Turnuvaya giderken
A Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih
Terim'in, "En büyük hedefimiz şampiyonada kendimizi hatırlatmak." sözünü bir adım daha ileri taşıyarak kendimizi dünyaya ezberletmeyi başardık. Oynadığı
futbol ve ortaya koyduğu mücadeleyle, "Futbol 90 dakikadır ve hakemin son düdüğü çalmadan bitmez." sloganının bayraktarlığını yaptı turnuva boyunca
Türkiye.
Avrupa Şampiyonası'nın en renkli
takımı olurken,
Almanya ile oynadığımız muhteşem yarı
final maçının ardından gönüllerin şampiyonu olmayı başardık.
Antalya ve Almanya'daki
hazırlık kampıyla birlikte
İsviçre ve Avusturya'daki zorlu mücadeleler esnasında birçok olaylar yaşandı Milli Takım kampında. Bütün bu zorlu virajları başarıyla geçen Ay-Yıldızlı
oyuncularımız, isimlerini tarihe
altın harflerle yazdırdı. Milli Takım'ın 45 gün süren zorlu, yorucu ve başarılı yolculuğu sırasında yaşananları ortaya çıkarmaya çalıştık.
2006 Dünya Kupası için İsviçre ile yaptığımız maçta çıkan tatsız olaylardan dolayı verilen ceza sebebiyle Almanya'da oynamamıza rağmen 4 maçta 12 puanla
Euro 2008 yolunda tarihin en başarılı başlangıcını yapmıştık. Ancak bu iyi gidiş çok sürmemiş, işler bir anda tersine dönmüştü. Gruptan çıkma şansımızı son iki maçta
Norveç ve
Bosna-
Hersek'ten alacağımız galibiyetlere bırakmıştık. Deplasmanda Norveç'i
Emre Belözoğlu ve
Nihat Kahveci ile yıkmış, İstanbul'da da
Bosna-Hersek'i Nihat'la geçip 8 yıl aradan sonra adımızı
Avrupa Şampiyonası'na yazdırmıştık.
Norveç, Bosna-Hersek maçlarının ardından
Belarus ile oynanan hazırlık karşılaşmasının da kadrosunda yoktu
Hakan Şükür.
Fatih Terim, yıllarca birlikte büyük başarılara
imza attığı Kral'a kapılarını kapatmıştı. Spor kamuoyu gibi Hakan Şükür de Avrupa Şampiyonası'nda
forma giyip giymeyeceğini merak ediyordu. İşte Hakan'ın bu merakını gideren yine Fatih Terim oldu. Bir maç seyahati sırasında havaalanında karşılaştığı Hakan Şükür'e, "Hakan, kendini Avrupa Şampiyonası'na hazırla. Seni hazırlık maçlarına almıyorum. Zaten senin hazırlık maçlarına ihtiyacın yok. Nasıl bir oyuncu olduğunu herkes biliyor. Bu yüzden almıyorum, sakın yanlış anlama ve moralini bozma. Kendini en iyi şekilde şampiyonaya hazırla." diyordu Fatih Terim.
Bu konuşmanın ardından Hakan Şükür, hemen
Hagi döneminde birlikte çalıştığı İtalyan kondisyoner Covanni'yi İstanbul'a çağırmıştı. Amacı Milli Takım'a
veda edeceği şampiyonaya en iyi şekilde hazırlanmaktı. Hakan Şükür'le birlikte Zenit'te forma giyen
Fatih Tekke'nin de
sakatlığı geçmiş ve Terim'den gelecek daveti bekliyordu.
'Konuşacak çok şey var ama zamanı değil'
Lig sona ermiş ve yorucu bir maratonun ardından
Galatasaray şampiyonluk ipini göğüslemişti. Artık gözler Fatih Terim'e çevrilmişti. Milli Takım
aday kadrosu bekleniyordu. Terim kadroyu açıkladığında herkes şaşırmıştı. Çünkü golcülerden ne Hakan Şükür, ne Fatih Tekke ne
Ümit Karan ne de
Mehmet Yıldız vardı. Fatih Terim'in verdiği söze rağmen kadroya alınmayan Hakan suskun kalırken, Zenit'le
UEFA Kupası'nı kazanan ve maçın adamı seçilen Fatih Tekke ise, "Aslında konuşacak çok şeyler var ama şimdi sırası değil. Hocam ve takım arkadaşlarım kadroya alınmadığıma çok şaşırdı." sözleriyle tepkisini dile getirmişti.
Avrupa Şampiyonası öncesi Fatih Terim, ekibini bir hayli genişletmişti. Amerikalı kondisyonerler ve diyetisyenler,
psikolog Üstün hoca, medyadan sorumlu Yiğiter Uluğ ve Emrah Kayalıoğlu bu zorlu dönemde Milli Takım'a
hizmet verecekti. Antalya kampı çeşitli testler,
sponsor ve reklam çekimlerinin yanında Üstün hocanın
psikolojik seanslarıyla tamamlanmıştı.
Fatih hoca, Halil'i göndereceğini önce
ikizine söyledi
Almanya kampının sonlarında 27 kişilik kadro 23'e düşürülecekti. Bu yüzden medya mensupları hangi oyuncuların gideceği konusunda her gün papatya falı açıyorlardı.
Tümer Metin,
İbrahim Kaş, Emre
Güngör ve
Mevlüt Erdinç'i kadrodan çıkaracağı görüşünde birleşiyorlardı. Fatih Terim, hazırlık kampı öncesinde oynatmayı düşündüğü banko isimlerin birçoğunu belirlemişti. Sağ kanatta Gökhan
Gönül forma giyecekti. Ancak
genç yıldızın Fenerbahçe'de sakat sakat oynaması Terim'in moralini bozmuştu. Tecrübeli hoca, çok güvendiği ve ilk formayı vermeyi düşündüğü
Gökhan Gönül'ü sakatlığı sebebiyle kadrodan çıkarmak zorunda kalmıştı.
Almanya kampının sonlarında artık Fatih Terim kadrodan çıkarmayı düşündüğü isimleri kafasında belirlemişti. Ancak bu isimler kimsenin beklemediği ve kamuoyunda büyük yankılar uyandıracak oyunculardı. Fatih Terim, bu kararı aldığı gece
Hamit Altıntop'u odasına çağırmıştı. Şampiyonada çok şeyler beklediği Hamit'in, aldığı bu kararı en az hasarla atlatmasını istiyordu: "Hamit, ikiz kardeşin Halil'i kadrodan çıkaracağım. Önce bunu seninle paylaşmak istedim." dedikten sonra gerekçesini detaylı bir şekilde anlattı. Fatih Terim'in konuşması bittikten sonra Hamit'in kısa ve net cevabı Terim'i sevindirmişti: "Kardeşimin kadroda olmasını isterdim. Ama sizin alacağınız karara saygı duyarım. Takımdaki herkes benim kardeşim." İşte bu görüşmenin ardından Hamit Altıntop'un, her maçtan sonra yaptığı açıklamalarda Ay-Yıldızlı oyunculara yönelik yaptığı değerlendirmelerde hep 'kardeşim' kelimesi kullanması bu yüzdendi.
Kadrodan çıkarılan oyuncular hemen otelden ayrıldı
Fatih Terim, çok zor da olsa gece aldığı kararı gündüz önce oyunculara açıkladı.
Sabah antrenman bitiminden sonra odasına çağırdığı
Halil Altıntop,
Yıldıray Baştürk ve İbrahim Kaş'a kadrodan çıkarıldıklarını söyledi. Fatih Terim, daha önce kadrodan çıkaracağı oyuncuların şampiyona boyunca takımla birlikte kalmalarını
ümit ettiğini açıklamıştı: "Biz bir takımız. Kadroda olanlarla olmayanların aynı ortamda olmasını isterim." Ancak kadrodan çıkarılan Yıldıray, Halil ve İbrahim arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra yemek yemeden takımın otelinden ayrıldı. Özellikle Yıldıray Baştürk ve Halil Altıntop'un, Fatih Terim'in bu kararı karşısında şoke oldukları, hatta gözyaşlarını tutamadıkları söyleniyor.
İmparator'un müzik sevgisi
Almanya'da yapılacak olan 14 günlük kampta oyuncuları zorlu bir hazırlık dönemi bekliyordu. Ay-Yıldızlı oyuncular, Amerikalı kondisyonerler eşliğinde çalışıyor, ardından Fatih Terim devreye girip taktik antrenmanlar yaptırıyordu. Çalışma yine Amerikalı kondisyonerlerle bitiyordu. Fatih Terim, Almanya kampı sırasında devamlı müzik dinliyordu. Öyle ki oyuncular Amerikalı kondisyonerler eşliğinde çalışırken Terim'in kulağında ya film müzikleri ya da beğendiği sanatçılar vardı. Zaman zaman basın mensuplarının yanına gelip, onlarla müzik sohbeti yapıyor ve müzikleri onlara da dinletiyordu. Çalışmanın sonunda yine kulaklığını takan Terim, müzik eşliğinde otelin yolunu tutuyordu. Otelde ise menüler tamamen diyetisyen uzmanları gözetiminde yapılıyordu. Her oyuncuya farklı menüler hazırlanıyordu. Doktorlar Bülent
Bayraktar ve
Cengiz Dinç vakitlerinin büyük bölümünü
Servet Çetin, Gökhan Gönül, Hamit Altıntop,
Gökhan Zan, Emre Belözoğlu gibi sakat oyuncularla geçiriyordu.
ZAMAN