Göksel Gümüşdağ,
Hürriyet Gazetesi'nden Mehmet Arslan'a verdiği röportajda,
şike soruşturması ile ilgili önemli sözler söyledi.
“Bıçakçı ve Doğan ile başlayan süreç bizimle devam ediyor. Tepeden tırnağa sirayet etmiş bir şeyler vardı. Şike operasyonu sürece ikinci bir milattır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” “Çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Ve bu süreci çok doğru kararlarla atlatacağız. Size 2 yıl sonrası için çok daha net bir şey söyleyebilirim. Süper Lig 2 yıl sonra Avrupa’nın en şeffaf, en iyi yönetilen ligi olacak.”
Türk
futbolu söylendiği kadar kirli mi?
Levent Bıçakcı ve
Hasan Doğan ile başlayan süreç Türk futbolunda bir milattır.
O zaman şöyle sorayım; Göksel Gümüşdağ, Türk futbolunun temizliğine inanıyor mu?
- Bıçakcı ve Doğan ile başlayan süreç bizimle devam ediyor. Tepeden tırnağa sirayet etmiş bir şeyler vardı. Şike operasyonu sürece ikinci bir milattır. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Herkes kendine çekidüzen verecek. Nezaket hakim olacak futbolumuza.
“Gözünüzü kapatın
sezon sonunu düşünün” desem. Nasıl bir tablo hayal edersiniz?
- Çok önemli bir tecrübe yaşıyoruz. Ve önemli bir süreçten geçiyoruz. Ve bu süreci çok doğru kararlarla atlatacağız. İnanıyorum ki, sezon sonu iyi neticelenecek. Ama size 2 yıl sonrası için çok daha net bir şey söyleyebilirim. Süper Lig 2 yıl sonra Avrupa’nın en şeffaf en iyi yönetilen ligi olacak.
Gizlilik var, nasıl karar alacağız?
Federasyon şike konusunda karar alsa bu olumsuzlukları yaşamazdık yorumları var. Niye ötelediniz kararınızı?
- Nasıl karar alacaktık.
Savcı diyor ki, “Gizlilik kararı var, size evrak veremem. Savunma alacağım ama
delil yok. Federasyon bu durumda nasıl bir karar alsın ki?
Ama
UEFA aldı kararı..
O kendi ligi için aldı. Biz nasıl alacağız ki kararı,
gazete sayfalarıyla mı? Hüküm vermek için bir bilgiye haiz olmanız gerekiyor. Bir kulübü küme düşürmek çok büyük bir yük ve sorumluluk. Her gün yeni bir iddia ortaya çıkıyor. Bu ortamda sağlıklı bir karar almak mümkün mü? Kurum olarak bir karar alacaksanız, çok sağlıklı bilgilerin elinizde olması lazım.
Sadece
Yıldırım’la değil diğer kulüp başkanlarıyla da konuştum
S
akıncası yoksa ifadenizi sorabilir miyim?
İstanbul BŞB-
Beşiktaş Türkiye Kupası
final maçı, kulüp başkanları ve
Aziz Yıldırım ile Mahmut Özgener’in
telefon konuşmalarıyla ilgili bilgi alındı. Adaylık sürecine ilişkin sorular yöneltildi. Sadece Aziz Bey ile de değil, pekçok kulüp başkanıyla konuştuk. Gerek kulüp başkanı, gerekse
Kulüpler Birliği Başkan Vekili olarak.
Sizin
Futbol Federasyonu adaylığınızı Aziz Yıldırım
desteklemişti?
Sadece Aziz Bey değil. Pek çok kulüp başkanı da destek vermişti. Kaldı ki, Yıldırım’ın sadece kendi oyu var.
Değişen
yasa taraftarı da yakından ilgilendiriyor
Yasa değişiyor. Bu Aziz Yıldırım’ı
kurtarma operasyonu olarak algılanıyor. Yanılıyor muyum?
Futbolumuzun bu değişikliğe ihtiyacı var. Eski kanunda cezalar ne yazık ki çok abartılıydı.
Kulüpler Birliği, Levent Bıçakcı’dan bir yasa hazırlamasını istedi. Avrupa’nın pek çok ülkesinin kanunları araştırılırak yeni bir yasa hazırlandı.
İddianame bu yüzden mi bekleniyor?
Hayır. Bu konuda bir şey söyleyemem. Belki de bugün ya da yarın açıklanır, bilmiyorum. Ayrıca bu yasanın sadece
yöneticilerle ilgili bölümü gündeme geliyor. Oysa taraftar açısından da önemli değişiklikler var.
Aydınlar’a büyük haksızlık ediliyor
Hangisi daha zor, kulüp başkanlığı mı, federasyon mu?
Kulüp yöneticiliği zor ama zevkli. Hele hele
İstanbul BŞB gibi
oyuncusu ve yöneticiyle
model olmaya çalışan bir kulüpte daha da zevkliydi. O yıllar benim futbol yaşamımdaki en güzel yıllar olarak kalacak.
İlk icraatnız da Abdullah
Avcı ile ilgili oldu.
Abdullah Avcı’nın bizim önerimize ihtiyacı yok. Abdullah Avcı ne başardıysa kendisi başardı.
Mehmet Ali Aydınlar’a haksızlık edildiğini düşünüyor musunuz?
- Evet, hem de çok.
Ne gücüm var ne de dokunulmazlığım
“Göksel Gümüşdağ’ın ifadesi alınmıyor” gibi söylentiler vardı. Ben de gittim ve ifademi verdim.”
Siz bir güç müsünüz Türk futbolunda?
- Hayır ne bir gücüm, ne de dokunulmazlığım var.
Savcı niye ifadenizi aldı?
- Bu soruşturma kapsamında 100’e yakın kişi ifade verdi. Bunlardan biri de benim. İfademin alınmasının nedeni de,
tutuklu bulunan Beşiktaşlı yönetici ve
teknik direktörlerin dinlenmemi talep etmeleri. “Göksel Gümüşdağ’ın ifadesi alınamıyor” gibi söylentiler de vardı. Ben de bunun üzerine gittim ve ifademi verdim.
Savcı
Mehmet Berk ile daha önce de konuştunuz. O zaman size soru yöneltmedi mi?
Hayır, o nezaket ziyaretiydi.
Şike operasyonu başladığında, gözaltına alınmadan önce
İbrahim Akın ile görüştünüz mü?
Hayır konuşmadım. Zaten
takım yurtdışında kamptaydı...
İstanbul
Büyükşehir Belediyespor forması giyen iki oyuncu tutuklu. Sizce suçlu mu bu oyuncular?
Ben sonuna kadar onların suçsuz olduklarına inanmak istiyorum. İddianameyi görmeden bir şey söylemek mümkün değil. Ama suçlu oldukları ortaya çakırsa benim için büyük bir hayal kırıklığı yaşar üzülürüm.
Kimse ayrıcalıklı değil
Rahatsız oldunuz mu ifadenizin alınmasına?
Neden olayım ki. Hiçbir rahatsızlık hissetmedim. Tam aksine mutlu oldum. Kamuoyunda yanlış bir kanaat oluşmuştu. O kanaat kırıldı? İfade verdim ve herkesin kafasındaki soru işaretleri de bitti.
Yani Türkiye’de herkese dokunuluyor mu artık?
Evet herkese dokunuluyor.
Hastaneye yalnız mı gittiniz?
Hastaneye gittiğimde
polis aracı vardı. Emniyette, hastanede, savcılıkta hep polis vardı yanımda.
O
kupayı kazanmayı çok istedim
“Beşiktaş’la yaptığımız kupa finli, UEFA finali gibiydi. O yüzden oyuncularımıza hayatları boyunca hiç alamayacakları
prim teklif ettik. Kazanmayı en çok istediğim maçtı.”
Türkiye Kupası finalinden önce bir şeyler hissettiniz mi?
Anladım soruyu: Hayır, hem de hiçbir şey hissetmedim. O maçı dakika dakika yaşadım. Hatta bir ara bana döndüler ve “Çok fena oldun, çok heyecanlandın, sakinleş” dediler. Bizim için oyuncular için UEFA finali gibi bir maçtı. O yüzden oyuncularımıza hayatları boyunca hiç alamayacakları prim teklif ettik. 5.5 yıl
başkanlık boyunca 196 maç oynadık. Kazanmayı en çok istediğim maçtı.
Holosko’yu oynatmadınız o maçta, neden?
Evet oynatmadık. İstesek oynatabilirdik. Holosko’nun dürüstlüğünden en
küçük bir şüphemiz yok. Ama parası Beşiktaş tarafından ödenen bir futbolcuyu o karşılaşmada oynatmayı etik bulmadık kulüp olarak.
Hürriyet