Fenerbahçe Televizyonu'nda yayınlanan "Günün Röportajı" programında önemli açıklamalarda bulunan ve sakatlığının gün geçtikçe iyileştiğini belirten Gökhan, "
Bursaspor maçında bitime 5-6 dakika kala ağrı hissettim. Ancak sorun olmadı. Maçı bitirdim. O bölgede ağrı hissediyordum ama bunun yırtık olabileceğini ben de düşünmemiştim. Sonra İstanbul'a döndüğümüzde ağrılar devam edince MR çekildi ve kısmi yırtık tespit edildi. Tedavim başladı ve en kısa sürede
takıma dönmek istiyorum" dedi.
Eskişehirspor maçında
forma giymek istediğini ama bunun için sakatlığının tam olarak düzelmesi gerektiğini belirten Gökhan, "Benim 2 hafta oynayamaz dendiğinde bile 3-4 gün sonra oyuna çıktığım oldu. Farklı bir yapım var, bir anda ağrılarım kesilebiliyor. Bu yüzden Eskişehir maçında da oynayabileceğimi düşünüyorum ancak tabi ki Aykut Hocam görev verirse..." şeklinde konuştu.
Ameliyat olduğu sol omzunda hala ağrılar bulunduğunu dile getiren Gökhan, "Omzumdaki ağrılar da zaman zaman kendisini hissettiriyor ancak dikkat ederek, sakınarak oynuyorum. Tabii ki bu ağrılar
futbolumu olumsuz yönde etkiliyor. Ben mücadeleyi seven bir
futbolcuyum ve ağrılar sebebiyle hareketlerim kısıtlanınca istediklerimi sahaya yansıtamıyorum. Zamanla tamamen ağrıların geçmesini umuyorum" ifadelerini kulland.
Performansı hakkında çoğu zaman acımasızca eleştiriler yapıldığını ve bunun kendisini üzdüğünü ifade eden Gökhan
Gönül, "Ben
sezon içinde, sürekli belli bir seviyede oynayan, standartların üzerinde performans sergileyen, olabildiğince az
sakatlık yaşayan bir sporcuyum ve bazen standardımın biraz altına düştüğümde hemen beni "kötü oynadı" diye eleştiriyorlar. Benim asıl görevim defans yapmak, takımımın gol yemesini engellemek. İleri çıkmadığımda ki bu tam anlamıyla benim görevim değil, insanlar beni, "Gökhan ileri çıkmıyor, oyuna katkısı olmuyor" diye eleştiriyor. Ben şuna inanıyorum ki her maça göre, birlikte oynadığım her
oyuncuya göre farklı bir görevim vardır ve her maçta rakibe farklı önlem almam gerekiyor. Örneğin Dia ile oynarken benim defans yapmam gerekiyor; çünkü Dia önüne top atıldığında çok hızlı ve hem adam hem alan eksilten bir yetenek. Benim onun önüne topu attıktan sonra onu geçip bindirme yapmam mümkün değil.
Mehmet Topuz ile oynarken farklı oynuyorum, daha çok top paylaşımı yapıyoruz. Her oyuncu her maçta aynı oyun ve taktik anlayışla oynayamaz ki. Hafta boyunda antrenmanlar yapıyoruz, rakibe göre taktik geliştiriyoruz, eksiklerine göre çalışıyoruz. Her maçta taktiğimiz farklı oluyor. Bizi yönlendirecek bir hocamız var ve onun verdiği görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. İnsanlar bunları düşünmeden yorum yapıyorlar. Taraftar haklı olarak göze hoş gelen futbol bekliyorlar çünkü biz Fenerbahçe'yiz… Rakip takıma göre oyun planı yapıyoruz. Karşı takımın kanatları hızlıysa iyiyse benim defansa ağırlık vermem gerekiyor. Ancak her maç aynı performansla aynı taktikle oynamak mümkün değil. Tabii ki birtakım hatalarım oluyor ancak bu insanların konuştuğu şekilde değil. Maç sonunda gelen raporlara bakıyorum. Koşu mesafesinde hemen hemen her maçta ilk 3'ün içersinde oluyorum… Hatalar tabii ki olacak, futbolun güzelliği de burada zaten" dedi.
Ameliyatı dolayısıyla sezon öncesi
kampa katılamamış olmasının dezavantajlarını çok fazla yaşadığının altını çizen Gökhan, "Takımdan bununla ilgili net bir örnek verebilirim:
Emre Belözoğlu, ilk geldiği sezon sezon öncesi kampına katılamamıştı ve bunun sıkıntılarını tüm sezon yaşamıştı. Ama bu yıl sezon başı kampını çok iyi geçirdi ve performansı ortada… Ben hem ağrılarla sezona başladım hem kampa katılamadım. Kamp, bir futbolcu için çok önemli. Devre arası kampında açıklarımı kapatmaya çalışacağım" şeklinde konuştu.
Yeni bir anlayışla bu sezon oynamaya çalıştıklarını ve uyum sürecinin sancılarını yaşadıklarını ifade eden Gökhan, "Bu sezon daha önde oynayan ve çok pasla oynayan bir takımız, bu tarz oyunda bana ve sol bekte oynayan futbolcuya çok fazla iş düşüyor. Ansızın top kaptırabiliyoruz, arkada boşluklar bırakabiliyoruz.
Ofansif yönlü bir takım olduk bu sezon. Bir an önce golü bulmak istiyoruz. Sağ kanat ve sol kanat ofansif özellikleri çok üstün oyunculardan kurulu olunca bize defans yapmak kalıyor. En ufak çıkışımda geride çok büyük tehlikeler yaşayabiliyoruz. Bu sebeple defansa ağırlık vermem gerekiyor ve bu oyun anlayışımı geçen yıllara göre çok fark ettiriyor. Yeni bir yapılanma içindeyiz. Dia, Stoch,
Yobo,
Niang var;
Selçuk, Özer eskiye oranla daha fazla yer alıyor… Her geçen gün daha iyi olacağız, birbirimize alışmaya başladık. Böyle oynamaya devam ettiğimiz sürece devre arasından sonra çok daha iyi bir Fenerbahçe olacağını düşünüyorum" dedi.
Dünya futbolunda kendi bölgesinde oynayan
futbolcuları yakından takip ettiğini belirten Gökhan,"Sergio
Ramos, Dani
Alves, Maicon gibi futbolcuları tabiî ki beğenerek izliyorum. Gerçekten de iyi futbolcular ve takımlarına çok şey katıyorlar. Onarın maçlarını sürekli takip ediyorum" ifadelerini kullandı.
Alt yapıdan gelen
Okan'ın çok yetenekli ve gelecek
vaat eden bir futbolcu olduğuna dikkat çeken Gökhan, "Okan A2'den geldi; ben de 2. ligden gelmiştim. Onun başarılı olmasını çok istiyorum ve 1-2 yıl sonra çok iyi yerlerde olacağını düşünüyorum. Bu yüzden onunla ilgileniyorum, neler yapması gerektiğini söylüyorum. O da zaten yapması gerekenleri yapıyor. Genç arkadaşlarda kendi geçmişimi görüyorum. En ufak hata yaptığımda ve beni uyardıklarında neler hissettiğim geliyor aklıma. Emre de ben de
Alex de onlarla oldukça ilgileniyoruz" şeklinde konuştu.
Eskişehirspor maçının çok zor geçeceğini bildiklerini ve iyi hazırlandıklarını ifade eden
Gökhan Gönül, "
Galatasaray maçında kötü oynadık sonrasında Bursaspor maçında çok iyi oynadık ancak berabere kaldık. İyi oyunu devam ettirip bu oyun tarzının üzerine ekleyerek devam edersek Eskişehir maçını da alacağımızı düşünüyorum. Şampiyonluğa oynayan bir takım içerde kolay kolay puan kaybetmemeli… Taraftarımızın da desteği ile inşallah bu maçı alacağız" dedi.
Maçlarda
rakiplerin özellikle Fenerbahçe'yi futbol dışı sertlikle durdurmaya çalıştıklarını ifade eden Gökhan Gönül, "Ben, 2. ligde oynarken büyük takımlarla karşılaştığımızda sert oynayarak onlarla baş etmeye çalışıyorduk. O takımları ancak o şekilde yıldıracağımızı düşünüyorduk. Şu an büyük bir takımda oynuyorum ve rakiplerin neler hissettiğini, bizi nasıl durdurmaya çalıştıklarını gayet iyi anlayabiliyorum. Futbol dışı sertlik yapıyorlar; Stoch'a Niang'a Alex'e, Dia'ya inanılmaz sertlikler yapıyorlar. Galatasaray maçında yapılanlar
kartlık hareketlerdi. Ancak
hakemler kart göstermedikçe sertlikler artıyor. Fransa'da oynayan Niang, buraya gelip sertlikten yakınıyorsa demek ki futbolumuzda bir sorun var. Oynamaya değil, oynatmamaya dair bir stil var. Biran önce önlem alınmalı bu duruma... Ben yapıyorsam bana da ceza verilmeli ancak bu duruma izin verilmemeli. Maçın başı diye kart görmesi gereken futbolcuya hiçbir şey yapılmıyor; sonra Dia 2 hafta oynayamıyor, Niang sakatlanıyor, Özer
ameliyat olmak zorunda kalıyor" ifadelerini kullandı.