UNICEF'in eğitim kampanyasını
Bükreş'teki
Türk okulu ISB'den başlatan
Hagi, öğrencilere
futbol hayatı ve gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"
Galatasaray -
Fenerbahçe derbisiyle ilgili bir soruya
cevap veren Hagi, "Bu, geleneksel derbiydi. Biz geçen sene üzüldük, bu sene Fenerbahçe. Ama bu kulüplerde dün yaşanan şeyler bugün önemli değil. Çünkü,büyük kulüpler, dün ne yaptığı ile değil yarın ne yapacağı ile ilgilenir. Gelecekte yapacağı maçları düşünür, ona göre
hazırlık yapar. Fenerbahçe, derbide yara almasına rağmen bence bugünden itibaren gelecekteki derbileri nasıl kazanacağına göre hazırlık yapacaktır." ifadelerini kullandı.
Uluslararası Bükreş Kolejine (ISB) gelişinde Lumina Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Gürsoy, Genel Müdür Fatih Göktaş ve diğer okul yöneticileri tarafından karşılanan
Gheorghe Hagi, ilkokul bölümündeki sınıfları gezdi.
Daha sonra konferans salonuna geçen Hagi, salona gelişinde öğrencilerin alkışı ile karşılandı. futbol hayatını anlatan Hagi, öğrencilerden gelen sorular karşısında zaman zaman zorlandı. Bir öğrencinin, "Kendinizi en verimli gördüğünüz yıllar hangisiydi?" şeklindeki sorusuna "İki yıl önce bir şey anladım. Bir
futbolcu 29 yaşına kadar kendini geliştiriyor ve yükseliyor. 30 yaşından sonra en verimli dönemini yaşıyor. Ben de 30'umdan sonra gerçek futbol kariyerimi Galatasaray'da yaşadım. Galatasaray'da oynadığım yıllar en yüksek performansımı gösterdiğim dönemdi. Kendi kariyerimi inceledikten sonra bu karara vardım." dedi.
"Futbol hayatınızdaki en beğendiğiniz gol veya golleri anlatabilir misiniz? " sorusuna ise Hagi, "Arkadaşım Stelea'ya (
Romanya Milli takımın eski kalecisi) bu soruyu sormalısınız. Çünkü kalesine çok gol attım. O zaman Dinamo Bükreş'in kalecisiydi." dedi. Hagi, 1994'te ABD'de düzenlenen Dünya Kupası'nda attığı bir golü unutamadığını ekledi.
Hagi, başka bir soru üzerine 3 yaşındayken anne ve babasının futbol topu
hediye etmesini hiç unutamadığını dile getirdi.
Eğitim hayatına devam ederken futboldan hiç kopmadığını ve ilk
tercihinin tartışmasız 'futbol' olduğunu belirten Hagi, "Çünkü ben, futbol oynamak için doğduğuma inanıyorum. Futbolu seçtiğimde de iyi bir tercih yaptığıma inanıyorum.
Okuldaki en iyi dersim de
spor ve futbol dersleriydi. Okulun önemini bildiğim için şimdi kendim de bir futbol okulu kurdum. 300 öğrencim var." dedi.
Georghe Hagi, "Tekrar futbol oynamak ister misiniz? " şeklindeki bir soruya ise gülerek, "Futbol oynamayı seviyorum, ama zaman geçiyor. Yaş ilerliyor. Futbol oynarken ayaklarla düşünceniz uyumlu gitmesi gerekir. Şimdi aklım
yardım ediyor ama ayaklarım her zaman bana yardımcı olmuyor. Zevk için hâla oynuyorum. Fakat eskisi gibi değil." cevabını verdi.
'İYİ BİR FUTBOLCU NASIL OLUNUR?
Hagi, iyi bir futbolcunun tarifini ise şöyle sıraladı: "Büyük bir futbolcu olmak isteyenin her şeyden önce mantığı da çok iyi çalışmalı. Her şey mantıkla başlıyor. Hırslı olmalı. Beyniyle ayaklarını çok iyi
kontrol edebilmeli.
Başarı için çok
antrenman yapmalı. Ve futbolu çok sevmeli. Geleceğin futbolcularının 6- 7 yaşından itibaren yetiştirilmesi gerekir."
HAGİ'DEN TÜRK OKULUNA ÖVGÜ
Yaklaşık 45 farklı ülkeden öğrencinin eğitim gördüğü
Uluslararası Bükreş Koleji'ne hayranlığını ifade eden Hagi, öğrencilere "Böyle her şeyi ile
modern ve mükemmel bir okulda okuduğunuz için çok şanslısınız. Okulunuzla gurur duyabilirsiniz." dedi.
Daha sonra ISB Futbol takımının özel maçı için spor salonuna geçen Hagi, burada başlama vuruşunu yaptı. Bir süre maçı izleyen Hagi, futbol takımı ile beraber fotoğraf çektirdikten sonra okuldan ayrıldı.