Hakan Şükür siyasetteki
hedeflerini
Galatasaray'ın son durumu hakkındaki düşüncelerini
Zaman Gazetesi Yazarı
Ahmet Çakır ile paylaştı . İşte Hakan Şükür'ün açıklamaları
Galatasaray ve Milli Takım'da kırılması imkansız rekorlara sahip olmasına rağmen mütevazı kişiliğinden ödün vermeyen Şükür,
aday olduğu
AK Parti'den milletvekili seçilmesi halinde ülkeye
hizmet edeceğini söyledi. Emektar
futbol adamı, zor günler geçiren Sarı-Kırmızılı kulüpte kimsenin, kendisine ciddi teklifte bulunmadığını açıkladı.
Siyasete girmeye hazırlanan Türk futbolunun unutulmaz golcüsü Hakan Şükür, bu seçiminin Galatasaray'da görev alma imkânını ortadan kaldırdığı yolundaki değerlendirmemizle ilgili olarak, "Oradaki belirsizliği görüyorsunuz. Benden bir görev beklendiği yolunda güçlü bir izlenim yoktu. İleride de olabileceği kuşkulu görünüyordu." diye konuştu.
Madrid'de bulunduğum sırada uzunca bir
telefon görüşmesi gerçekleştirdiğimiz Hakan Şükür, Galatasaray ve siyasetle ilgili düşüncelerini içtenlikle anlattı. Futboldaki gibi siyasette de
yıldız olmak gibi bir derdinin bulunmadığını ısrarla söyleyen Şükür, partisinin bir milletvekili olarak en iyi biçimde hizmet vermeye çalışacağını anlattı.
Sonuna kadar Galatasaraylı olarak kalacağını ancak siyasete girdikten sonra artık
takım tutma durumunun kendiliğinden ortadan kalkacağını belirten Şükür, "Aslında bu, biraz da sizin durumunuza benziyor. Gazetecilerin de muhakkak ki gönüllerinde bir takım var ama haberlerini, yazılarını yazarken tarafsız olmak zorundalar." ifadelerini kullandı.
Siyasete herhangi bir beklentiyle girmediğini özenle vurgulayan Şükür, şunları kaydetti: "Benim durumum ortada. Siyasetten şöhret ya da maddi bir beklentim asla olamaz. Tam tersine, ben bir şeyler verebilmek için giriyorum siyasete. Çünkü bundan kaçınıldığını görüp üzülüyorum. Topluma bir şeyler verebilecek güce ve donanıma sahip insanlar genellikle bundan kaçınıyorlar. Oysa ülkemizin her alanda hizmete ihtiyacı var. Örneğin, bu ülkenin milyonlarca çocuğu ve genci var, lafı çok sık ediliyor. Peki, onlar için ne yapılıyor? Üstelik yapılacak bazı işler çok da zor değil. Çocukları
spor alanlarına çekebilmek en büyük hedeflerden biri olmalı. Çünkü bu, hem kişisel gelişimleri hem de değişik alanlarda sporcu yetiştirme konusunda bize imkân verecektir."
Kimseyle pazarlık etmedim
Milletvekili seçildikten sonra daha önemli görevlere getirileceği yolunda hiç kimseyle en
küçük bir pazarlığın dahi söz konusu olmadığını özenle vurgulayan Şükür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konudaki samimiyetimi gösterme imkânı bulabileceğimi umuyorum. Yapılacak o kadar çok iş varken ille ben şurada olmalıyım, burada olmalıyım gibisinden dertlerim olamaz. Ben yıllardır bu memlekette spor alanında eksik ve yanlış yapılan işlerden dolayı üzüntü duyuyorum, acı çekiyorum. Şimdi bu konuda kendi çapımda bir hizmet imkânı doğunca hayır diyebilmem mümkün değildi. Hayatımın hiçbir döneminde elimi taşın altına koymaktan kaçınmadım. Her zaman kendi çapımda sorumluluk aldım ve gerekeni yapmaya çalıştım. Siyasette de aynısını yapacağım."
Galatasaray'daki durumla ilgili olarak da üzüldüğünü, ancak bunların olacağını çok daha önceden görüp söylemiş olmanın vicdan huzuru içinde bulunduğunu söyleyen Şükür, bu konudaki düşüncesini şöyle aktardı: "Daha futbolculuk günlerimde bile
yönetimin bazı şaşırtıcı uygulamalarıyla karşılaşıp üzüldüm. Daha doğrusu, yönetim içinden bazı kişiler beni, Hasan Şaş'ı filan hedef olarak seçip yok etmeye çalıştılar. Bizim, takım üzerinde onlardan daha çok etkimizin olmasını
sakat bir durum gibi görmeye ve göstermeye çalıştılar. Oysa bunun asıl gerekli durum olduğunu, takımın bu şekilde toparlandığını ve başarıya yürüdüğünü göremediler. Nerede o zorlu dönemlerde kazanılan başarılar, nerede şu son zamanda yaşanan perişanlıklar! Buna yol açan insanlar şimdi vicdanlarıyla hesaplaşabiliyorlar mı?"