A Milli Futbol Takımı'ndaki yeni yapılanma kapsamında,
teknik direktör
Guus Hiddink'in yardımcılığını yapacak olan
Oğuz Çetin, Futbol Federasyonu'nun aylık resmi yayın organı Tam Saha dergisindeki röportajında, yeni dönemde daha verimli olmaya çalışacağını vurguladı.
Çetin, ''Sorumlu yardımcı olarak bugünkü
yetki alanım daha geniş. Hocanın
yabancı olmasından dolayı tüm işleyişin benim üzerimden geçiyor olması, Hiddink'in burada olmadığı dönemlerde işleyişi yönetmek,
futbolu oluşturan unsurlarla daha iç içe olmak, daha aktif olmak gibi imkanlar mevcut. Bunları en iyi şekilde yaparken kapasitemi ortaya koymak için de önümde bir fırsat var'' ifadelerini kullandı.
BAŞARIDA TEKNİK ADAMIN ROLÜ
Teknik adamların karakter yapılarının
takımı etkilediğini vurgulayan Çetin, ''Ortada bir başarı ve takım karakteri varsa, teknik adamın rolü çok büyüktür. Bunun artıları da oluyor, eksileri de'' ifadelerini kullandı.
Oğuz Çetin, ''İşler iyi gitmediği zaman eksileri konuşuluyor. Bu dönemde Hiddink'in karakteristik yapısı, futbola bakışı, yaklaşımı, tutumu, davranışları da oyuncuları etkileyecek ve kendisine benzetecektir. Geçmiş dönemde de Fatih hocanın ciddi başarıları var. Bu başarıda, onun takıma da yansıyan kazanma azmi,
inanç, pes etmemek, sonuna kadar mücadele etmek gibi özellikleri var'' diye görüşlerini aktardı.
Spor kültürünün önemine değinen Oğuz Çetin, ''Spor kültürü başka bir şey. Üç üniversite bitiren birisi, tribündeki en agresif kişi olabiliyor. Öncelikle bir özeleştiri yapmak ve Türkiye'deki
spor kültürünü sağlıklı bir zemine oturtmak gerekiyor'' dedi.
''HİDDİNK, SAVUNMADAKİ ZAAFLARI MİNİMUMA İNDİRECEK''
Yeni
teknik direktör Guus Hiddink'in Türk futbolunu bildiğini, içine girdiğinde iyice irdeleyip, oyuncuları tek tek yakından tanıyacağını kaydeden Oğuz Çetin, şu ifadeleri kullandı:
''Çok tecrübeli olduğu için kişilik analizlerini çok çabuk elde edecek. Kendi oyun felsefesi var, ama bu arada Türk futbolu ve oyuncusu ne durumda, hangi oyuna yatkın, bunları görecek. Türk futbolunun topla ve öne doğru oynama isteği gibi güzellikleri var. Bu özellikler bize ne gibi zaaflar getiriyor, buna bakacak. Savunma yönünde nelere önem verileceği gibi, olaya çok geniş açılardan bakacak. Gördüğüm kadarıyla, ne istediğini bilen, kendi içinde disiplini olan, taviz vermeyen, ama bunun yanında o derece de babacan,
arkadaş ve pozitif bir kişilik. Burada da oyuncuları kendi etrafında çok çabuk toplayacağını düşünüyorum. Hiddink,
savunmadaki zaafları minimuma indirecek, ama hiçbir zaman hücum zenginliğini kısırlaştırmayacak.''
''HÜCUMU VE SAVUNMAYI DENGELİ YAPMAK GEREKİYOR''
''Hiddink'in, sahadaki oyun anlamında Türk futbolu adına en büyük farkı ne olacak?'' şeklindeki bir soruya Oğuz Çetin, şu yanıtı verdi:
''Bunu elbette kendisi daha iyi dile getirebilir. Bir de yaşayarak görmek gerekir. Fatih hocanın Türk futboluna ve milli takımlara büyük hizmeti olmuştur. Onun döneminde bir
iskelet kadro oluşturulmuştur. 35
ümit takım oyuncusu A takıma gelmiş ve 15'i barınabilmiştir. Bu iskeleti nasıl geliştirebiliriz,
içine kimleri sokabiliriz, oyun anlayışını daha olumluya nasıl taşırız, bunları ortaya koymaya çalışacağız. Hiddink, oyun hakimiyetini elinden kaçırmayan bir takım oluşturmak isteyecek. Bunun için de hücumu ve savunmayı dengeli yapmak gerekiyor. Bu denge oyunumuzu kısırlaştırmamalı. İçinde zenginlikler
barındırmalı ve yeri geldiğinde riskler de olmalı, ancak o risk anlarında bile savunma en doğru biçimde yapılmalı. Bana göre günümüzün futbolunda önemli olan, top hakimiyeti. Top hakimiyetiyle oynamayı seçtiğiniz zaman sakin, ama yeri geldiğinde çabuk, top güvenliği altında, telaş yapmadan oynamalısınız.
Honduras maçında da bunu yapmaya çalıştık.''
TÜRK MİLLİ TAKIMI'NIN OYUN SİSTEMİ
Top hakimiyetini en iyi sağlayabilecek ve Türk Milli Takımı'na uygun sistemin, kendisine göre 4-3-3 olduğunu belirten Oğuz Çetin, ''Ama bunu geliştirmek lazım. 4-3-3'te santrforlar yalnız görülüyor. Burada kanat oyuncularının içeriye girmesi, çıkması, orta saha oyuncularının
destek vermesi çok önemli'' dedi.
Çetin, ''Asıl olan oyunun bütünlüğü ve oyuncuların birbiriyle uyumudur. Şöyle bir şey var; 4-3-3 ya da 4-5-1 oynadığınız zaman oyuncuların birbiriyle mesafeleri kısalıyor, kulvarlar daha belirginleşiyor, birbirine destek vermek, kademeye girmek çok daha kolay oluyor. Bizim oyunumuz buna çok müsait, ama 4-4-2'de mesafeler açılıyor,
koşu mesafeleri uzuyor, destek vermek ve kademeye girmek zorlaşıyor'' diye görüş belirtti.
''Yani, takımın A planı 4-3-3 mü olacak?'' şeklindeki bir soruya Çetin, ''Onu ilerleyen dönemde net biçimde göreceğiz'' yanıtını verdi.
Kendi tercihinin Honduras maçında 4-3-3 olduğunu ve tek ön libero olarak Aurelio'yu kullandığını anımsatan Oğuz çetin, ''Ama bazen rakibe ve maçın gidişine göre çift ön liberoyla da oynayabiliriz. Futbolda o kadar değişkenler var ki iş sizin uygulamanıza kalıyor. Her oyuncunun yüzde yüze vuracağı bir mevki var. Başka bir yerde oynadığında, yüzde 60'a düşebiliyor. Biz oyuncuları yüzde yüz verimli olabildiği mevkilerde kullanmaya çalışacağız'' ifadelerini kullandı.