6222 Sayılı Sporda
Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun yenilenmesi için görevlendirilen
Futbol Federasyonu eski başkanı ve
UEFA Tahkim kurulu üyesi Levent Bıçakcı'nın
Kulüpler Birliği'ne sunduğu raporun detayları ve imzalı
belge gün yüzüne çıktı.
TRT Spor'un haberine göre; 18 Süper Lig Kulübü'nün, başkan, başkanvekili ya da başkan yardımcısı düzeyinde imzalayarak, onayladığı raporda
yasayla ilgili birçok yenilik öngörüldü.
Bıçakcı'nın, özelikle
şike ve
teşvik suçlarını düzenleyen madde ile
taraftarların karıştığı saha olayları ve
spor yöneticilerinin demeçlerine ağır cezalar getiren maddelerle ilgili kapsamlı değişimler yaptığı gözlendi.
Bıçakcı, raporunun giriş bölümünde değişikliğe neden ihtiyaç duyulduğunu açıklarken, mevcut
kanunun şiddet ve düzensizlik gibi konularda ihtiyaçlara tam olarak
cevap vermediğini savundu.
Bıçakcı, '
FIFA ve UEFA gibi iki büyük ulaslararası spor federasyonunun faaliyet gösterdiği ülkelerde sporda şiddet ve düzensizliğe ilişkin bu denli ağır cezalar öngören özel bir yasanın olmaması ve ilgili federasyonların verdikleri
disiplin cezalarının ağırlığı yaptırıma uğrayan kişiler üzerindeki etkisi dikkate alındığında yürürlükteki 6222 sayılı yasa ile düzenlenen cezai
yaptırımların tekrar gözden geçirilmesi gerekmiştir' dedi.
'Teşvik primi suç olmasın'
Raporda, yasanın kapsamına ilişkin ikinci madede yer alan
teşvik primi ifadesinin çıkarıldığına da vurgu yapılarak, bunun gerekçesi şu şekilde açıklanıyor: 'Bir sporcunun veya takımın müsabakada başarılı olması amaçlandığından ve esas olarak sportif amaca uygun düştüğünden suç olmaktan çıkarılmıştır.'
Raporda yasanın genel yapısıyla ilgili eleştiriler de şu şekilde yer alıyor: “Öngörülen cezai yaptırımlar, Türk
Ceza Mevzuatında benimsenen ceza siyasetine aykırı düşmektedir. Zira öngörülen cezalar, toplumsal yaşamda çok daha ciddi sonuçlar doğuran ihlallere oranla daha ağır yaptırımlar içermekte ve toplumun
adalet duygusunu zedelemektedir.”
'Ağır Ceza'da bakılmasın'
Kanunda belirtilen suçların işlenmesi halinde yargılama süreciyle ilgili de
düzenlemeler gerektiği raporda belirtilirken, asliye ve Ağır Ceza Mahkemeleri yerine yine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun görevlendireceği sulh ve asliye mahkemelerinin davalara bakması gerektiği belirtiliyor.
Yöneticilerin sorumluluğu azaltılıyor
Kanunda değiştirilmesi düşünülen maddelerin eski ve yeni halleri şöyle:
Madde 2'de kanunun kapsamıyla ilgili tanımlamada 'teşvik primi' ifadesi tamamen çıkarılıyor.
Taraftardan sorumlu kulüp temsilcisinin eylemlerini düzenleyen 9. maddenin 1. fıkrasında, 'Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, bu kanun hükümlerine göre taraftardan sorumlu kulüp temsilcisine terettüp eden yükümlülükler, kulüp başkan ve
yönetim kurulu üyelerinin tamamı tarafından yerine getirilir' ifadesi tamamen çıkarılıyor. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da yine kulüp yöneticilerinin sorumluluklarını azaltan düzenleme yapıldığı görülüyor.
Şikenin cezası 3 ay-1 yıl
Kanunla ilgili düzenlemelerin en önemli kısmı ise Üçüncü Bölüm – Yasak Fiiller ve Ceza Hükümleri'nde yapılıyor.
Şike ve teşvik priminine uygulanacak cezaların tanımlandığı 11. Madde'den 'teşvik primi' tamamen çıkarılırken, şike yapan kişiye öngörülen 5-12 yıl arasında değişen
hapis cezasının alt sınırının 3 ay, üst sınırının ise bir yıl olması gerektiği ifade ediliyor.
Yine suçun kimler tarafından hangi yolla işlendiğini açıklayan alt fıkraların önemli bir bölümü de madde içerisinden çıkarılıyor.
Raporda, 11. maddedeki değişikliğin gerekçesi de uzun bir şekilde anlatılıyor.
Taraftar cezaları da hafifletiliyor
Taraftarların spor alanlarına
yasaklı maddeler sokmasına verilecek cezaları düzenleyen 13. Madde'de ise
hapis cezası yerine para cezaları uygulanması gerektiği savunuluyor.
Spor alanlarına yasaklı madde sokan kişiye öngörülen 3 ay ile 1 yıl arasındaki ceza, '100 TL'den 1000 TL'ye kadar idari
para cezası' şeklinde düzenleniyor. Yasaklı maddeleri
seyircilere temin eden kişiye öngörülen 2-5 yıl arasındaki hapis cezasının ise '1000-5000 TL para cezası' olması gerektiği raporda yer alıyor.
Hakaret içeren tezahürat, spor alanlarına usulsüz seyirci girişi, yasak alanlara girme, seyirden yasaklanma, şiddete neden olabilecek açıklamalar gibi eylemlere mevcut yasada öngörülen cezalarda da ciddi bir indirime gidildiği, hapis cezalarının çoğunlukla idari para cezası olarak değiştirildiği görülüyor.