Türkiye;
Şırnak'tan gelen şehit haberiyle sarsılırken Milli Takımımız,
Moldova ile oynayacağı 2008
Avrupa Şampiyonası
eleme maçına hazırlanıyor. Ülke olarak "Bir şey yapmalıyız. Terör vahşetini dünyaya duyurmalıyız" diyoruz. Federasyonumuzun "Maça
siyah formayla çıkalım"
önerisi ise 'İzin alınabilecek mi?' şüphesiyle karşı karşıya. Zaten Bakan
Murat Başesgioğlu da "Siyah forma için izin ve başvuru yok" açıklamasını yaptı. Bu ortamda, SABAH Spor olarak hem dünyanın önünde
terörü lanetlemek, hem
ülke olarak tek
vücut olduğumuzu dosta düşmana göstermek, hem de vatandaşlarımızın hassasiyetine tercüman olmak için bir öneri getiriyoruz: Moldova maçında futbolcularımız sırtlarına 'Mehmet' yazsın. Yazsın ki; bu ülkede 'Mehmetler'in bitmeyeceği görülsün. Yazsın ki; hepimizin bir olduğu, her şartta tek sesi verebildiğimiz anlaşılsın.
FORMA OLMAZSA EŞOFMANA
Gerekli izinler, daha önce mevcut bir
uygulama yaşanmasına rağmen bilinmez (!) sebeplerle alınamazsa, Milli Takım 'Mehmet'i eşofmanlarına yazdırsın, ay-yıldızlı futbolcularımız bu zorlu süreçte Türkiye'nin tek yürek olduğunu herkese göstersin. İstenilirse yapılır, haydi!
Türkiye, kınalı kuzularına ağlıyor
ŞEHİTLERİMİZ EBEDİYETE UĞURLANDI
BU FİDANLARA NASIL KIYDINIZ?
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Önceki gün Şırnak ve
Diyarbakır'da şehit edilen 15
Mehmetçik'ten dün toprağa verilemeyenler için bugün memleketlerinde törenler düzenlendi. 10 şehidimiz gözyaşları arasında, kahrolsun
PKK sloganlarıyla defnedildi. Analar evlatlarına farklı dillerle ağıtlar yaktı ama ana yürekleri hep aynı yandı.
Kuzularını vatana
kurban olsunlar diye kınalayıp askere yollayan anaların feryatları, yine semayı inletti. Acının adresi Bütün Türkiye idi. Terör
doğu-
batı, kuzey-güney ayırt etmiyordu.
Gabar dağında şehit düşen Mehmetçiklerden 8'i ile Diyarbakır ve Şırnakta şehit olan 2 Mehmetçik bugün toprağa verildi.
Gaziantep'li Şehit Mehmet
Coşkun, 7 yıl önce
babası kanserden
vefat edince ailesinin yükünü omuzlarına almıştı. Hamallık yaparak iki kardeşine ve annesine
bakan Şehit Mehmet Coşkun'un cenazesinde yakınlarının gözyaşları sel olup aktı.
Şehidin tabutuna sarılan Coşkun ailesi uzun süre yanından ayrılamadı. Analar ablalar
Kürtçe ağıtlar yaktı.
Piyade
Onbaşı Kasım Aksoy'un Şanlıurfa'daki ailesinin evinde de mahşeri bir kalabalık vardı. Terhisine 20 gün kalmıştı, evinin kapısında onu bekleyen 2 kızı vardı. Şehit Mehmetçik ailesine, "Bu son görevim. Bayramdan sonra sizinleyim" demişti, ama nasip olmadı. Şehidin cenaze törenine katılan vatandaşlar terör örgütüne lanetler yağdırdı.
21 yaşındaki Onbaşı Mehmet Yıldırım'ın ise, şehit düştüğü saatlerde ailesi ona ulaşmaya çalışıyordu. Çünkü birkaç saat önce Mehmetin babaannesi ölmüştü. Ulaşsalardı babaannesinin vefat haberini vereceklerdi. En son
telefon konuşmasında ateşler içindeyim. Kurşunlar başımın yanından geçiyor diyen Mehmet'in cenazesi yakınlarına ulaştı.
Şehidin naaşının Örnek köyüne girmesiyle feryatlar yükseldi. Oğlunun Türk bayrağına sarılı cenazesini gören acılı baba baygınlık geçirdi.
Ailesi uzun süre tabuta sarılarak
gözyaşı döktü. Şehidin cenazesi, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
'Ramazan'da gelemem ama
Kurban Bayramında yanınızdayım. Çok güvenli bir yerdeyim beni merak etmeyin' demişti Jandarma Er Caner Örengül ailesine. Bir gün önce bunları söyleyen Örengül'ün cenazesini karşılamak ağır geldi memleketine.
Şehidin
Afyonkarahisardaki cenaze töreninde gözyaşları sel oldu aktı.
Cenazeye katılanlar terör örgütüne lanetler yağdırırken şehidin naaşı köy mezarlığına defnedildi.
SPORDABUGÜN.COM