Hezimetin sorumlusu kim?

A Milli Takım'ımız, Almanya'dan sonra Azerbaycan'a da yenilerek Euro 2012 şansını zora sokarken, fatura Teknik Direktör Hiddink ve Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'e kesildi

Hezimetin sorumlusu kim?

Tercihini, ekol oluşturan, çalışkan ve eğitici bir teknik adamdan yana kullanmayarak yarışmacı kimliğiyle bilinen Hollandalı hocayı göreve getiren Özgener'in haziranda yapılacak genel kurul öncesi koltuğu sallanmaya başladı. Hiddink, türk futbolunu ateşe attı A Milli Futbol Takımımız, önce Almanya'ya, ardından da Azerbaycan'a yenilerek Euro 2012 hedeflerinden uzaklaşırken, Teknik Direktör Guus Hiddink ile Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener eleştirilerin hedefi oldu. TFF Başkanı Özgener, Fatih Terim'in görevi bırakmasının ardından Rusya ile 2010 Dünya Kupası'na gidemeyerek büyük hüsran yaşayan Hiddink'i Milli Takım'ın başına geçirdi. Oysaki Hiddink, daha önce görev yaptığı kulüp ve milli takımlarda eğitici hoca olmak yerine hep yarışmacı kimliğiyle ön plana çıkmış, çalıştığı ülkelerin futbollarına ekol kazandırmaktan uzak bir profil çizmişti. Hollandalı teknik adamdan, 2011 Haziran'ında yapılacak TFF Genel Kurulu da düşünülerek Türk Milli Takımı'nı Euro 2012'ye götürecek skorlar alması istendi. Hiddink'in, göreve gelir gelmez Milli Takım'a sihirli değneğini değdirmesini bekleyenler büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Zira Hollandalı hoca Türk futbolunun gelecek vaat eden oyuncularını görmezden gelirken kulüplerinde forma şansı bulamayan futbolcuları tercih ediyordu. G.Saray'da bu sezon sadece 63 dakika oynayan Sabri Sarıoğlu'na Almanya maçında sol kanatta görev verirken, F.Bahçe'de sadece 173 dakika ter döken Özer'i hem Almanya hem de Azerbaycan maçlarında değişik mevkilerde kullandı. Sağ kanatta sıkıntı yaşamamıza rağmen Süper Lig'in lideri Bursaspor'un en etkili oyuncusu Volkan Şen'i kadroya almayan, Valencia ile İspanya Ligi'nin tozunu atan Mehmet Topal'ı görmezden gelen Hiddink ve ekibi, kadro seçimiyle hezimetin fitilini ateşledi. Çünkü Hiddink, çalıştırdığı milli takımlarda yerel ligi izlememekle suçlanıyordu. Bu iddialar şimdi yine gündemde. Büyük takımların sadece iç saha maçlarını takip ettiği için eleştirilen Hollandalı hoca, TFF'nin altyapıların başına getirdiği Ersun Yanal'la da yeterli iletişimi kuramadı. Kadro seçiminde inisiyatifi Oğuz Çetin'e verdiği dillendirildi. Şenol Güneş, 2002 yılında Türk Milli Takımı'nı dünya 3.sü yaptıktan sonra 2003'te Fransa'da düzenlenen Konfederasyon Kupası'nda geleceğin kadrosunu oluşturmak adına adım atmıştı. Tuncay Şanlı başta olmak üzere birçok yeni isme ilk kez forma veren Güneş, gençlerin önünü açmıştı. Yeni ve genç isimlere yer vermesi beklenen Hiddink ise Bursaspor'un stoperi Ömer Erdoğan'ı kadroya davet ederek 34 yaşındaki isme ilk üç resmî maçta 90'ar dakika forma şansı tanıdı. Bu tercih bile Hollandalı hocanın geleceği planlamak yerine günü kurtarmanın peşinde olduğunun en somut örneği. Takımı gençleştirmesi beklenen Hiddink ve yardımcısı Oğuz Çetin'in Almanya karşısında sahaya sürdükleri 11'in yaş ortalaması da 26,93 olurken, Almanların sahada yer alan 11'inin yaş ortalamasının 24,21 olması aradaki mantalite farkını ortaya koyuyordu. Milli Takım'la ilgili en güzel tespiti üç gün önce Türk futbolunun kilometre taşlarından Sepp Piontek yapmıştı. Zaman'a konuşan Alman teknik adam, "TFF, Hiddink'i getirerek planlama hatası yapmıştır." diyerek konuya farklı bir açılım getiriyordu. Evet, Türk futboluna çağ atlatan hocaların başında gelen Piontek'in tespitlerinin ne kadar doğru olduğunu bugün çok daha net görüyoruz. Hiddink gibi yarışmacı bir antrenör, Türkiye'ye bir futbol ekolü kazandırmak yerine sadece günü kurtarır. Euro 2012'ye katılma şansımız matematiksel olarak devam etse de pratikte grubu 2. sırada bitirmek o kadar da kolay değil. Bu hezimetlerin faturasını sadece Hiddink ve ekibi ödemeyecek. Günü kurtarmak için ülke futbolunun geleceğini riske eden Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener de 2011'in Haziran'ındaki Genel Kurul'da hesap verecek. Yeni bir ekol şart Net söylüyorum; Polonya ve Ukrayna'yı unutmalıyız. Zaten 2012'ye gidecek halimiz yok. Tamamen bir değişim, komple yeni bir düzen gerek. Yaş ortalamasını düşürüp (23'e kadar) yeni ekol ve bu ekolde ısrar gerek. Hiddink'e bir teknik direktör olarak saygı duyarım; insan olarak severim. Ama oyuncu profil ve yeteneklerini iyi tanımıyor. Almanya'da Aurelio çıkınca Nuri'yi ön libero yapması çarpıcı örnekler. Ve Hiddink artık Hollanda'ya ayda bir gitmeli. Takımı, futbolcuları çok daha iyi tanımalı. Rıdvan Dilmen, Sabah 2014'ün kadrosu yapılmalı Hiddink, önündeki 6 ayda ulusal kadro iskeletini geliştirmek zorunda. Hiddink, 16 Mart'taki basın toplantısında insanların gözünün içine bakarak zamanının büyük bölümünü maç izleyerek geçireceğini anlattı. "Beylerbeyi'nde boş vakit geçirmemin kimseye faydası yok. Türkiye'nin ve Avrupa'nın her yerinde maç izlemeliyim, kıtanın her köşesindeki Türk oyuncuları milli takıma kazandırmaya çalışmalıyım." dedi... Zamanı geldi de geçiyor artık... Bu 6 ayda 2014 kadrosunu kurmak zorunda Hiddink... Uğur Meleke, Milliyet Grup ikinciliği bile zor. Milli Takım'da şunu görüyorum aslında; kendi takımlarında oynayamayan oyuncuların sürekli Milli Takım'da olması, kendi ülkemizde bile oturmayan bir teknik direktör, formsuz, isteksiz ve arzusuz futbolcular, maalesef bizi bu hale düşürdü. Oyuncuları çok fazla eleştirmek istemiyorum. Zaten Azerbaycan karşılaşmasında sahada iyi olarak bahsedebileceğimiz bir oyuncu yoktu. Bu mağlubiyet bize çok pahalıya mal oldu. Grup birinciliğini zaten hiç düşünmezken ikincilik bile artık çok zor görünüyor. Sergen Yalçın, Fanatik Hiddink'le Çetin'in ilk faciası değil 20 yıl önce Oğuz Çetin'le F.Bahçe'de Aydınspor faciasını yaşayan Guus Hiddink, bu kez A Milli Takım'da eski öğrencisi ile Bakü'de benzer bir hüsrana uğradı. PSV Eindhoven'a Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandırdıktan sonra büyük umutlarla 1990-91 sezonunda şimdiki yardımcı antrenörü Oğuz Çetin'in de forma giydiği F.Bahçe'ye gelen Hiddink, daha ilk lig maçında Aydınspor'a Kadıköy'de 6-1 yenilmekten kurtulamamıştı. Sarı-Lacivertlilere tarihinin en ağır iç saha mağlubiyetini tattıran Hollandalı teknik adam, önceki akşam da Azerbaycan karşısında Ay-Yıldızlılara büyük bir şok yaşattı. Milliler, Almanya'nın ardından Azerbaycan'a da yenilirken Hiddink, maçtan sonra "Kariyerimde ilk defa üst üste iki maç kaybettim" açıklamasını yaparak F.Bahçe'deki günlerini adeta unutuvermişti. Zira Hollandalı hoca, F.Bahçe'nin başında 1990-91 sezonunun 6.haftasında Sarıyer'e 2-1, ardından Trabzonspor'a İstanbul'da 5-3 kaybetmişti. Yine Hiddink, o sezonun 12. haftasında deplasmanda G.Birliği'ne 3-0 ve 13. hafta da Galatasaray'a 2-1 mağlup olmuştu
<< Önceki Haber Hezimetin sorumlusu kim? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER