Aslında maça
ilk 11de başlaması beklenen, ancak
sürpriz bir kararla yedek soyunan Gökhan, 16. dakikada
İbrahim Kaşın sakatlanıp çıkması üzerine oynama şansı buldu.
Böylelikle ilk kez A milli
formayı giyme onuruna erişen
Fenerbahçeli
futbolcu, oyuna bir girdi pir girdi. O dakikaya kadar milli
takımımızın üstüne dalga dalga gelen
Norveçin sol kanat oyuncusu John Arne Riisenin önüne adeta
Çin Seddi ördü. Gökhan girene dek, kendisine dünya çapında şöhret kazandıran uzun taç atışlarından altı tane yapma şansı bulan Riise, Gökhandan sonra nefes bile alamadı. Savunmasıyla Norveçin sol kanattan geliştirdiği akınları
bıçak gibi kesen
genç futbolcu, bununla da yetinmedi, sık sık hücuma çıktı ve
Nihat Kahveciye galibiyet golümüzün asistini yaptı.
Oslodaki tarihi 90 dakikayı alnının akıyla tamamlayan genç Gökhan, yediden yetmişe herkes tarafından "maçın kahramanı" ilan edildi.
Peki kimdi bu Gökhan
Gönül? Buralara nasıl geldi? Bu soruların cevabını araştırdığımızda, örnek bir sporcu profili ile karşılaştık. Hayatının bir film gibi olduğunu öğrendik...
Fatih
Terim G.Saraya istemişti
Gökhan Gönül 1985 yılında
Samsunun
Bafra ilçesinde dünyaya geldi. 6 yaşında ailesiyle
Bursaya yerleşti. 3 erkek kardeşin en büyüğü. Futbola Bursa Yolsporda
kaleci olarak başladı. 14-16 Yaş takımında iken
Bursaspor ile oynanan ve 3-3 biten bir
final maçında Yolsporun üç golünü atınca dikkatleri üzerine çekti. Bursaspordan
transfer teklifi aldı ama kabul etmedi. 2002de
Galatasaray ve
Gençlerbirliğinden teklifler aldı. Galatasaray ile görüşmeye gitti. O dönem sarı kırmızılı takımı çalıştıran
Fatih Terim kendisiyle yakından ilgilendi. Ama o Gençlerbirliğini
tercih etti.
Başkent takımında sakatlığı nedeniyle 4 ay futboldan uzak kaldı ve Oftaşa
kiralık gönderildi. Oftaşta 4 yılda 3
şampiyonluk yaşayarak 3 Lige çıktılar. Geçtiğimiz yıl İkinci Lig A Kategorisinin en değerli futbolcusu seçildi. Sağ bek oynamasına rağmen Oftaş formasıyla çıktığı 95 resmi maçta 16 gol atmayı başardı.
Kaderini Zico değiştirdi
Sezon başında Galatasaraydan da teklif almasına rağmen Fenerbahçeye gelen Gökhanın kaderi sarı lacivertli takımın 23
Ekimde
PSV Eindhoven ile deplasmanda oynadığı maçta değişti. Teknik direktör Arthur Zico, genç futbolcuyu sürpriz bir kararla
Şampiyonlar Liginin en kritik maçlarından birinde sahaya sürdü. Hayatında ilk kez böylesine önemli bir maçta forma giymesine rağmen 40 yıllık Fenerli gibi oynayan Gökhan, o günden sonra sarı lacivertli takımın bankosu oldu. Fenerbahçede oynadığı 6 resmi maçtan sonra Fatih Terim tarafından ilk kez
A Milli Takım kadrosuna çağrıldı. İbrahim Kaş sakatlanınca, Türk futbol tarihinin dönüm noktalarından biri olan Norveç maçında oynama şansı buldu.
Günde beş film izliyor
Norveç maçı dönüşü
milli takım uçağında duygularını futbolcu arkadaşlarıyla paylaşan Gökhan, hiçbir korku yaşamadığının altını çizerek, "Sadece ufak bir heyecanım vardı. Onu da ilk topla buluşmamda üzerimden attım. Kendime güvenim vardı.
Allah beni utandırmadı" dedi. 5 ay önce evlenen Gökhanın en büyük zevki film izlemek. Öyle böyle değil, neredeyse günde 5 film izliyor. Kendi deyimiyle bir
sezonda bin film seyretmiş. Kamplarda ve deplasmanlarda DVDlerini hep yanında taşıyor.
AA