Bulak, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Konyaspor'u ligde istenilen noktaya taşımak için
takım ve
yönetim olarak sürekli çalışmaları gerektiğini kaydetti.
Sezon başında çok sayıda
oyuncunun takıma katıldığını vurgulayan Bulak, ''Sezon başında 15 oyuncuyu kadromuza kattık. Bir o kadarı da takımla yollarını ayırdı. Büyük bir oyuncu sirkülasyonu gerçekleşti. Bu kadar çok sirkülasyonun yaşandığı bir takımda iniş çıkışlar da kaçınılmaz oluyor'' diye konuştu.
Kendisinin
Raşit Çetiner ile
ayrılık kararının ardından 5. haftada takımın başına geçtiğini bildiren Bulak, şunları söyledi:
''
Başarılı olmak için çok çalışmamız lazım. Ancak başarı göreceli bir kavramdır. Tesisleşirsiniz başarılı olursunuz veya iyi
futbol oynayıp
seyirci çekersiniz başarılı olursunuz, puan alırsınız başarılı olursunuz veya bunları yapamaz başarısız olursunuz. Biz bunların hepsini yapmak için var gücümüzle çalışacağız. Tabii Galatasaray'a ve
Trabzonspor'a kaybetmiş olmamız, bundan sonra da kaybedeceğimiz anlamına gelmez. Hiçbir endişemiz yok. Bütün ekipleri hem içeride hem de dışarıda yenecek güçteyiz. Kendi plan ve programız dahilinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Burada yapılan her hareket Konya şehri ve
Konyaspor içindir. Bizler şehrimizden ve taraftarımızdan
destek bekliyoruz.''
''ZAMANA İHTİYAÇ VAR''
Bulak, ligde bu yıl ilk 12-13 takım arasında yer almayı hedeflediklerini dile getirerek, ''Hiçbir takım bizim gibi oyuncu değişimi yaşamadı. Yeni bir kadro kurduk bu durum bizi sıkıntıya sokuyor. 3-4 oyuncu değiştiği zaman belirli alışkanlıklar kazanılmış oluyor. Ancak, bu kadar çok oyuncunun geldiği bir takımda biraz zamana ihtiyaç oluyor. Bu yıl ligde ilk 12-13 takım arasında yer almayı hedefliyoruz'' diye konuştu.
Oyuncuları henüz yeni yeni tanıdığını anlatan Bulak, Antalya'daki
hazırlık maçları, lig ve
kupa maçlarının ardından gerekirse devre arasında takıma yeni transferler yapabileceklerini de ifade etti.
''GÖNLÜM TÜRK ANTRENÖRLERDEN YANA''
Bulak, Türkiye'de ligin ilk 6 haftasında 3 kulübün
teknik direktörlerle yollarını ayırmasına da değinerek, şöyle konuştu:
''Her kulübün kendi yapısıyla alakalı bir durum. Bu dünyada da böyle, ancak bizim ülkemizde daha çabuk yapılıyor. Sonuçta insanlar başaramadıklarını teknik ekiplere yüklüyorlar. Yönetici,
futbolcu gitmez. En kolay gönderilecek kişi
teknik direktördür. Bu bana göre doğru bir yol değil. Geçen sene
Gençlerbirliği sezonu 6 teknik direktör ile tamamladı. Basındaki arkadaşlar ağır
eleştiri yapıyorlar. Taraftarlarda buradan yola çıkarak yönetimler üzerinde
baskı kuruyorlar. Çok profesyonel
yöneticiler olmadığı için de panikliyorlar ve bu tip yanlış kararlar alıyorlar. Halbuki Avrupa'daki şirket yöneticileri olsa baskıya aldırış etmiyorlar.
Ertuğrul Sağlam'ın gönderilişini doğru bir yol olarak görmüyorum. Gönlüm Türk antrenörlerinden yana.''