Soruları yanıtlayan Dizar,
İstanbul Büyükşehir Belediye
spor'un temelinin 1939'lara dayandığını, spor
yönetiminde büyük bir birikime sahip olduğunu belirterek, ''Ben 1973'den beri kulübün içindeyim. Başkanımız da milli
takımlardan deneyimli olarak buraya geldi. Hocalarımız da aynı şekilde. Biz burayı
aile gibi yönetiyoruz ve doğru yönetiyoruz'' dedi.
Başarılı kulüp yönetiminde, çalışan herkesin payı olduğunu ifade eden Dizar, şöyle konuştu:
''
Kulüp muhasebesi, girdiler, çıktılar hepsi
banka kanalıyla. Futbolcularımızın büyük bir güvenini sağlamış durumdayız.
Federasyon gelirleriyle doğru bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Altyapılarımızdan çok
oyuncu yetişti. Bunlar da önümüzdeki yıllar daha iyi bir şekilde ortaya çıkacak. Bunlar doğru bir şekilde olunca başarı ve süreklilik de geliyor diye düşünüyorum. Başkanımızdan, malzemecimize, kulübümüzdeki çimciye kadar herkesin bu başarıda payı olduğu ve herkesi bu işin içine kattığımızı düşünüyorum. Ben maçın sonunda hangi duyguları hissediyorsam, inanıyorum çimcimiz ve malzemecimiz de benden daha fazla bir şekilde bunu hissediyor. Biz aslında büyük bir aileyiz. Küçük görünüyor ama değil. 11 tane branşımız var. Aşağı yukarı 1500'e y
akın lisanslı sporcumuz var. Bu doğrudan ilgisi olan 40-50 bin kişiyi buluyor. Bir sempati de oluştu. Umuyorum stadımızla beraber bu İstanbul geneline de yayılacak.''
-''İBRAHİM AKIN BENLİĞİNİ YİTİRMİŞTİ''-
İstanbul
Büyükşehir Belediyespor'daki ortamın, sıkıntılı dönemler geçiren bazı
futbolcuların bir anlamda yeniden eski günlerine dönebilmesi açısından da faydalı olabildiğinin ifade edilerek,
İbrahim Akın örneği verilmesi üzerine Dizar, şunları kaydetti:
''Geldiğinde çok şey yitirmişti.
Çocuk geldiğinde benliğini kaybetmişti. Antrenman isteği yok, nerede olduğu belli değil. Ama şimdi onda büyük değişiklik oldu. Şu anda biz de çok memnunuz, o da kendinden çok memnun.''
-''GÖKHAN, 4-5 AY OYNADIKTAN SONRA BELKİ DE FENERBAHÇE'NİN BANKOSU OLACAK''-
Yeni
transferleri
Gökhan Ünal'ın fazla şans bulamadığı için
Fenerbahçe'de kendisini gösteremediğini ifade eden Dizar, ''Bizde 4-5 ay oynadıktan sonra belki de Fenerbahçe'nin banko oyuncusu olacak'' dedi.
Gökhan Ünal'ı yeniden (A) Milli Futbol Takımı'na kazandırmanın kendisini daha mutlu edeceğini kaydeden
Kamil Dizar, ''Türkiye'de santrfor sıkıntısı var. 4-5 ayı iyi değerlendirirse umuyorum o da milli takımın vazgeçilmez elemanı olacaktır. Bu da bizim için yeterli zaten. Bu bizim için bir onur olacak. Çok insanın aklından geçiyor, 'Ne oluyor, Gökhan ile
şampiyon mu olacak?' diye. Öyle bir şey yok. Gökhan bir değer. Yok farz edemezsin. Bizde 4-5 ay oynadıktan sonra belki de Fenerbahçe'nin banko oyuncusu olacak. Ama beni daha çok ilgilendiren milli takımın banko oyuncusu olması. Orada oynadığı anda ha bende oynamış ha Fenerbahçe'de oynamış hiç fark etmez'' şeklinde konuştu.
-''ABDULLAH AVCI'YI NEDİM ÖZBEY'E BENZETİYORUM''-
Kulüp olarak istikrara önem verdiklerini belirten Kamil Dizar, 5 yıldır birlikte oldukları
teknik direktör Abdullah
Avcı ile
İstanbul Büyükşehir Belediyespor çatısı altında 20 yılını tamamlayan
voleybol antrenörleri Nedim Özbey'i benzettiğini ifade etti.
Özbey'in milli
takımlarda da görev aldığını hatırlatan Dizar, Avcı'yı da önemli görevlerde görmek istediklerini anlatarak, ''Voleybolda hocamız 20 yılını tamamladı. Abdullah hocamız henüz daha çok
genç. 'Ben daha 5 yılı doldurdum, 20 yılı dolduracağım' diyor. Avcı ve Özbey'i birbirine çok benzetirim. Altyapıya önem veren antrenörlükleri, kulüp ve takım içindeki babacanlıkları, kendilerini sürekli yenilemeleri ve
hedef büyütmeleri
Abdullah Avcı ile çok benziyor. Abdullah Hoca da umuyorum çok daha iyi bir yere gider o ayrı. Bu da tabi ya çok önemli bir takım olacak ya da milli takımlar. Kulüp olarak da misyonumuz bu zaten'' ifadelerini kullandı.
-''YÜZDE 70'İNİN KAMPA HAZIR GELECEĞİNE EMİNİM''-
Anadolu kulüplerinin
şampiyonluk mücadelesinde var olmalarının nedeninin, Türk
futbolcusundaki büyük değişim olduğunu ifade eden Dizar, Antalya'da başlayacakları kampa takımın büyük bölümünün hazır geleceğine inandığını belirtti.
Takım kaptanları Ekrem örneğini veren Dizar, ikinci ligden aldıkları zaman herkesin 'Oynar mı?' dediği Ekrem'in bugün takımlarının çok önemli bir oyuncusu olduğunu anlatarak şöyle konuştu:
''Türk futbolu, futbolcusu değişti. Çok profesyonel yaşamaya başladı. Ocak ayının 2'sinde kampta buluşacağız ama umuyorum takımın yüzde 70'i hazır gelecek. Futbolcular artık fitnes çalışıyorlar, pilates hocası tutmuşlar. Aldıkları parayı değerlendiriyorlar. Ders çalışıyorlar evinde. Rakip takım oyuncusunu çalışıyorlar. Bizim Ekrem sürekli
ders çalışır. İkinci ligden aldığımız zaman acaba oynar mı dediler. Ama bizim önemli oyuncularımızdan birisi, takım kaptanımız oldu. Devamlı aşama kaydediyor. Demek ki daha genç olsaymış, milli takıma kazandırılacak bir
arkadaşımız olacaktı. Bunun gibi çok arkadaş özel hoca tutuyor kendisine. Bunu bütün takımlarda yapan oyuncular var. Türk futbolcusu değişti. Artık kimse elindeki ekmeği vermek istemiyor. Federasyon gelirleri yükseldi. Futbolcu transfer ücretleri gayet iyi. Avrupa'dan daha iyi para kazanıyorlar. Kimse bunu bırakmak istemiyor. Kulüpler her maç para kazanıyor. Kulüp kazanınca
futbolcular da kazanıyor.''
Kamil Dizar, sezonun ikinci yarısıyla ilgili hedeflerini, ''
UEFA hedefimiz vardı. Umuyorum gideriz. Olmasa da ligde ilk 5 içinde olmak isteriz'' şeklinde özetledi.