Görüşmeye ‘Evlat! Kaç para istiyorsun’ diye başlayan kafayla ne işim var!"
Bu sözler
Hamit Altıntop'a ait...
Türk
futbolunun Avrupa'daki en başarılı isimlerinden Hamit Altıntop hem kendisi hem de Türk futbolu adına yeni bir gurur yaşamanın arifesinde...
Bayern Münih formasıyla İnter'e karşı
Şampiyonlar Ligi finalinde oynamaya hazırlanan Hamit, Yıldıray Baştürk'ten sonra bu büyük organizasyonun final maçında forma giyen ikinci Türk olacak. Milli
futbolcu,
Sabah Gazetesi'nden Deniz Derinsu'ya alçakgönüllü, sıcak ve içten bir tavır sergil
erken, profesyonel futbolculuk anlamında da
ders gibi açıklamalar yaptı.
İşte Hamit Altıntop'un sözleri:
"TRANSFERİ DEĞİL FİNALİ DÜŞÜNÜYORUM"
"Biliyorum ki; en çok merak edilen konu Türkiye'ye gelip gelmeyeceğim. Ama ben şu anda
sezonu üç kupayla kapatmaktan başka hiçbir şey düşünmüyorum. Şampiyonlar Ligi finalinden sonra menajerim Reza Fazeli ile oturup gelen tüm teklifleri değerlendireceğiz."
"ÖNCE VİZYON, SONRA PARA"
"Benim için
transfer çok farklı özellikler taşıyor. Futbol benim para kazandığım mesleğim olsa da çok önemli başka unsurlar da var.
Vizyonumu büyütecek, hedefleri olan, şehriyle, çevresiyle beni çekecek bir kulüp seçeceğim. Şu ülkeye sempatim var veya şurayı düşünmem diye bir kıstasım asla yok. Aklımdaki faktörler yerine oturduktan profesyonel çerçevede her yer benim için mümkün."
"İLK LAFI PARA OLANLA İŞİM OLMAZ!"
"En önemlisi; gideceğim kulübün, yöneticilerinin vizyonunun beni etkilemesi gerek. Benimle transfer görüşmesine 'Evlat! Kaç para istiyorsun' diye başlayan kulüple, o kafadaki insanlarla ne işim var! Beni parayla değil; kulübüyle, kulübünün ve kendisinin vizyonuyla ikna etmesi gerek. Türkiye'de çıkan haberleri izliyorum. Ama şu an çok erken, aklımda yalnızca Şampiyonlar Ligi finali var."
"ÇOK DİKKATLİ TERCİH YAPMALIYIM"
"7 yıldır Bundesliga'da oynuyorum. İki lig şampiyonluğu yaşadım. Üç
Almanya Kupası finalinde yer aldım. İki kez de
UEFA yarı finalinde oynadım. Bu yıl lig şampiyonluğumuz var. Ayrıca
Almanya Kupası (Bunu da kazandı) ve Şampiyonlar Ligi ile sezonu hat-trick'le kapatabiliriz ki bu herkese nasip olmaz. Schalke'den Münih'e elimde bonservisimle gelmiştim. Sezon sonu yine aynı durumdayım. Bu doğrultuda çok dikkatli bir
tercih yapmalıyım ki vizyonum büyümeye devam etsin."
"KİMSEYE KÜSMEDİM"
"Almanya'da
futbolcular futbolu sadece oynarken para kazanacakları bir iş olarak görmez. Futboldan sonrası için de planlar yapar. Ben de bunu yapıyorum. 50 yaşıma kadar futboldan para kazanacak şekilde bir hayat planlıyorum. Bu sezon
takımda bazı sorunlar yaşadım. 4 ay oynamadım. Ama kimseye küsmedim. Profesyonellikte böyle bir hak olamaz. Şimdi oynuyorum ve çalışmalarıma aynen devam ediyorum."
"DEVLER LİGİ FİNALİ HEYECAN VERİCİ"
"Şampiyonlar Ligi finali beni elbette çok heyecanlandırıyor. Madrid'de Messi'li Barcelona'ya karşı oynamak renkli olurdu ama bu kez de
Mourinho gibi bir ismin takımına karşı mücadele vereceğiz. Finale kaldığımız maç sonrası telefonumu açtığımda gelen tebrikler beni gururlandırdı.
Mahmut Özgener,
Haluk Ulusoy, Tahir Kıran gibi eski ve yeni yöneticilerin yanı sıra birçok dostumun tebriği Türkiye'de sevenimin çok olduğunu gösteriyor ve bu durum, beni gururlandırıyor."
"SON ADIM İNANCI EKSİKTİ"
"Barnebau bana Şampiyonlar Ligi finali ile nasip oldu.
İspanya ile oynanacak milli maç sırasında sakattım ve o statta oynayamayıp evde seyretmiştim. 1-0 öne geçip 2-1 kaybettiğimiz İspanya maçı ise beni kahretti. O gün 1 puan alsak sonrasında bugün
Güney Afrika yolcusu olurduk. Dünya Kupası
elemelerinin 6 maçında sakatlıktan oynayamadım. 2008'de yaşadığımız o büyük zevkten sonra Dünya Kupası'na gidememek beni çok üzdü.
Güney Afrika vizesini alamamamızda tecrübe eksikliğinin çok önemli rol oynadığını düşünüyorum. Aynı zamanda son adım inancımız da eksikti. Bu tür turnuvalarda süreklilik kazanırsak bu hatalardan da kurtuluruz."
"SİSTEM VAR Kİ BALLACK'IN YERİ BİLE DOLDU"
"Lyon maçında biri sonradan oyuna girmek kaydıyla Bayern'in altyapısından yetişen 6 futbolcu mücadele etti. Bu iyi ve köklü bir takım yaratmak için çok önemli.
Ballack, Bayern için çok önemli bir isimdi ama gitmek istediğini söylediğinde kimse engel olmadı. Çünkü yerleşen
sistemde onun bile alternatifinin bulunacağını biliyorlardı. Öyle de oldu. Türkiye'de sanki bu anlayış eksikmiş gibi geliyor bana."
"TÜRKİYE'DE ÇOK EĞLENİYORUM"
"Almanya'da oynayan biri olarak Türkiye'ye her
gelişim beni çok mutlu ediyor. Milli takım kamplarında futbolun dışında da çok eğlenceli ortamlar yaşıyoruz. Şakalar beni çok güldürüyor. Almanya'da bu yok. Münih'te mutlu bir dönem geçirdim. Ama annemi ve kardeşimi çok özlüyorum. Neredeyse iki saatte bir telefonlaşıyoruz ve berabermişcesine yaşıyoruz. Birbirimizin ne yaptığından her an haberimiz oluyor. Halil'le de en çok
milli takım kamplarında hasret giderebiliyoruz. Onlara biraz fazla bağlı olduğumu hissediyorum ama bu beni mutlu ediyor."
"TERİM'İN DE HATALARI VAR; AMA..."
"Dünya Kupası eleme grubu maçlarının ardından herkes Fatih Hoca'ya çok yüklendi. Onun da hataları olmuştur elbette ama Türkiye'nin şartlarında Fatih Hoca yalnız futbolla ilgilenemiyor ki. Basınla, kamuoyuyla, yöneticilerle herkesle uğraşmak zorunda kalıyor. Ama örneğin bir Löw yalnız futbolla ilgilenip tamamen futbola motive olabiliyor."
"HIDDINK'E İNANIYORUM"
"Henüz Hiddink'le konuşmadım. Ama çalıştırdığı her takımda yakaladığı çıkışa bakarsak bizle de başarılı olacağına fazlasıyla inanıyorum. Rusya'daki dönemine bakarsak, yeni isimleri Türk futboluna kazandıracağına inanıyorum. Bunu Rusya'da başarıyla gerçekleştirdi. Bana göre Türkiye'den Avrupa'da oynayabilecek çok futbolcu var. Örneğin Tuncay'a Avrupa'ya gitmesini çok söyledim. Yalnız para değil, faal futboldan sonra kendisine yardımcı olacak çok şeyler kazanabileceğini söyledim. Şimdi çok mutlu ve bana hak veriyor."