2 yıl götürdü. Normalde beraberlik golünü attığımız pozisyonda aslında benim ikinci direkte olmam gerekirdi, ama o an gelen bir içgüdüyle
kaleci Cech'e yakın durmayı
tercih ettim. 3-2 yapan golü attığımda topun direğe vurup içeri düştüğü an da bana çok uzun geldi.
İSPANYA MAKİNA GİBİ TAKIM
Mart ve
Nisan aylarındaki rakibimiz İspanya,
FIFA sıralamasında birinci sırada. Makine düzeninde oynuyorlar ve bütün karşılaşmalarını kazanıyorlar. Ama biz de grupta ikinci sıradayız ve pes etmeyen bir yapımız var. Ancak grupta hesaplarımızı iyi yapamazsak, ikincilik bile tehlikeye düşebilir; çünkü diger rakiplerimiz
Belçika ve Bosna
Hersek bu dönemde birbirleriyle karşılaşacaklar.
JOSİCO TAM GÖREV ADAMIDIR
F.Bahçeli
futbolcu Josico tam bir görev adamıdır, verilen taktiği çok iyi uygular. Ama ondan bir maçı kurtarmasını ve kazandırmasını bekleyemezsiniz. Villarreal'de sakatlığı nedeniyle kendisi çok fazla aramızda olamadı. Fenerbahçe'nin teklifi geldiğinde bana sordu, ben de "Hiç düşünmeden git, çok büyük kulüp" dedim. Senna ise Villarreal'den ayrılmayı düşünmüyordu ve sözleşmesini uzattı.
BURADA GERÇEKTEN STRES YOK
Burada gerçekten stres yok, maçları kaybetseniz bile sokağa rahatlıkla çıkabiliyorsunuz. Villarreal,
Barcelona ve
Real Madrid gibi olmadığı için oyuncular üzerinde
baskı da yok. Villarreal'de dünya çapında 24 oyuncu yer alıyor. Ben de onlardan biriyim ve burada ülkemi başarıyla temsil ediyorum. 7,5 yıldır İspanya'da oynuyorum, 2,5 yıl daha sözleşmem var. İspanya'da 10 yılı tamamlarsam,
İspanyol pasaportu alacağım. Ülkeme tabii ki bağlıyım, ama böyle bir hak varsa, bundan niye yararlanmayayım ki?
BENİM LAKABIM "EL TURCO"
Ben ülkeme çok bağlıyım, ama futbolu bıraktıktan sonra da İspanya'da yaşamayı düşünüyorum. Beni herkes burada "El Turco" lakabıyla çağırıyor. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Ama
Avrupa Birliği ülkeleri arasında serbest dolaştığım halde
İngiltere gibi ülkelere girmek için vizeye ihtiyacım oluyor. Bütün takım pasaport kontrolünden geçerken ben sonlara kalınca takım arkadaşlarım "El Turco, yine sona mı kaldın?" diye
şaka yapıyorlar. Zaten İngiltere'deki bir maç öncesi vize almam gerektiği kulüp yetkilileri tarafından unutulunca, bana sınır kapısında geri gönderileceğim tehlikesi anlatıldı. Ben de maça gitmekten vazgeçtim ve burada kaldım.
EMRE'NİN YANINDA OLAMIYACAĞIM
Emre'nin 2 Ocak'taki düğününe gelemeyeceğim, çünkü 4 Ocak'ta Barcelona ile önemli maçımız var. İspanya'da devre arası yok. Zaten 7 yıldır bu ülkenin sistemine alıştım. Daha önce yaşadığım şehir San Sebastian da mükemmel bir yerdi. Eti ve balığı mükemmeldi. Villarreal ve Valencia bölgesinin ise sarı pilavı meşhur. Burada genelde Paella yiyorlar. Hepimiz burada çok mutluyuz.
MİLLİYET